Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin üniversite hayatının 2020 yılı Şubat ayında bitmiş olsa da araya giren pandemi süreci nedeniyle işe giremediğini, henüz daha yeni iş bulduğunu, dava tarihi itibariyle nafaka yükümlülüğünün kaldırılması talebini kabul ettiğini ancak davacının fazla ödeme iddiasını ve istirdat talebini kabul etmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; "Açılan dava; Nafakanın kaldırılması davasıdır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların baba-oğul oldukları, davacının davalıya yardım nafakası ödediği, davalının eğitiminin tamamlandığı ve artık sigortalı olarak bir işe girerek çalıştığı, davacının nafaka yükümlülüğünün ortadan kalktığı anlaşılmıştır. Davacı vekili duruşmada alınan beyanında istirdat talebinden vazgeçtiğini söylemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki Nafakanın Kaldırılması ve İstirdat Davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, "Yoksulluk nafakasının kaldırılması hususunda davacı tarafça vazgeçme beyanı verildiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,iştirak nafakasının kaldırılması hususunda velayetin değiştirilmesiyle nafaka yasa gereği kalkmış olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,velayetin fiilen el değiştirilmesinden sonra fazladan ödenmiş olduğu tespit edilen 5.779,52 tl nin davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine,davacının istirdadını talep ettiği miktarı davalı tarafa ödemekte olduğu yoksulluk nafakasından mahsubuna ilişkin talebinin alacakların ve borcu nevi itibarıyla mahsup şartları oluşmadığından reddine," yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra , dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:...

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Somut olayda, davalılardan Süheyla'ya yönelik olarak kaldırılması istenilen yıllık nafaka miktarı (250,00 TL X 12 = 3.000,00 TL ) 5.880,00 TL'nin altında olup, davalı Süheyla'ya karşı açılan nafakanın kaldırılması davası yönünden, hüküm davacı açısından kesin niteliktedir. Bu nedenle davacı tarafın, davalı Süheyla yönünden nafakanın kaldırılması davası kapsamında istinaf kanun yoluna başvurma talebinin usulden reddi gerekmiştir. Davacı tarafın istirdat talebi yönünden istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde ise; mahkemenin vakıa ve hukukî değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacının bu yöndeki istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....

    aralarındaki istirdat ve nafaka davasına dair Trabzon Aile Mahkemesinden verilen 06.10.2009 günlü ve 2007/355 E.2009/491 K.... hükmün Onanması hakkında dairece verilen 25.02.2010 günlü ve 2010/1627 E.3073 K. ... ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava fazla ödenen nafakanın istidat ile yoksulluk nafakasının kaldırılması istemlerine ilişkindir. H.U.M.K.nun 440.maddesi uyarınca Yargıtay’ın bu çeşit kararları hakkında karar düzeltilmesi yoluna gidilemez. Bu nedenle dilekçenin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine 14.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 13.05.2022 NUMARASI : 2021/978 ESAS, 2022/377 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Kaldırılması- Fazla Ödenen Nafakanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Urla Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2014/409 Esas, 2015/268 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davalı yararına aylık 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, hükmün 02/10/2018 tarihinde kesinleştiğini, davalının müvekkilinden ayrıldıktan sonra başka bir erkekle yaşamaya başladığını, son birliktelik yaşadığı kişilerden biri ile nişanlandığını, kendisine nafaka ödenen davalının evli imiş gibi başka bir erkekle yaşamasının nafakanın kaldırılması için...

      Somut uyuşmazlıkta boşanma davası sırasında kadın lehine 4320 sayılı Kanım kapsamında verilen 4 aylık tedbir nafakasının nafaka borçlusu erkek tarafından istirdata konu edilemeyeceği hususu yapılan yargılama sonucunda kesinleştiğine göre, ancak 4 aylık nafaka bedelinin nafaka alacaklısından istirdat edilebileceği yönünde bir kesin hükmün ortaya çıkması halinde 6100 sayılı Kanun’un 375/1-ğ maddesinin işlerlik kazanabilecektir. Oysa yargılamanın yenilenmesi talep eden tarafından, talebine dayanak olarak, münhasıran taraflar arasında görülen boşanma davasında tedbir nafakasının nihai hüküm fıkrası ile kaldırılması gösterilmiştir. Bu husus tek başına nafaka borçlusunun cebri icra yolu ile ödemiş olduğu tedbir nafakasını geri alabileceği sonucu doğurmadığı gibi nafaka borçlusu tarafından açılmış ve ret ile sonuçlanmış kesin hüküm niteliğindeki istirdat davasındaki hükmü ortadan kaldıracak nitelikte yeni bir kesin hüküm ihdas edildiğinden de söz edilemez....

        Aile Mahkemesi'nin 02/10/2020 tarih, 2020/317 Esas, 2020/445 Karar sayılı ilamında özetle; davalının 18/07/2020 tarihinde ölümü ile dava konusuz kaldığından nafakanın kaldırılması konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği, davacı aleyhine yargılama giderine hükmedildiği anlaşılmıştır....

        ın reşit olduğu 27/03/2010 tarihine kadar aylık 300 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, davalının, nafakaları çocuklarına harcamayıp kendisi için harcadığını, Yiğit’in reşit olduğu gün annesinin yanından ayrılarak kendisinin yanında yaşamaya başladığını, İdil’in de 2011 yılı ekim ayında kendisi yanında yaşamaya başladığını ileri sürerek, müşterek çocuk İdil lehine ödenen nafakanın durdurulmasına, İdil lehine 2011 yılı Ekim ayından bu yana ödenen nafakanın yasal faizi ile istirdadına, çocuklar lehine davalıdan nafaka tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 28.05.2015 havale tarihli dilekçesi ile; müşterek çocuk İdil lehine ödenen nafakanın durdurulması ve çocuklar lehine davalıdan nafaka talebinden feragat ettiğini beyan etmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafakanın Kaldırılması, Menfi Tespit, İstirdat ve Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nafakanın kaldırılması, menfi tespit, istirdat ve icra takibinin iptaline ilişkin olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.12.04.2012 (Per.)...

            Davacı taraf davalı adına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da azaltılmasını ve davalıya fazla ödenen yoksulluk nafakasının istirdatını talep etmiştir. Dosya kapsamından, davalı lehine hükmedilen ve kaldırılması ya da azaltılması istenilen nafaka miktarının bir yıllık toplam tutarının 400x12=4.800,00 TL, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre istirdat konusu miktarın 8.173,91 TL olduğu, kararın reddedilen yoksulluk nafakası yönünden kesin olduğu gibi, hesaplanan toplam istirdat konusu miktar yönünden de Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun miktar itibariyle reddine karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu