(Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, kabul edilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İlk derece mahkemesi kararı kesin olduğundan istinaf dilekçesinin REDDİNE, 2- İstinaf peşin harcının istek halinde yatırana İADESİNE, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi....
(Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, talep edilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İlk derece mahkemesi kararı kesin olduğundan istinaf dilekçesinin REDDİNE, 2- İstinaf peşin harcının istek halinde yatırana İADESİNE, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi....
İlk derece mahkemesince TÜFE oranında artışa karar verilmesi davacının aleyhine olmakla tarafların nafaka miktarına yönelik istinaf taleplerinin reddine, davacının yıllık nafaka artış oranına yönelik istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 2.bendinin yıllık artış oranına ilişkin kısmının kaldırılmasına, nafakanın her yıl DİE tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davacı kurum vekili, nafaka miktarının az olması ve vekalet ücreti hükmedilmemesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı istinafa cevap dilekçesinde özetle; oğlunun yanında olduğunu nafaka ödeyecek gücünün olmadığını beyan etmiştir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile nafaka ödenecek kişinin yaşı ve ihtiyaçları gözetilmeli; nafaka yükümlüsü davalıların ödeme gücü ve geliri ile orantılı ve hakkaniyete uygun olacak şekilde bir nafakaya karar verilmelidir....
dan ZİRAAT KATILIM BANKASI A.Ş. UŞAK ŞUBESİ'nin ... seri nolu, 30.04.2022 vade tarihli, 19.000,00-TL bedelli ve ZİRAAT KATILIM BANKASI A.Ş....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2022 NUMARASI : 2021/321 ESAS, 2022/43 KARAR DAVA KONUSU : KATILIM NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2020 yılında boşandıklarını, kararın kesinleşmesinden itibaren, henüz bir yıl dolmadığını ancak davacı müvekkilinin yoksulluğa düştüğünü, müvekkilinin kronik hastalığı olup halen tedavisinin devam ettiğini, bu nedenle halihazırda çalışmasının mümkün olmadığını, yeniden evlenme imkanın ise yaşı itibariyle mümkün olmadığını belirterek, dava tarihinden itibaren aylık 1000 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....
Davalı nafaka miktarının fazla olması yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. TMK.nun 328/2. maddesinde; "Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. " Aynı yasanın 364/1. maddesinde de; Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. " düzenlemesi yer almaktadır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre, öğrenimini sürdüren reşit olan çocuğun TMK.nun 328/2 ve 364. maddeleri gereğince nafaka talep etme hakkı bulunmaktadır. Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, annesinin yapacağı muhtemel katkı dikkate alınarak müşterek çocuk için hükmedilen yardım nafakası miktarı hakkaniyete uygun olduğundan istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; kardeşlerin kanunen bakmakla yükümlü olunan kişiler arasında sayılmadığını, nitekim bakım nafakası değil, şartları varsa yardım nafakası ödemekle yükümlü tutulduklarını, davalıların nafaka yükümlüsü sayılmasının mümkün olmadığını, müvekkillerinin refah içinde yaşamadıklarını, kabul anlamına gelmemekle birlikte talep edilen nafaka miktarının da yüksek olduğunu belirterek, davanın her bir davalı açısından reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Dava niteliği gereği TMK'nunn 364. Maddesi uyarınca yardım nafakası istemine ilişkindir. Madde metnine göre " Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır....
(Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, kabul edilen yıllık nafaka artış miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İlk derece mahkemesi kararı kesin olduğundan istinaf dilekçesinin REDDİNE, 2- İstinaf peşin harcının istek halinde yatırana İADESİNE, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi....
Bu bağlamda belirlenecek nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir. Mahkemece nafaka miktarı tayin edilirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri göz önünde bulundurulmalı, TMK'nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir....