Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu vekili, takibe dayanak ilamda nafakanın dava tarihinden itibaren öğrenim süresince devam etmesine karar verildiğini, alacaklının öğreniminin bitmesi ve işe başlaması sebebiyle nafaka taleplerinin alacaklının öğrenimini tamamladığı tarih itibariyle iptali ile fazladan kesilen miktarın vekil edeni borçluya iadesini talep etmiştir. Mahkemece, nafaka alacaklısının öğrenimini tamamladığı ve çalışmaya başladığı gerekçesiyle; nafaka alacağının davalının öğrenimini tamamladığı tarih itibariyle iptaline, fazladan kesilen nafaka miktarının davacıya iadesine karar verilmiştir. Hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Takip dayanağı ilamda "dava tarihinden başlayıp öğrenim süresince devam etmek üzere 300 TL yardım nafakasına "hükmedilmiş bu hüküm Yargıtay 3....

    Hukuk Dairesinin 2015/15100 Esas 2015/20786 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere hükümde yıllık nafaka artış oranının belirlenmesi yönünde verilen kararın kesin olduğundan bahsedilemeyeceği, buna göre davacı nafakanın TEFE-TÜFE oranında artırımını talep ettiği, ilk derece mahkemesince ÜFE oranında gelecek yıllarda nafakanın arttırılmasına karar verilmesinin de doğru ve yerinde olduğu anlaşılmakla davalının bu yöndeki istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde, müvekkilinin nafaka talebenin reddedilen kısmı yönünden, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İlk derece mahkemesinin karar tarihi itibariyle uygulanması gerekli HMK nun 341.maddesi uyarınca miktar veya değeri 8.000 TL sını geçmeyen mal varlığı davala rına ilişkin kararlar kesindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas 2005/235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Somut olayda, davacı ve müşterek çocuk aleyhine kabul edilmeyip reddolunan nafakanın yıllık artırım miktarının toplamı (600x12=7.200 TL) 8.000 TL sının altında olduğundan hüküm kesin niteliktedir. Bu nedenle davacının istinaf kanun yoluna başvurma talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Ancak Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının (çocuğun) ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; nafaka....yayınladığı ...oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, davalı (karşı davacı) süresinde harcını yatırmak suretiyle dava açmış olup, mahkemece belirlenecek nafakanın gelecek yıllarda endeks oranında artırılması talebinde bulunmuştur. O halde mahkemece, karşı dava yönünden açıklanan ilkelere ve yasal düzenlemelere uygun bir karar verilmesi gerekirken bu talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Davacı kocanın nafakanın kaldırılması yönünden yapmış olduğu istinaf isteminin incelenmesinde; Dava konusunun nafakanın kaldırılması talebine ilişkin olduğu; Mahkemece, "Davanın reddine" karar verildiği ve anılan hükme davacı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. 6763 sayılı yasa ile değişik HMK. 341. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2022 tarihinden itibaren 8.000,00 TL'ye çıkarılmış olup, karar tarihinde kesinlik sınırı 8.000,00 TL. dir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Dava konusu nafaka miktarı (500,00 TL X 12) 6.000,00 TL olup 8.000,00 TL'nin altındadır. Hüküm, davacı yönünden yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. (Yargıtay 3....

      Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; davacının branda ticaretiyle uğraştığı,aylık gelirinin 2000-2500 TL civarı olduğu,davalının ise bir tekstil firmasında asgari ücretle çalıştığı tespit edilmiştir. Nafaka alacaklısı kadının aldığı asgari ücretin; yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Davalının asgari ücret ile çalışıyor olması nafakanın kaldırılmasına değil, azaltılmasına etki edecek olgulardandır....

        Aile Mahkemesi'nin 2011/729 esas sayılı nafaka arttırım davasında öngörülen TEFE oranında artışında altında kalacak düzeyde; her bir çoçuk yönünden 600 TL olan nafakanın 700 TL ye çıkarılmasına hükmolunmuştur. Buna göre tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) tespit edilen gelir durumu, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşı ve ihtiyaçları nazara alındığında, takdir edilen nafaka artış miktarının az olduğu açıktır. O halde, tarafların tespit edilen sosyal ekonomik durumları, nafakanın niteliği, nafakanın hükmedildiği tarih ile eldeki dava arasında geçen süre, müşterek çocukların yaşları, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim dikkate alındığında, mahkemece TMK'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun miktarda nafaka artışına hükmedilmesi gerekirken; ÜFE artış oranının dahi altında kalacak şekilde müşterek çocuklar lehine iştirak nafakası artışına hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

          Mahkemece; nafakanın arttırılması davasının kısmen kabulü ile, davacı kadının halen almakta olduğu 100 TL yoksulluk nafakasının 350 TL'ye yükseltilmesine, öte yandan nafakanın kaldırılmasına ilişkin karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı (karşı davacı) vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK.'in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında takdir edilen nafaka miktarı ... olup, TMK'nun ....maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1306 KARAR NO : 2021/1244 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOLVADİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2021 NUMARASI : 2020/402 ESAS 2021/106 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının kazancının karşısında verilen nafakanın müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılamadığını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini, nafakanın 400,00 TL den 600,00 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Birleşen dava dilekçesi ve asıl davaya cevap dilekçesi: Davalı vekili birleşen dava dilekçesi ve asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; Nafakanın kaldırılmasını talep etmiştir....

            Yasanın bu hükmü gözetildiğinde; nafaka miktarının değiştirilmesi yada kaldırılması isteklerinin, gelişip değişen şartlar ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi icap eder.Somut olayda, nafaka alacaklısı olan davalı ...'...

              UYAP Entegrasyonu