WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İtirazın kaldırılması aşamasında, mahkemece, Dairemizin önceki içtihatları doğrultusunda inceleme yaptırılarak, ödeme belgelerinde "nafakaya ilişkindir" kaydını taşımayanlar nazara alınmayarak yazılı şekilde sonuca gidildiği görülmektedir. Ancak Dairemizce oluşturulan yeni İçtihat gereğince borçlunun, somut olayda da gözlendiği gibi birbirini takip eden tarihlerde, tüm nafaka borçlarını kapsamasa dahi birtakım ödemeler yaptığı ve yapılan bu ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair bir açıklama olmasa bile, ödenen miktar nispetinde nafaka borcundan kurtulacağının kabulü gerekmektedir. Zira işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun, yaptığı ödemelerin, bu borç dışında, ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olmaktadır. Kaldı ki, zorunlu olsa dahi, nafaka borcu da nitelik itibariyle temelde ahlaki bir ödemedir. Açıklanan nedenlerle Dairemizce içtihat değişikliğine gidilmiş ve az yukarıda belirlenen ilkeler kabul edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, 2006 yılında boşanma ile birlikte eş ve müşterek çocuklara bağlanan yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece, ... ve ... için reşit olana kadar davacı babanın nafaka yükümlülüğünün devam ettiği gerekçesi ile davanın reddine, ... reşit olduktan sonra iştirak nafakasının kendiliğinden kalktığı gerekçesi ile konusu kalmayan davanın reddine ve eski eşi ...'nin 2008 tarihinde babasının ölümü üzerine mal varlığının arttığı nedeniyle yoksulluk nafakasının ve kızı ...'...

      GEREKÇE : Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması, aksi kanaat halinde aylık 100,00 TL ye indirilmesine ilişkindir. Davacının istinaf talebinin incelenmesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E - 2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyle miktar veya değeri 4.400,00 TL'yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davada, davacının asıl talebi aylık 350,00 TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasıdır. Reddedilen bu talebine konu miktar üzerinden, yıllık toplam nafaka tutarı 4.200,00 TL olup, 4.400,00 TL'yi geçmemektedir. Hüküm, reddedilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların, istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir (6100 sayılı HMK m.352)....

      Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) İştirak nafakası takdir edilirken ve iştirak nafakası artırılırken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....

      GEREKÇE : Dava; yardım nafakasının kaldırılması isteğine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 8.000,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davada, davacı lehine hükmolunan aylık 600,00 TL yardım nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiş olup yıllık reddedilen nafaka miktarı 7.200,00 TL olduğundan 8.000,00 TL'yi geçmemektedir. Hüküm, reddedilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların, istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir (6100 sayılı HMK m.352)....

      GEREKÇE : Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması, mümkün olmadığı taktirde indirilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 8.000,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davada, reddedilen aylık 500,00TL miktar üzerinden yıllık nafaka tutarı 6.000,00TL olup, 8.000,00TL'yi geçmemektedir. Hüküm, reddedilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların, istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir (6100 sayılı HMK m.352)....

      Nafaka miktarının anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenmiş olması, nafaka alacaklısının çalıştığı işin niteliği ve aldığı ücret, dava tarihindeki şartlara göre nafaka alacaklısının zorunlu ihtiyaçları, ülkedeki ekonomik yapı birlikte değerlendirildiğinde; nafaka miktarında yapılan indirimin fazla olduğu ve TMK'nın 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olmadığı açıktır. Hal böyle olunca mahkemece; nafaka miktarında makul oranda indirim yapılması gerekirken, yukarıda belirtilen ilke ve esaslara aykırı olacak şekilde yanılgılı değerlendirme sonucu fazla miktarda indirim yapılması doğru görülmemiş, hakkaniyete uygun makul bir indirim yapılması için hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

        Ancak, hakim, nafaka takdirinde nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü kocanın gelir ve sorumluluk durumu arasında bir oranlama yapılarak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar verilmelidir. Davada, davalının gelirinin yetersiz olması gerekçe gösterilerek nafakanın kaldırılması talebi reddedilmiştir. Oysa davalı kadının mali durumunda, çalışmaya başlaması ile yoksulluk nafakasının hükmedildiği duruma göre yoksulluğu azaltacak oranda iyileşme olmuştur. Davacının ise ortağı olduğu şirketi kapatması, evlenmekle eşinin ve çocuğunun olması nedeniyle yükümlülükleri artmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı işşiz olduğunu belirterek; davalıya ödediği yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, bu istem kabul görmez ise nafaka miktarında indirim yapılmasını talep etmiş, mahkemece; davacının aylık gelirinin kendi geçimini sağlamaya yetecek kadar olduğu gerekçesi ile nafakanın aylık 150,00 TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması-indirilmesi istemine ilişkindir....

            Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri beş bin üçyüz doksan Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (02.12.2016 tarihli, 6763 Sayılı Kanunun 41 maddesi ile değişik, 6100 sayılı HMK m.341/2) Eldeki davada; karar tarihi itibarıyla reddedilen nafaka miktarı, yıllık beşbin üçyüz doksan Türk Lirasını geçmemektedir. Hüküm, reddedilen nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Açıklanan nedenlerle red edilen nafaka miktarı itibarıyla mahkeme kararı kesin olduğundan istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu