Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge adliye mahkemesi kararı davacı kadın tarafından kişisel ilişki süresi, nafaka ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmiş, davacı kadının temyiz talebinden sonra, davacı kadın ve vekili 28.09.2022 havale tarihli dilekçe ile boşanma davasından feragat ettiğini bildirmiştir. Davacı kadın ve vekili her ne kadar davadan feragat ettiklerini dilekçe ile bildirmişlerse de; ilk derece mahkemesince kadının davasında verilen boşanma hükmü temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden, davacı kadın vekilinin feragat beyanı boşanma hükmü yönünden hukuken geçerli sonuç doğurmaz. Ancak davadan feragat, davanın ferilerini de kapsar. Bu nedenle boşanmanın ferilerine ilişkin feragat konusunda ek karar verilmek üzere, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki "boşanma" ve "çocukla kişisel ilişki kurulması" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından, boşanma kararı verilmesi, tazminat ve nafaka miktarları ile kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı erkeğin birleştirilen davasının, müşterek çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin olduğu, boşanma talebinin bulunmadığı, mahkemece de bu şekilde nitelendirildiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin...

      İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı - karşı davalı tarafça asıl boşanma davasının reddi, karşı boşanma davasının kabulü, davalı - karşı davacı tarafça kusur belirlemesi, velayet, velayete bağlı kişisel ilişki, nafaka ve tazminatların miktarı, ziynet eşyalarının iadesi davasının reddi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur. İstinaf kanun yolu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ila 361. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, "İncelemenin Kapsamı" başlığını taşıyan 355. maddede de düzenlendiği üzere; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü taktirde bunu re'sen gözetir....

      Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : Karabük aile Mahkemesi Taraflar arasında çocuk ile baba arasında geçici kişisel ilişki tesisi ve birleşen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine yönelik asıl davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile açılan boşanma ve fer'îlerine yönelik birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı vekili tarafından kişisel ilişki davası ile boşanma davasında hükmedilen nafakalar, tazminatlar ve kişisel ilişki yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı kadının birleşen davadaki kişisel ilişki tesisi yönünden istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hüküm fıkrasının kaldırılarak yeniden hüküm tesisine; diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Ziynet Eşyası İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları, kişisel ilişki süresi ile ziynet talebinin reddi yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve davacı-davalı kadın yararına hükmedilen tazminatlar, nafakalar, kendi tazminat taleplerinin reddi ve kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 14.03.2016 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... geldi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki boşanma davaları ile "kişisel ilişki tesisine" dair davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (kadın) tarafından; nafaka ve tazminatların miktarı yönünden, davalı-davacı (koca) tarafından ise kusur belirlemesi, velayet, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynetlerin İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, dava dilekçesinde boşanma, velayet, nafaka ve kişisel eşyaların iadesi talebinde bulunmuş, ancak maddi tazminat talebinde bulunmamıştır. Davacı kadın tarafından yasal süre geçtikten sonra mahkemece yapılan 02.02.2016 tarihli son celsede tazminat talebinde bulunmuştur. "İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi" başlıklı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 141. maddesi "(1) Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri de serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler....

              Dava; boşanma sonrasında talep edilen ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. "Somut olayda; taraflar 1999 yılında evlenmiş, 03.09.2010 tarihinde açılan dava ile aralarında düzenledikleri protokol çerçevesinde anlaşmalı olarak boşanmışlar, boşanma hükmü 06.09.2010 tarihinde kesinleşmiştir. 27.11.2013 tarihli boşanma protokolünün 6. maddesinde " taraflar işbu anlaşma mukabili tazminat ve nafaka hususunda birbirlerini gayrikabili rücu olmak üzere feragat ederler" hükmüne yer vermişlerdir. Davacı, boşanma davasındaki beyanında da "...boşanmanın mali ve sosyal sonuçları ile fer’i hükümleri hakkında düzenlemiş olduğumuz protokolü tekrarlayarak boşanmalarına ve bu protokolün tasdikine karar verilmesini talep ettiğini, protokolün 4.maddesindeki 30.000 TL'lik tazminatı vekilinin aldığını, kendisine vereceğini, evden çeyiz eşyalarını aldığını, başkaca eşya talebi olmadığını..." beyan etmiştir....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına nafakaya ve davalı- karşı davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata karar verilmiş, hüküm davacı- karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat, ortak çocuk yararına nafaka ve kişisel ilişki kararı yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf kanun yolu değerlendirmesi kişisel ilişki kararı yönünden yapılmıştır....

                Nafaka alacaklısı eşin belirli bir gelirinin olması hatta gelirinin diğer eşin gelirinden fazla olması, diğer eşi nafaka yükümlülüğünden kurtarmaz. Nafaka alacaklısı eşin gelirinin bulunması sadece hükmedilecek nafakanın miktarının tayininde gözönünde bulundurulur. O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek işi, geliri ve mal varlığı bulunmayan, ailesinin maddi desteği ile geçinen kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinde ve takdir edilen nafaka miktarında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. TMK'nın 175. maddesine göre, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir, nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz....

                UYAP Entegrasyonu