Ancak, ekonomik yönden daha güçlü olan nafaka yükümlüsü tarafından nafaka alacaklısı aleyhine açılan nafakanın kaldırılması veya indirilmesi istemli davalarda ise, HMK’nun 326. maddesinin uygulanması gerekmektedir. Buna göre, mahkemece; nafaka yükümlüsü davacı tarafından, nafaka alacaklısı olan davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabul edilmesi nedeniyle, reddedilen kısım yönünden vekille temsil edilen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada; davalının sigortalı bir işte çalışmaya başladığı gerekçesi ile yoksulluğunun ortadan kalktığı belirtilerek; yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmiş; mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilerek; nafakanın kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir....
ASLİYE (AİLE) HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, davacı kocanın ilk nafakanın hükmedildiği tarihe göre gelirinde azalma olduğu, nafaka ödemekte zorlandığı, davalı eş kadının ise, çalışarak gelir elde etmeye başladığı iddia olunarak aylık eş için 200 TL ve müşterek çocuklar için 75'... TL olan tedbir nafakalarının her biri için 50'şer TL'ye indirilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı, sağlığının iyi olmadığını davacının ... sürdüğü nedenlerin nafaka ödememek için gerçek dışı beyanlar olduğunu savunarak; haksız açılan davanın reddini istemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında nafakanın takdir edildiği tarihten sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Anılan ihbarnamede; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19.04.2005 tarihli ve 2005/17-7 Esas, 2005/37 Sayılı kararında belirtildiği üzere, 5358 sayılı Kanun’la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 344. maddesinde düzenlenen ve şikâyete tabi bulunan nafaka hükmüne uymamak suçunun oluşabilmesi için, nafaka ödenmesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması, aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu-sanığa tebliğ edilmiş olması, borçlunun ilamda yazılı ödeme koşullarına uymaması, aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması, borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikayet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılması gerektiği hususları birlikte değerlendirildiğinde; Dosya kapsamına...
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
SAVUNMA: Davalı kadın vekili karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2014 tarihinden bu yana çalışmadığını, müvekkilinin düzenli bir maaşının ve işinin olmadığını, müvekkilinin almış olduğu nafaka miktarının 300,00 TL olduğunu, çok cüzzi bir miktarda nafaka olduğunu, müvekkilinin nafaka artırım davası açacağını duyan davacının kötü niyetli olarak bu davayı açtığını, davacının bu nafakayı bu zamana kadar ödemediğini, tarafların boşanma davalarının anlaşmalı olarak boşandıklarını, müvekkilin herhangi bir işte çalışmadığını, geçimini ailesinden sürekli destek alarak yaptığını, şuan ailesi ile birlikte yaşadığını, bugüne kadar artırılmayan nafakanın yetmediğini, söz konusu nafakanın artırılmasını, izah ettikleri nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile dava tarihinden itibaren yoksulluk nafakasının 500,00 TL olarak belirlenmesine, yoksulluk nafakasının ÜFE oranında artırılmasını, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretininde davacı taraftan alınmasına karar...
Davacı dava dilekçesinde yoksulluk nafakasının kaldırılması ile davalının işe başladığı tarihten dava tarihine kadar ödediği nafakanın da tahsili talebinde bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davacının dava tarihinden önce davalıya ödediği yoksulluk nafakasının iadesi talebi ile yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi birbirinden bağımsız ayrı ayrı nispi harca tabi taleplerdir. Davacının yatırdığı 31,40 TL karar harcı yoksulluk nafakasının kaldırılması talebini karşılamaktadır. Ancak davacının ödediği nafakanın iadesi talebi nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz....
DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Azaltılması) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle;tarafların, Çorum 2....
cevap dilekçesinde özetle; nafaka ve artış oranının boşanma davası esnasında anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda belirlendiğini, ciddi sağlık sorunları yaşadığını, davacının bir şirkette genel müdür olarak çalıştığını, davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması isteminin reddine, yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile ... 5.Aile Mahkemesinin 30/12/2018 tarihli ve 2008/746 E sayılı anlaşmalı boşanma kararı ile birlikte davalı kadın yararına protokoldeki gibi kararlaştırılan aylık 2500,00 TL nafakanın, o karardaki artış oranı ile birlikte ,dava tarihi itibariyle ulaştığı aylık 5026,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 1026,00 TL indirilerek aylık 4000,00TL ye düşürülmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine, belirlenen nafakanın artış oranının kaldırılması isteğinin kısmen kabulü ile bu nafakanın her yıl tahakkuk...