Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre; müşterek çocuk için kabul edilen aylık nafaka arttırım miktarı 800,00,00- TL olup yıllık 9.600,00- TL,davacı için kabul edilen aylık nafaka arttırım miktarı 600,00- TL olup yıllık 7.200,00- TL ile kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Karar tarihi itibarıyla kabul edilen nafaka arttırım miktarları ayrı ayrı yıllık onyedibinsekizyüzotuz-TL'nı geçmemektedir. Hüküm, kabul edilen her bir yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Açıklanan nedenlerle, kabul edilen her bir nafaka arttırım miktarı itibarıyla mahkeme kararı kesin olduğundan davalının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat, nafaka miktarı ve eşyalarla ilgili tefrik kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle hükmedilen nafakanın karar kesinleşinceye kadar tedbir nafakası, sonrasında ise yoksulluk nafakası olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi...

    Davacı tarafından müşterek çocuklar Muhammet ve Lütfiye yararına aylık 500 TL, Hasan Hüseyin lehine 750 TL iştirak nafakası talep edilmiş, mahkeme tarafından Hasan Hüseyin'in için aylık 375,00TL, Lütfiye Gül yararına aylık 300,00TL, Muhammet Can yararına aylık 250,00TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, kabul yönüyle davalı vekili kararı istinaf etmiştir. Kabul edilen iştirak nafakası miktarı her bir nafaka alacaklısı yönünden ayrı ayrı yıllık 5.880,00 TL nin altında olduğundan karar davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. Davacının istinafına gelince; reddedilen nafaka miktarları Hasan Hüseyin için aylık 375 TL, Lütfiye Gül için 200,00TL, Muhammet Can için 250,00 TL dir. Reddedilen iştirak nafakası miktarı her bir nafaka alacaklısı yönünden ayrı ayrı yıllık 5.880,00 TL nin altında olduğundan karar davacı açısından da HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir....

    Davacı tarafından müşterek çocuklar Muhammet ve Lütfiye yararına aylık 500 TL, Hasan Hüseyin lehine 750 TL iştirak nafakası talep edilmiş, mahkeme tarafından Hasan Hüseyin'in için aylık 375,00TL, Lütfiye Gül yararına aylık 300,00TL, Muhammet Can yararına aylık 250,00TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, kabul yönüyle davalı vekili kararı istinaf etmiştir. Kabul edilen iştirak nafakası miktarı her bir nafaka alacaklısı yönünden ayrı ayrı yıllık 5.880,00 TL nin altında olduğundan karar davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. Davacının istinafına gelince; reddedilen nafaka miktarları Hasan Hüseyin için aylık 375 TL, Lütfiye Gül için 200,00TL, Muhammet Can için 250,00 TL dir. Reddedilen iştirak nafakası miktarı her bir nafaka alacaklısı yönünden ayrı ayrı yıllık 5.880,00 TL nin altında olduğundan karar davacı açısından da HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir....

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi "nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6100 sayılı HMK m.341/2 maddesine göre karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar karar tarihi itibariyle 8.000,00- TLdır. Buna göre; kabul edilen nafaka miktarı aylık 650,00- TL'dan yıllık 7.800,00- TL olup kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Karar tarihi itibarıyla kabul edilen nafaka miktarı yıllık sekizbin-TL'nı geçmemektedir. Hüküm, kabul edilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir....

    GEREKÇE : Asıl dava, iştirak nafakası ve şahsi ilişkinin kaldırılması ya da azaltılması, karşı dava ise şahsi ilişki düzenlemesinin arttırılması talebine ilişkin olup dosyada tefrik kararı bulunmadığı, gerekçeli kararda karar başlığında dava konusunun iştirak nafakası ve şahsi ilişkinin düzenlenmesi olarak gösterildiği ,şahsi ilişki davası hakkında tefrik kararı verilip verilmediğinin gerekçeli kararda yazılmadığı , terfik kararına ilişkin bir ara kararın da bulunmadığı ancak uyapta yapılan kontrolde şahsi ilişki düzenlemesi davasının tefrik edilerek ayrı esasa kaydedildiği görülmüş olup tefrik ara kararanın dosyada bulunmaması ,dava konusunun yanlış gösterilmesi ve gerekçeli kararda tefrikten bahsedilmemesi nedeniyle yanlışlıklara işaret edinilmekle yetinilmiştir. Davalı-k.davacı vekili istinafında, müvekkilinin ödeme gücünün olmadığını belirterek iştirak nafakası davasının reddine, mahkeme aksi kanaatte ise indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, alacak talebi yönünden verilen tefrik ve görevsizlik kararı, nafaka ve tazminatların miktarı, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80'......

        Davalı-karşı davacının asıl davanın kısmen kabulü yönünden; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi "nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6100 Sayılı HMK'nın 6763 sayılı Kanun ile değişik 341/2. maddesine göre karar tarihi itibariyle miktar veya değeri 8.000 TL'yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Buna göre;tarafların birlikte kabulünde olduğu üzere dava tarihi itibariyle davalı tarafından ödenen nafaka miktarı aylık 700,00- TL olup bu miktar üzerinden kabul edilen nafaka arttırım miktarı aylık 550,00- TL'dan yıllık 6.600,00- TL olup kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Karar tarihi itibarıyla kabul edilen nafaka arttırım miktarı yıllık sekizbin-TL'nı geçmemektedir. Hüküm,arttırılan nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2020 NUMARASI : 2020/362 ESAS - 2020/500 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İzmir 20 Aile mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davanın kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesi gereğince; duruşma yapılmadan incelenmesine karar verilerek, HMK'nun 355. maddesi gereğince de; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak dosya incelendi, gereği düşünüldü; İDDİA : Davacı vekili 23.07.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların İzmir 17....

        UYAP Entegrasyonu