HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/386 KARAR NO : 2022/606 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DERELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/12/2021 NUMARASI : 2020/48 ESAS - 2021/361 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA (NAFAKANIN ARTIRIMI) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dereli Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2017/139 Esas, 2019/6 Karar sayılı 16/01/2019 tarihli kararında davalı ile müvekkilinin boşanmalarına karar verildiğini, bu dava sürecinde 23/02/2018 tarihli ön inceleme aşamasında müvekkiline dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 250,00....
Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur." (TMK. Madde 330/1) Türk Medeni Kanununun 330.maddesi gereğince, "Nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir, nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. Nafaka her ay peşin olarak ödenir. Hakim istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir." TMK.nun 331.maddesinde göre de; durumun değişmesi halinde, hakim istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Türk Medeni Kanununun 176.maddesinin 4.bendine göre; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."...
(Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, reddedilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İlk derece mahkemesi kararı kesin olduğundan istinaf dilekçesinin REDDİNE, 2- İstinaf peşin harcının istek halinde yatırana İADESİNE, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08.12.2021 NUMARASI : 2021/1103 ESAS, 2021/1266 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN ARTIRIM KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılardan T2 ile davalı Hasan Özyıldırım'ın İstanbul 10....
Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Açıklanan nedenlerle, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının uygun olduğu kanaatine varıldığından davacı tarafın istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafınca 350,00 TL nafaka yatırıldığını, bunun üzerindeki nafaka miktarını kabul etmediğini, ikinci bir evlilik yaptığını, davayı kısmen kabul ile aylık 350,00 TL nafaka ödemeyi kabul ettiğini belirterek, nafakanın 350,00 TL olarak belirlenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, aylık 350,00 TL nafaka ödemeyi kabul etmesi sebebiyle yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davanın kısmen kabulü ile; Çorlu 1....
Davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı hükmedilen nafaka miktarının yetersiz olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; her ne kadar tarafların ilk karar üzerinden geçen sürede,davalının mali durumda, maaşındaki bir miktar artışın dışında önemli bir değişiklik olmadığı, ilk nafaka kararının kesinleşmesi üzerinden bir yıl gibi bir sürenin geçtiği, ancak ilk kararın verildiği tarihten itibaren yaklaşık 3 yıl geçtiği, bu süre zarfında ülkemizde enflasyon nedeniyle, paranın satın alma gücünde azalma meydana geldiği, bu nedenle tarafların mali olanakları ve hakkaniyet ilkesi göz önünde bulundurularak davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, ayrıca dava tarihindeki şartlara göre hükmedilen nafaka artırım miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/214 Esas, 2011/188 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Mina'nın velayetinin annesine bırakıldığını, davada müşterek çocuk lehine aylık 500,00 TL nafaka ödemeyi ve her yıl %20 arttırım yapmayı kabul ettiğinden şu an aylık 1.497,00 TL nafaka ödediğini, boşanma tarihinde işlerinin iyi olduğunu, yaklaşık 1 yıldır çalışamadığı için nafakayı ödeyemediğini, bu nedenle aleyhine Büyükçekmece 1.İcra Müdürlüğü'nün 2017/11997 Esas sayılı dosyası ile 2017 Eylül ve Ekim aylarına ilişkin nafaka bedelleri için icra takibinin başlatıldığını, 2015 yılı Kasım ayında yeniden evlendiğini, asgari ücretin 1.500,00 TL olduğu bu dönemde kendisinin işsiz iken 1.497,00 TL nafaka ödemesinin hakkaniyete aykırı olacağını, üstelik çocuğunun aylık masrafının da bu kadar yüksek olmadığını, tüm bu nedenlerden dolayı aylık 1.497,00 TL olarak ödenen nafakanın aylık 500,00 TL'ye indirilmesine artış oranının da yıllık % 10'a düşürülmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamalarına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası en azından TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Hakim, yoksulluk nafakasının takdirinde, nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile, nafaka yükümlüsü kocanın gelir durumu arasında bir oranlama yaparak, taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyarak bir karar vermelidir. Bu verilecek karar da TMK'nın 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun olmalıdır. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre ilk derece mahkemesince belirlenen nafaka artırım miktarı yukarıdaki ilkelere göre bir miktar az bulunarak yukarıdaki ilkeler çerçevesinde; 650,00....
(Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, kabul edilen yıllık nafaka artış miktarları itibariyle kesin nitelikte olduğundan istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İlk derece mahkemesi kararı kesin olduğundan istinaf dilekçesinin REDDİNE, 2- İstinaf peşin harcının istek halinde yatırana İADESİNE, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi....