BEDEL ARTIRIMI DAVASIDOSYANIN İŞLEMDEN KALDIRILMASI 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 409 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 415 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki bedel artırımı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, bedel artırım istemine ilişkindir. Mahkemece HUMK'nın 409/son maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. HUMK'nın 409/1. maddesinde, "Oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde, dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir." denilmektedir....
-TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davacı nafaka borçlusunun eski eşinin bu güne değin müvekkiline olan nafaka borçlarının hiç birini ödemediğini, değişen şartlara bağlı olarak müvekkilin haksız kazanç sağladığını düşünen davacı aradan geçen 7 yıllık süre içinde ne birikmiş nafaka borcunu ne de devam eden aylara ilişkin nafaka borcunu ödemediği gibi müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellemek için kötü niyetli olarak her türlü yola başvurduğunu, müvekkilinin bugüne kadar hak etmiş olduğu nafakanın tahsili için Trabzon İcra Dairesine başvurduğunu, ancak davacının bu dosyaları sonuçsuz bırakmak için her türlü yola başvurduğunu, kendisini ekonomik olarak kötü durumda göstererek ilgili icra dosyalarında tahsilat yapılmasını imkansız hale getirmek için büyük bir çaba içerisine girdiğini, yine davacının bu amacına ulaşmak için kendi üzerine kayıtlı olan İstanbul Beşiktaş'taki taşınmazdaki payını kız kardeşine devrederek müvekkilin alacağına ulaşmasını engellediğini, yine müvekkilinin...
-TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davacı nafaka borçlusunun eski eşinin bu güne değin müvekkiline olan nafaka borçlarının hiç birini ödemediğini, değişen şartlara bağlı olarak müvekkilin haksız kazanç sağladığını düşünen davacı aradan geçen 7 yıllık süre içinde ne birikmiş nafaka borcunu ne de devam eden aylara ilişkin nafaka borcunu ödemediği gibi müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellemek için kötü niyetli olarak her türlü yola başvurduğunu, müvekkilinin bugüne kadar hak etmiş olduğu nafakanın tahsili için Trabzon İcra Dairesine başvurduğunu, ancak davacının bu dosyaları sonuçsuz bırakmak için her türlü yola başvurduğunu, kendisini ekonomik olarak kötü durumda göstererek ilgili icra dosyalarında tahsilat yapılmasını imkansız hale getirmek için büyük bir çaba içerisine girdiğini, yine davacının bu amacına ulaşmak için kendi üzerine kayıtlı olan İstanbul Beşiktaş'taki taşınmazdaki payını kız kardeşine devrederek müvekkilin alacağına ulaşmasını engellediğini, yine müvekkilinin...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/10/2018 NUMARASI : 2017/596 ESAS, 2018/781 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN KALDIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Kütahya 1....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/05/2019 NUMARASI : 2017/572 ESAS, 2019/360 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN KALDIRILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davalılardan T3 tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı Mihriban ile boşandıklarını, davalıya aylık 300 TL, diğer davalı müşterek çocuk için de aylık 375 TL nafaka takdir edildiğini, boşandıktan sonra yeni bir evlilik yaptığını, hali hazırda herhangi bir gelirinin de bulunmadığını, davalı ve müşterek çocuğa bağlanan nafakanın zaman içerisinde TEFE oranında artarak toplam 902,85 TL'ye ulaştığını, müşterek çocuğun hali hazırda reşit olduğunu, bu nedenle çocuk için bağlanan nafakanın kalkması gerektiğini, davalı Mihriban yönünden bağlanan...
gayrimenkullerinin olduğunu, müvekkilinin ise maddi olarak zor durumdu olduğunu, bu sebeplerle nafaka kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Her ne kadar boşanma hükümünde yer almasa da, davacının tarafların gerçek iradelerini yansıtan protokole göre talep edilen nafaka artış miktarını ödedikten sonra iadesini talep etmesi hukukun temel ilkelerinden olan iyiniyet kuralı ile bağdaşmamaktadır. Kaldı ki, bir an için davacının talebinin yerinde olduğu düşünülse bile mahkememizce davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verildiğinden davacının davalıya irat biçiminde ödemesi gereken nafaka borcu devam etmektedir. Dolayısıyla davacının irat biçimindeki nafaka borcu devam ettiğinden fazladan ödediğini iddia ettiği 3.683,25.-TL'nin devam eden nafaka borcuna mahsubunu talep etmek yerine kendisine geri ödenmesini talep etmesi de hukuken mümkün değildir. Sonuç olarak davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi ile 3.683,25....
Tarafların Konya Ereğli 2.Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 2008/371 Esas, 2009/271 Karar sayılı, 29.09.2009 tarihli kararı ile boşanmalarına, müşterek çocuk Öykü'nün velayetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 350,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, bu kararın 08.06.2011 tarihinde kesinleştiği, sonrasında herhangi bir nafaka artırımı yapılmadığı, çocuğun yaşının ilerlediği, ihtiyaçlarının arttığı, ekonomideki değişiklikler, ÜFE artışı dikkate alındığında iştirak nafakasının artırılması doğrudur. İlk derece mahkemesince nafakanın aylık 1.350,00 TL ye yükseltilmesi fazladır....
TMK'nın 176/3. maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın birlikte fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. TMK'nın 176/4. maddesinde; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir" düzenlemesi bulunmaktadır. TMK'nın 331. maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir. Anılan yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir....
Aile mahkemesinde verilen kararda nafakaların her yıl ÜFE - TÜFE oranında arttırılmasına verildiğini, karar doğrultusunda artışlar uygulandığında ödenmeyen nafakalarla birlikte belirlenen nafaka bedellerinin hatalı olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın iştirak nafakasının azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılması davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....