Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemenin kabulünün de bu yönde olduğu anlaşılmaktadır.O halde; çoğun için de az da vardır kuralı gereğince nafakanın kaldırılması isteminin azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının yaptığı iş gereği yoksulluğu ortadan kalkmasa bile mali durumunun olumlu yönde değiştiği dikkate alınarak nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tümden reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04/04/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    TMK'nun 176/4.maddesi hükmü ile; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir " düzenlemesi getirilmiştir. Anılan yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir. Ancak, sözleşme ile kararlaştırılmış ve hakim tarafından onaylanmış olan iradın, yasada aranan şartlar gerçekleşmeden tamamen kaldırılmasını ya da indirilmesini istemek hakkın kötüye kullanılması mahiyetindedir....

    Tüm dosya kapsamı ve davacının istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; TMK. 176/4.maddesi uyarınca, “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.” Açıklanan yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması ya da tamamen kaldırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir....

    Yargıtay'ın birçok kararında “asgari ücret ile çalışmanın” yoksulluğu ortadan kaldırmayacağına hükmedildiğini, günümüz şartlarında yalnızca nafaka ile geçinmenin neredeyse imkânsız olduğunun kolayca söylenebileceğini, nafakanın hükmedildiği tarihte çalışmayan ancak daha sonra asgari ücret ile işe başlayan nafaka alacaklısının, bu sebepten dolayı hak kazanmış olduğu nafaka alacağını ortadan kaldırmanın hakkaniyet ilkeleriyle uyuşmayacağını, yoksulluk durumunun günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmesi gerektiğini, yoksulluğun ortadan kalkması, tarafların sosyal ve ekonomik durumunda meydana gelen olağanüstü değişimler sebebiyle ikame edilen nafakanın kaldırılması davalarındae “nafakanın hükmedildiği tarih” ile “nafakanın kaldırılması istemiyle davanın açıldığı tarih” arasında bir mukayese yapılması gerektiğini, belirtilen tarihler arasında tarafların sosyal ve ekonomik durumunda meydana gelen değişimler saptanması...

    TMK. 176/4 maddesi uyarınca, “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.”Açıklanan yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. Buna göre, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka, tarafların yaptıkları sözleşmeyle dayansa bile şartları oluştuğu takdirde artırılabilir veya azaltılabilir. Aksi düşünce “güven” ilkesine aykırı düşer. Zira davalının (nafaka alacaklısının) sözleşme (protokol) ile elde ettiği “statü”ye beslediği güven, davalı (nafaka yükümlüsünün) sosyal ve ekonomik durumunun bu özel statüyü koruyacak seviyeden daha aşağı düşmediği (kötüleşmediği) veya hakkaniyet bunu gerektirmediği sürece sarsılıp boşa çıkarılamaz....

      Açıklanan sebeple, davalının istinaf başvurusunun kısmen kabul kısmen reddi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının yoksulluk nafaka sının kaldırılması talebinin reddine, yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile davalı lehine hükmedilen aylık 500 TL yoksulluk nafakasının ilk derece mahkemesi dava tarihinden itibaren aylık 200 TL indirilerek, aylık 300 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmesi gerekmiştir. Ayrıntıları Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 24/09/2018 tarih ve 2018/4516 esas ve 2018/8904 karar sayıl ilamında açıklandığı üzere; ekonomik yönden daha güçlü olan nafaka yükümlüsü tarafından nafaka alacaklısı aleyhine açılan nafakanın kaldırılması veya indirilmesi istemli davalarda ise, HMK'nın 362. maddesi uygulanması gerektiğinden yargılama giderleri buna göre düzenlenmiştir....

      Ancak, 28/11/1958 tarih 15/15 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararına göre nafaka ile ilgili davaların kabulüne ilişkin kararlarda ayrıca nafakanın dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere hüküm kurulması gerekirken, mahkemece; bu konuda karar verilmemesi (infazda da güçlük yaratacağından) doğru değildir.Yine, TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....

        TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Aynı şekilde 331. madde uyarınca; "durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır." Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; nafakalar TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

          Türk Medeni Kanununun 176/4 hükmü gereğince; tarafların mali durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irat şeklinde hükmedilen nafakanın azaltılmasına karar verilebilir. Aynı yasanın 331. maddesi uyarınca durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Bu bağlamda iradın azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Buna göre bu tür davalarda sağlıklı bir yargılama yapılabilmesi için öncelikle; tarafların boşanma davası sırasındaki mali durumlarıyla nafakanın azaltılması davasının açıldığı sıradaki mali durumların tam olarak saptanıp karşılaştırılması, ardından nafakanın indirilmesini gerekli ve haklı kılacak bir değişimin olup olmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerekir....

            olmadığını, davacının ödemiş olduğu nafaka miktarının az olduğunu, nafaka artırım davası açacağını belirterek, davacının davasının reddine karar verilmesini istemiştir....

            UYAP Entegrasyonu