Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asgari ücret seviyesinden elde edilen gelir, davalıyı yoksulluktan kurtarmaz ve bu nedenle yoksulluk nafakasının kaldırılması koşulları oluşmamış ve bu yönden mahkeme kararında isabetsizlik yok ise de; ilk derece mahkemesince davacının yoksulluk nafakasının indirimi talebi yönünden değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davalının asgari ücret seviyesinden aldığı maaş, nafakanın kaldırılmasına değil, azaltılmasına etki edecek olgulardandır. Davalının düzenli çalışma hayatının olması ve asgari ücret seviyesinden gelirinin bulunması nedeniyle yoksulluk nafakasında TMK.nun 4.maddesi gereğince hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerekirken; indirim talibi yönünden değerlendirme yapılmaksızın davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir....

Ancak, ekonomik yönden daha güçlü olan nafaka yükümlüsü tarafından nafaka alacaklısı aleyhine açılan nafakanın kaldırılması veya indirilmesi istemli davalarda ise, HMK’nun 326. maddesinin uygulanması gerekmektedir. Buna göre, mahkemece; nafaka yükümlüsü davacı tarafından, nafaka alacaklısı olan davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabul edilmesi nedeniyle, reddedilen kısım yönünden vekille temsil edilen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21.10.2022 NUMARASI : 2021/802 ESAS, 2022/830 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması/İndirilmesi KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Büyükçekmece 4.Aile Mahkemesinin 2017/78 Esas, 2018/520 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, davalı kadın için aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini ve kararın kesinleştiğini belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, kaldırılması mümkün değil ise miktarının azaltılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; kötü niyetli açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, "davanın reddine " karar verilmiş, karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, tarafların Aksaray 1.Aile Mahkemesinin 2013/50 esas, 2014/280 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile davalı lehine 250,00 TL yoksulluk, müşterek çocuk için ise 200,00 TL iştirak nafakası olmak üzere toplam 450,00 TL nafakaya hükmedildiğini, müvekkilinin karar tarihinden itibaren herhangi bir işte çalışmadığını, nafakayı ödeyemediğini belirterek nafaka kararının kaldırılması, aksi halde uygun bir oranda indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/09/2019 NUMARASI : 2018/707 ESAS 2019/703 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Yoksulluk Nafakasının Arttırılması (Boşanma Protokolünden Kaynaklanan)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

      (HGK. ........1998 gün 1998/...-656 E.,1998/688 K. 26.....2001 gün 2001/...-1158-1185 sayılı ve ........2002 gün 2002/...-397-339 sayılı kararları) Somut olayda; davalının açmış olduğu nafaka artırım davaları olan ... Aile Mahkemesinin ........2012 tarihli 2012/141 E. 2012/466 K. ve ....03.2015 tarihli 2014/531 E. 2015/97 K. sayılı ilamları ile nafakanın arttırılmasına karar verildiği, bu ilamların kesinleştiği, davacının asgari ücret ile çalıştığı hususu yukarıda belirtilen ilamlarda değerlendirilmiş ve artırım yapılmış olması, nafakanın arttırılmasına ilişkin son kararın ....03.2015 tarihinde verilmiş olması bu artırım davasının açılma ve sonuçlanma tarihinden itibaren yoksulluk nafakasının kaldırılması bu davanın açılma tarihine kadar ki aradan geçen süre içinde Yerleşik ......

        nafaka olduğu ve bunun dışında başkaca bir gelirinin bulunmadığı dolayısıyla boşanmadan sonra davalının ekonomik durumunda da önemli bir artıştan söz edilemeyeceğinden mevcut koşullar altında davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması koşullarının oluşmaması nedeniyle asıl davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

          Dava; yoksulluk ve yardım nafakasının kaldırılması/indirilmesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TMK'nın 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir. Yasanın bu hükmü gözetildiğinde; nafaka miktarının değiştirilmesi yada kaldırılması istekle rinin, gelişip değişen şartlar ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Davacı; nafaka hüküm tarihinden sonra gelir düzeyinde azalma bulunduğu iddiasıyla, davalılardan Banu lehine hükmedilmiş yoksulluk nafakasının kaldırılması, bu talep kabul edilmezse aylık 500,00 TL'ye indirilmesi, reşit müşterek çocuk Ecem lehine hükmedilmiş yardım nafakasının ise aylık 300,00 TL'ye indirilmesi talebinde bulunmuştur....

          GEREKÇE : Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması, mümkün olmadığı takdirde aylık ödenmekte olan yoksulluk nafakası ile aylık olarak davacının maaşından kesilen birikmiş nafaka olmak üzere toplam (365,93+504,92) 870,85 TL nafaka kesintisinin aylık 400,00 TL'ye indirilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Bundan ayrı karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 8.000,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davacının öncelikli talebi, aylık 365,93 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olup, asıl talep yönünden reddedilen aylık 365,93 TL miktar üzerinden yıllık nafaka tutarı 8.000,00TL'yi geçmemektedir....

          Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile düşük nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

            UYAP Entegrasyonu