İŞTİRAK NAFAKASINAFAKAYA İTİRAZYARDIM NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 328 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 364 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilen mahkeme kararının reddini mutazam-mın 18.4.2005 tarih, 7713/8237 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu vekili tarafından icra Mahkemesine sunulan 24.2.2005 tarihli dava dilekçesinde icra emrinde yazılı olan ve kendisinden talep edilen alacak miktarına karşı çıkılmamıştır. Müşterek çocuk Hakan'ın 14.11.2004 tarihinde reşit olduğundan söz edilerek adı geçen için ödenen iştirak nafakasının kesilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmektedir, istek, devam eden bir nafaka ile ilgili olduğundan İcra Mahkemesinin kararı kesin olmayıp, temyizi kabildir....
(Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, kabul edilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İlk derece mahkemesi kararı kesin olduğundan istinaf dilekçesinin REDDİNE, 2- İstinaf peşin harcının istek halinde yatırana İADESİNE, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi....
TMK'nun 365/3. maddesinde nafaka davasının, nafaka alacaklısına bakmakta olan resmi veya kamuya yararlı kurum tarafından da açılabileceği; TMK'nun 366. maddesinde ise korunmaya muhtaç kişilerin bakımının yükümlü kurum tarafından sağlanacağı ve bu kurumların yaptıkları masraflarını nafaka yükümlüsü kişiden isteyebilecekleri hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, nafaka takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile nafaka ödenecek kişinin yaşı ve ihtiyaçları gözetilmeli; nafaka yükümlüsü davalıların ödeme gücü ve geliri ile orantılı ve hakkaniyete uygun olacak şekilde bir nafakaya karar verilmelidir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2023 NUMARASI : 2020/850 ESAS, 2023/39 KARAR DAVA KONUSU : KATILIM NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;tarafların 01/01/2006 tarihinden evli olduklarını, bir çocuklarının dünyaya geldiğini, tarafların anlaşamadıklarından ayrı yaşadıklarını, müşterek çocuğun down sendromlu olduğunu, bu nedenle bakımının son derece dikkat, özen ve sabır istediğini, davalının müşterek çocuğun hiçbir sorumluluğunu yerine getirmediğini, maddi yada manevi olarak müvekkiline destek olmadığını, müşterek çocuğun özel rehabilitasyon, dersler ve destek aldığını, maddi açıdan çok yıprandığını, bu nedenlerle 2.000...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/10/2016 NUMARASI : 2016/429 ESAS, 2016/720 KARAR DAVA KONUSU : KATILIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Üsküdar 3. Aile Mahkemesinin 2007/141 Esas, 2007/125 Karar sayılı 16/03/2007 tarihli ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, 21/09/2000 doğumlu Batuhan Furkan'ın velayetinin davalı anneye verildiğini, davalının müşterek çocuk için İstanbul'da uygun bir okul bulamadığı için eğitimini davacının yanında devam ettirmeye başlamasından sonra İstanbul Anadolu 12....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2018 NUMARASI : 2018/233 ESAS, 2018/750 KARAR DAVA KONUSU : ATILIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, 03.07.2007 doğumlu müşterek çocuk Saniye Tuğçe'nin velayetinin müvekkiline bırakıldığını, kararın 23.01.2013 tarihinde kesinleştiğini, o tarihte çocuk için nafaka istenmediğini, müvekkilinin gelirinin olmadığını, çocuğun ihtiyaçlarının müvekkili tarafından karşılandığını, davalının devlet memuru olduğunu belirterek müşterek çocuk için dava tarihinden itibaren tedbiren aylık 1.500,00 TL nafaka belirlenmesine ve...
Davalı vekili süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkilinin ekonomik durumunun da göz önüne alınarak hakkaniyeti gerektirir oranda asgari düzeyde nafaka artırımı yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "davanın kısmen kabulü ile dava tarihi olan 27/09/2016 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.200,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Nafaka miktarının her yıl %20 oranında kendiliğinden arttırılması yönündeki talebin reddine" karar verilmiştir. Davalı vekili nafaka miktarının fazla olması yönünde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119/1- (f) hükmü uyarınca, gerek yazılı gerekse basit yargılama usulünde, iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğinin, dava dilekçesinde belirtilmesi gerekir....
Çocuklara verilen nafaka istinafı yönünden; Zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan çocukların her biri için ayrı ayrı verilen nafaka miktarı aylık 350,00'şer TL olmakla kesinlik sınırı içinde kalmaktadır. Bu haliyle çocuklara verilen nafaka yönünden istinaf dilekçesinin reddi gerektiğini düşünüyorum....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, boşanma davası nedeniyle davalının, davacının velisi Ayşe'ye 226.750,00 TL ödeme yaptığını, aylık .1.500,00 TL nafaka ödediğini, yine yarısı davalıya ait evde kira vermeden oturduğunu, davacıya ait tüm masrafları davalının karşıladığını, zaten rahatsızlığı nedeniyle vasisinin devletten engelli maaşı alabileceğini, davalının halen çocukları Ali'ye baktığını, istenen nafaka bedelinin çok yüksek olduğunu, davacının rahatsızlığının çalışmaya engel olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, davacı kadın tarafından açılan nafaka davasının HMK'nun 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Mahkemece, kendisini vekille temsil ettiren davalı erkek yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesinin 7. maddesi uyarınca vekalet ücreti takdiri gerekirken, uyuşmazlık konusu belirlenmemiş olmasına rağmen vekalet ücretinin tamamının verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacının istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi hükmünün 3 nolu bendinin kaldırılmasına davalı erkek lehine 1.362,50 TL maktu vekalet ücreti takdiri ile davacı kadından tahsil edilerek davalı erkeğe verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....