Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/11/2022 NUMARASI : 2022/538 ESAS, 2022/706 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA ARTTIRIMI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı ve davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2017 yılında boşanmaları sonucu çocuğun velayetinin anneye verildiğini, kendisi için 300 TL, çocuk için 200 TL nafakaya hükmedildiğini, hükmedilen nafaka miktarının kendisine ve müşterek çocuğa yetersiz kaldığını, çocuğunun yaşı, ihtiyaçları, eğitim giderlerinin arttığını, oturdukları evin kirasının 2.600 TL olduğunu, kendisine ödenen 300 TL nafakanın 2.000 TL'ye çıkarılmasını, müşterek çocuk için ödenen 200 TL nafakanın ise 1.500 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep...

gayet iyi olduğunu, tüm bu nedenlerle müşterek çocuk için takdir edilen nafaka bedelinin 1.500 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/12/2020 NUMARASI : 2019/566 ESAS, 2020/591 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA ARTTIRIMI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraf vekilleri tarafından tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2012 yılında boşandıklarını, velayetinin müvekkiline bırakılan müşterek çocuk için 350 TL iştirak nafakasına, müvekkili için aylık 700 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen 7 yıllık süre göz önüne alındığında müvekkili ve müşterek çocuk lehine belirlenen nafaka miktarının günümüz sosyal ve ekonomik şartları ile bağdaşmadığını, hem müşterek çocuk hem müvekkili için belirlenen nafaka miktarlarının 4.000 'er TL'ye çıkartılmasını, her yıl TEFE...

Davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı nafaka artırım miktarının yetersiz olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, davacı kadının yoksulluk nafakasının 150 TL'den 300 TL'ye, çocuğun iştirak nafakasının 200 TL'den 450 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş ise de; yerel mahkemece tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, nafaka bağlandığı tarihten itibaren aradan geçen süre, çocuğun yaşının büyümesi, ihtiyaçlarının artması, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında hükmedilen nafaka artırım miktarlarının düşük olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve bu konuda yeniden hüküm kurularak davacı kadın ve müşterek çocuk lehine hakkaniyete uygun miktarda nafaka artırımı yapılması yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle...

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/11/2020 NUMARASI : 2020/840 ESAS, 2020/1238 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA ARTTIRIMI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Kocaeli 3....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; takdir edilen nafaka miktarının yüksek olduğunu, azaltılması gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

KAMULAŞTIRMA BEDELININ ARTTIRILMASI BEDEL ARTTIRIMI DAVASI IDARE MAHKEMESI KARARININ SÜRESINDE TEMYIZ EDILMESI KARAR DÜZELTME ISTENILMESI 30 GÜNLÜK ADLI YARGIYA BAŞVURU (DAVA AÇMA) SÜRESININ BAŞLANGICIKAMULAŞTIRMA KANUNU (2942) Madde 14 "İçtihat Metni"Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 14. maddesinin üçüncü fıkrasının ilk bölümünde, kamulaştırmanın iptali yolunda İdare Mahkemesine başvurulduğu takdirde, adli yargıya başvuru süresinin (30 günlük dava süresi) idari yargı kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı öngörülmüştür....

    FAZLA İLİŞKİN TALEPLERKAMULAŞTIRMA BEDELİNİN ARTTIRIMI 1086 S....

      Yargıtay‘ın yerleşik içtihatlarına göre, nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için, açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının belgede yazılı olması gerektiğine ilişkin koşul, yeni uygulamalarla yumuşatılmış olup; nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin, nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Zira, işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun, yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır. Bunun dışında, ödemenin konut kredisi vs. gibi açıklamalar ile yapılması halinde ise, ödeme, nafakaya mahsup edilemez....

      İcra Müdürlüğünün 2017/3910 sayılı takip dosyası ile birikmiş nafaka ve 2016 Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül aylarına ait nafaka borcunu ödenmediğinden dolayı şikayette bulunulduğu, takip talebinde cari nafaka alacağı talep edilmeyip adi alacak niteliğindeki geçmiş dönem nafaka borçlarının tahsilinin talep edildiği, bu haliyle atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Nafaka borcunu ödememe suçunun oluşabilmesi için, icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş ve ödenmemiş en az bir nafaka borcunun bulunması gerektiği cihetle, şikayete konu icra dosyasında icra emrinin borçluya 18.07.2017 tarihinde tebliğ edildiği, icra emrinde, birikmiş nafaka alacağı ile birlikte, cari nafaka alacaklarının da talep edildiği, 14.09.2017...

        UYAP Entegrasyonu