Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde; davacı için aylık 600 TL, müşterek çocuk için aylık 300 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde davacı ve müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın, kararın kesinleşmesine kadar tedbir, karar kesinleştikten sonra ile iştirak nafakası olarak davalıdan tahsiline şekilinde hüküm kurulmuştur. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davacı ve müşterek çocuk lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, kararın kesinleşmesinde sonra nafakanın iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Ayrıca, 28/11/1956 tarih ve 15 E -15 K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması-indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2008 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden....ed Ali adında müşterek iki çocuklarının bulunduğunu, daha sonra boşandıklarını, müşterek çocuklar için aylık 150'şer TL iştirak nafakası bağlandığını, bu bağlanan nafaka miktarlarını düzenli bir şekilde ödediğini, ancak aradan geçen zamanda davalının masraflarının arttığını ve hâlihazırda ki nafakanın çocuklarının giderlerini karşılamayacağına binaen, nafaka arttırımı davası açıp müşterek çocukları için ayrı ayrı 50'şer TL arttırılarak 200 TL'ye yükseltilmesini talep etmiş ve toplamda...
TMK.nun 364- 366 maddelerine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Nafaka davası mirasçılıktaki sıra göz önüne tutularak açılır. TMK'nun 365/3. maddesinde nafaka davasının, nafaka alacaklısına bakmakta olan resmi veya kamuya yararlı kurum tarafından da açılabileceği; TMK'nun 366. maddesinde ise korunmaya muhtaç kişilerin bakımının yükümlü kurum tarafından sağlanacağı ve bu kurumların yaptıkları masraflarını nafaka yükümlüsü kişiden isteyebilecekleri hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, nafaka takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile nafaka ödenecek kişinin yaşı ve ihtiyaçları gözetilmeli; nafaka yükümlüsü davalıların ödeme gücü ve geliri ile orantılı ve hakkaniyete uygun olacak şekilde bir nafakaya karar verilmelidir....
Somut olayda, davaya konu nafakanın takdir edildiği önceki Mazgirt Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/77 E-2009/90 K.sayılı dosyasında ve ilamında; davacının davalıyı evden kovduğu ve yasa ile öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi birlik görevlerinden kaçtığı nedeniyle nafaka alacaklısı kadına ayrı yaşamada haklı olduğu gerekçesiyle tedbir nafakası bağlandığı anlaşılmaktadır....
Sayılı ilamı ile müşterek çocuk için aylık 750,00- TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, hayat standartları ,okul ve dershane giderlerinin artması sonucunda nafakanın yetersiz kaldığını, 7 yıldır nafaka miktarında artışın olmadığını, bu nedenlerle nafakanın aylık 2.000,00- TL'na yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;davanın kısmen kabulü ile,Kocaeli 2. Aile Mahkemesi'nin 06/11/2014 tarih ve 2014/363 esas, 2014/811 Karar sayılı kararı ile müşterek çocuk Arda Oğuzhan Sayın yararına hükmedilen 750,00- TL'lik nafakanın aylık 450,00- TL artırılarak aylık 1.200,00- TL 'ye çıkarılmasına karar verilmiştir. Davalı vekili 01.12.2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle;kararın kaldırılarak davanın reddine aksi halde ilk derece mahkemesince hükmedilen nafaka miktarının hakkaniyete uygun olarak düşürülmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacının ev hanımı olup gelirinin olmadığı, davalının ise Cumhuriyet Savcısı olup 6.757 TL civarı gelirinin olduğu, davalının gelir durumunda nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı anlaşıldığından, mahkemece takdir edilen nafaka yüksektir....
Bozma kararı uyarınca Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacı ... lehine 150 TL, ... lehine 175 TL nafaka taktirine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumuna göre takdir edilir. Ayrıca nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şekli ve gelirleri de dikkate alınır. Hâkim, nafaka takdirinde; tarafların ekonomik durumlarındaki değişikliği araştırıp, gelirleri arasındaki bir oranlama yaparak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir....
Bu durumda;tarafların yukarıda ifade edilen sosyal ve ekonomik durumları,müşterek çocuğun yaşı,eğitiminin devam etmesi, sosyal aktiviteleri vb. ihtiyaçları için yapılması gereken masraflar,aradan geçen süre,son nafaka artışının 2013 yılında yapılmış olması da nazara alındığında,mahkemece nafakanın hakkaniyete uygun bir miktarda arttırılması gerekir. Hal böyle olunca mahkemece;yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle,müşterek çocuğun yaşı,ihtiyaçları,eğitiminin devam ediyor olması,aradan geçen sürede ihtiyaçlarında artış olması ve son nafaka artışının da 2013 yılında hüküm altına alınmış olması da nazara alınmak suretiyle, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, (TMK'nun 4. maddesi gereğince) hakkaniyete uygun bir miktarda nafaka artırımına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Davacı dava dilekçesi ile iştirak nafakasının indirilmesi talebi kabul edilmediğinde, üfe oranında artış kararının kaldırılmasını talep etmiş ise de; nafakanın gelecek yıllarda artış oranının belirlenmesini isteme hakkının nafaka alacaklısına ait olduğu, nafaka alacaklısının her yıl nafaka artış davası açmak yerine nafakanın gelecek yıllarda üfe oranında arttırılmasına karar verilmesini istemesinde hukuki menfaatinin bulunduğu, nafaka artış davalarında aradaki dengenin korunması açısından nafakanın ÜFE oranındaki artış miktarının da dikkate alınması gerektiği yönündeki Yargıtay'ın yerleşik uygulamaları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocukların ihtiyaçları, ÜFE artış oranı dikkate alındığında, çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının yerinde ve yeterli olduğu anlaşıldığından; davacının üfe artış kararının kaldırılmasına ve iştirak nafakasının indirilmesine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki nafakanın artırılması-nafakanın kaldırılması davasına dair... Aile Mahkemesinden verilen 12.06.2015 günlü ve ...sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 24.02.2016 günlü ve ... sayılı ilama karşı davalı-karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 440.maddesinde öngörülen karar düzeltme sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 13.300 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve... sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yıllık nafaka (farkı) miktarı, karar düzeltme sınırının altındadır....