Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vasisi ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve .... sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin bütün, davacı vekilinin, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak,28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre; nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir.Bu itibarla nafaka davaları açıldığı tarih itibariyle hüküm ifade edeceğinden somut olayda nafakanın dava tarihinden itibaren artırıldığının hüküm fıkrasında belirtilmemiş olması usul ve yasaya uygun görülmemiş ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bu yöne ilişkin davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ikinci fıkrasında ''toplam aylık...

      Bu nedenle, nafakanın bağlanmasında olduğu gibi kaldırılmasında da bu özellik dikkate alınarak araştırma ve inceleme yapılması, gerek hakkaniyete gerekse usul ekonomisi ilkesine uygun düşecektir. Bundan ayrı yardım nafakası, durumun değişmesi halinde mahkeme kararıyla yeniden belirlenebilecek veya kaldırılabilecektir. Türk Medeni Kanununun 364.maddesi uyarınca tayin olunan nafaka için açık kural konulmamış olması, nafakanın özelliği itibariyle zaruri olan bu yönünü ortadan kaldırmamaktadır. Tüm bu açıklamalar ve ortaya konulan yasal düzenlemeler ışığında somut olay irdelendiğinde; Davacı, nafakanın takdir edildiği tarihteki durumun değiştiğini, zira nafaka alacaklısının eğitim hayatının sona erdiğini ileri sürerek yardım nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir....

        TMK.nun 176.maddesine göre, yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması ya da azaltılmasına da karar verilebilir. Ancak, HGK'nun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmediği gibi, yoksulluğu kaldıran bir durum olarak da kabul edilmemiştir. (26.12.2001 gün ve 2001/2-1158 E.-1185 K.ve 28.2.2007 gün ve 2007/3-84 K.sayılı kararlarında olduğu gibi) Somut olayda davalının asgari ücret seviyesindeki bir gelirle çalıştığı sabit ise de, çalışması karşılığında elde ettiği gelir asgari ücret seviyesinde olup, onu yoksulluktan kurtarmadığı, ancak mali durumunun olumlu yönde değiştiği dikkate alınarak nafakanın hakkaniyete uygun bir oranda indirilmesi gerekirken, nafakanın tümden kaldırılması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal Hüküm : Beraat Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılanın eski eşi olması nedeniyle katılana nafaka ödemeye devam eden sanığın, katılanın başka bir erkek ile arkadaşlığının olduğunu gösterir fotoğrafları, katılan aleyhine açtığı nafakanın kaldırılması davasına delil olarak sunması şeklinde gerçekleşen olayda, Sanığın, katılanın başka bir erkekle yanyana olan fotoğraflarını, katılan aleyhine açtığı nafakanın kaldırılması davasına delil olarak vermesi biçimindeki eylemleri, TCK'nın 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilebilir ise de, fotoğrafları üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, nafaka davasındaki iddiasını ispatlama amacını taşıyan eyleminde...

            Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Tarafların 29/04/2009 tarihinde evlendikleri,bu evliliklerinden iki müşterek çocuklarının bulunduğu, tarafların aralarındaki geçimsizlik nedeniyle Mahkememizin 2019/278 esas ve 2019/123 karar sayılı kararı ile boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davalı kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kararın istinaf edilmeksizin 25/01/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacı, davalının çalışmaya başladığı ve en az asgari ücret düzeyinde geliri olduğu iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını istemektedir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; isminin resmi gazetede yayınlanması sebebiyle düzenli iş bulmasının imkansız hale getirildiğini, günübirlik işlerle geçimini sağladığını, ilk talebinin nafakanın tüm şartları ile kaldırılması olduğunu, devlet memuru olarak düzenli geliri varken her sene açılan davalardan bıktığı için kabul ettiği icralık olan nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılması kararının kaldırılmasını talep ettiğini, müşterek çocuk ile beraber geçirdikleri süreler dikkate alınarak yaklaşık 2 aylık nafaka ödemesinin kaldırılmasını talep ettiğini, bu taleplerinin yazılı olarak da talep etmesine rağmen yerel mahkemece değerlendirilmediğini ve haklarında bir karar verilmediğini, bu nedenlerle nafakanın tüm şartlarıyla kaldırılması yönünde hüküm kurulmasını, düzenli bir iş bulduğu ay itibari ile başlatılmak üzere miktarında indirime gidilerek 150 TL'ye düşürülmesini, Kdz....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. Ancak, 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre; nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir....

              sayılıkararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı vekilince dava dilekçesinde müvekkili lehine hükmolunan 200TL yardım nafakasının 600TL ye yükseltilmesini talep ettiği görülmüştür. Mahkemece davacı lehine 100 TL nafaka artırımına hükmedilmiştir. Davacının nafaka artırım talebinin 300 TL lik kısmı reddedilmiş olup, reddolunan miktarın yıllık 3.600 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 5.390,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu, Mahkemece davalı aleyhine 100 TL nafaka artırımına hükmedilmiştir....

              Bu nedenle ilk derece mahkemesince davacı-karşı davalı kadının nafakanın arttrılmasına yönelik talebinin reddine, kadın yararına hükmedilen nafakanın karşı dava tarihinden itibaren kaldırılmasına yönelik verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu