WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; nafaka artırımına ilişkin son mahkeme kararında ödenen nafaka miktarlarının her yıl artırılmasına ilişkin hüküm bulunduğu, ÜFE oranındaki artışın yeterli olduğu gerekçesi ile; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana babanın mali durumuna göre takdir edilir. Ayrıca, nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şekli de dikkate alınır. Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır....

    Davalı ise cevap dilekçesinde özetle; 1.743,94 TL emekli maaşı, gecekondu şeklindeki bir eve 600,00 TL kira ödemesi bulunduğunu, adına Afyon'da 17 kişinin hissedar olduğu bir taşınmaz kaydı olduğunu, maaşından düzenli nafaka kesintisi yapıldığını, eline kalan parayla eşi, evi ve çocuğunun giderlerini karşılamasının mümkün olmadığını, davacının yeniden evlendiğini öğrendiğini, çocuğun yurtta kaldığını, ödeyemediği nafaka borcu için üç ay hapis yattığını, nafakayı ödeme gücü olmadığını belirterek, nafakaların kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacı kadın için belirlenen yoksulluk nafakasının aylık 710,00 TL'ye, çocuk için belirlenen iştirak nafakasının aylık 250,00 TL'ye yükseltilmesine, nafakaların her yıl kararın kesinleşme tarihinde ÜFE oranında artırılmasına, karar verilmiştir....

    Nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; nafaka TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. O halde, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının niteliği, yoksulluk nafakasında artışın yapıldığı tarihten itibaren geçen süreçte paranın satın alma gücünün azaldığı hususları gözetilerek, yoksulluk nafakasının hakkaniyete uygun olarak TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan dengenin korunması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yoksulluk nafakasına ilişkin artırım talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

      Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından, tarafların 24.10.1996 tarihinde boşandıkları, boşanma ilamı ile davacı lehine 3TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kararın 13.12.1996 tarihinde kesinleştiği, iş bu davanın 18.04.2014 tarihinde açıldığı, davacının ev hanımı olup, gündelik işlerde çalıştığı, babasına ait evde yaşadığı; davalının ise çiftçilikle uğraştığı, aylık gelirinin 600TL olduğu, 20 dönüm tarlasının bulunduğu, evli olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2022 NUMARASI : 2021/625 ESAS 2022/139 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Konya 1. Aile Mahkemesinin 2018/533 E 2020/259 K....

        Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1). İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir. Taraflar hakkında yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasından, davacının ev hanımı olduğu, davalının davalı babanın ise babası ile birlikte yaşadığı ve babasının bakımın ile ilgilendiği, nüfus kaydına göre ise evli ve üç çocuklu olduğu (müşterek çocuk hariç), küçükbaş hayvanlardan başka geliri olmadığı ve ücret karşılığı çalışmadığı tespit edilmiştir. Eşlerin iştirak nafakası yükümlülüğü asıldır. Gelirinin olmadığının saptanması nafaka ya da nafaka artırımı isteminin reddini gerektirmez. Tarafların çalışarak çocuğuna nafaka ödemek zorunluluğu vardır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BEYKOZ AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2014 NUMARASI : 2012/110-2014/736 Taraflar arasındaki nafakanın artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili ; boşanma ile davacı(kadın) lehine hükmolunan aylık 500 TL yoksulluk ve müşterek çocuk lehine hükmolunan aylık 300 TL iştirak nafakasının davacının işsiz olması, müşterek çocuğun yaşı, eğitimi ve zorunlu ihtiyaçları nedeniyle yetersiz kaldığını belirterek aylık 2.000 TL yoksulluk, 1.500 TL iştirak nafakası olarak arttırım ve her yıl TÜFE oranında artışa hükmolunmasını talep ve dava etmiştir....

            Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, tarafların 2012 yılında boşandıkları, davacı lehine aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, eldeki davanın 23.09.2014 tarihinde açıldığı, davacının ev hanımı olduğu, davalının polis olduğu 3.000 TL maaş aldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme, yasal olmayan gerekçe ile yoksuluk nafakasının artırım talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş olup, bu konu bozmayı gerektirmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki menfi tesbit ve nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 02.02.2016 duruşma günü için tebligat üzerine temyiz eden davacı ile karşı taraf davalı adına gelen olmadı....

                Mahkemece; müşterek çocuk Sedat lehine bağlanan iştirak nafakasının kaldırılması talebi reddedilerek davalı kadına bağlanan yoksulluk nafakasının davalının tüm yıl asgari ücret düzeyinde geliri olduğu gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünde hüküm tesis etmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.TMK 176/3 maddesine göre; “irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.Mahkemece de kabul edildiği gibi davalının bir başkasıyla evliymiş gibi yaşamadığı anlaşıldığından bu gerekçeyle nafakanın kaldırılmasında bir isabetsizlik yoktur.Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

                  UYAP Entegrasyonu