WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıka, asıl dava dilekçesi incelendiğinde; kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının talep edildiği ve talep edilen alacaklar yönünden miktar olarak herhangi bir ayrıştırma yapılmaksızın toplamda 1.000,00 TL'nin (belirsiz olan alacağın yargılama sırasında belirli hale gelmesinin ardından miktarın arttırılması kaydı ile) tahsiline karar verilmesinin istendiği tespit edilmiştir. Mahkemece yargılama sırasında, asıl davadaki taleplerin miktar olarak ayrıştırılması için davacıdan açıklamada bulunması istenmediği gibi yukarıda belirtildiği üzere faiz başlangıcı yönünden dava tarihi ve ıslah(talep arttırımı) tarihi ayrımı yapılmaksızın hüküm kurulduğu anlaşılmıştır....

    Türk Medeni Kanunu'nun 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı", 328/1. maddesinde "ana ve babanın bakım borcunun, çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceği", 329/1. maddesinde "küçüğe fiilen bakan ana veya babanın diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabileceği", 330/1. maddesinde "nafaka miktarının, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirleneceği, nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderlerinin de göz önünde bulundurulacağı" ve 331. maddesinde "durumun değişmesi halinde hakimin istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirleyeceği" hükme bağlanmıştır....

    O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih ve dava tarihi arasındaki süre gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davalı yararına HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2900 KARAR NO : 2022/2495 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞARKİKARAAĞAÇ ASLİYE HUKUK(AİLE)MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2022 NUMARASI : 2022/41 ESAS-2022/105 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka Arttırımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Şarkikaraağaç Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2017/63 Esas ve 2018/28 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Çınar Baran'ın velayetinin davacı anneye verildiğini, söz konusu karar ile davacıya 400- TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuğa da 150- TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen zamanda paranın alım gücünün azaldığını, müşterek çocuğun okula başladığını ve nafakaların yetersiz kaldığını ileri sürerek davacı...

      Lehine nafaka takdir edilen müşterek çocuk için kabul edilen nafaka artırım miktarı yıllık (300,00.-TL x 12) 3.600,00.-TL'dir. Somut olayda; davacı taraf reddedilen, davalı taraf ise kabul edilen nafaka miktarları yönünden istinaf isteminde bulunmuştur. Davacı için kabul edilen ve davalı tarafça istinaf konusu edilen nafaka miktarı (300,00.-TL x 12 = 3.600,00.-TL) hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır. Bu durumda, hüküm tarihi itibarı ile kesin olduğu yasada açıkça belirtilen kabul edilen nafaka yönünden davalı taraf istinaf kanun yolu başvurusunda bulunamaz....

      Aile Mah.nin 2013/188 esas 2014/87 karar sayılı ilamı ile 2013'den itibaren dava tarihinden itibaren karar kesinleşinceye kadar 250,00 TL devamında 250,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği anlaşılmıştır, Taraf vekillerinin istinafı açısından; İddia, tanık anlatımları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve tüm dosya içeriğine göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ve gelir durumu ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olan değişiklik, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı, hükmedilen nafaka tarihi üzerinden geçen süre ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu, Takbis kayıtları dikkate alındığında, mahkemece takdir edilen arttırılan nafaka miktarı TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunduğundan taraf vekillerinin istinaf itirazları haklı bulunmadığından HMK 353/1- b-1 maddesine göre, istinaf kanun yolu başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur...

      Maddesine göre nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. TMK'nın 331. Maddesine göre ; durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarım yeniden belirler veya nafakayı kaldırır. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak ve yoksulluk nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, önceki nafaka kararının kesinleştiği tarih ile artırım davasının açıldığı tarih arasında geçen süre, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK'in yayımladığı ÜFE artış oranı nazara alınarak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında oluşan dengeyi koruyucu oranda nafaka artırımına karar verilmesi gerekir....

      Gerçekleşen bu duruma göre; tarafların ortak çocukları için iştirak nafakasına ilk defa bölge adliye mahkemesince 22/10/2019 tarihli karar ile hükmedildiği ve bu kararın Yargıtay onamasından geçerek 11/02/2020 tarihinde kesinleştiği, nafaka arttırım davasının ise 11/03/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Kural olarak, nafaka miktarlarında yeniden belirleme yapılabilmesi için belli bir sürenin geçmesi aranmaz. TMK'nın 331.maddesi gereğince, durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Bu bağlamda nafaka miktarında arttırım yapılabilmesi için, ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin arttırımı gerekli kılması gerekmektedir....

      Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı", 328/1. maddesinde "ana ve babanın bakım borcunun, çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceği", 329/1. maddesinde "küçüğe fiilen bakan ana veya babanın diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabileceği", 330/1. maddesinde "nafaka miktarının, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirleneceği, nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderlerinin de göz önünde bulundurulacağı" ve 331. maddesinde "durumun değişmesi halinde hakimin istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirleyeceği" hükme bağlanmıştır. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....

      Her ne kadar ilk derece mahkemesince, davacı lehine en son hükmedilen nafakanın aylık 250,00 TL olduğu dikkate alınarak davacının istemi ve gerekçedeki hususlar dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile aylık 250,00 TL arttırmak suretiyle netice olarak davacı lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de ilk hükmedilen yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verildiğinden hükmedilen nafakanın iş bu dava tarihi itibariyle aylık 250,00 TL olmadığı, 721,00 TL'ye tekabül ettiği halde mahkemenin bu miktarı en son yoksulluk nafaka miktarı olarak dikkate alıp davacının nafaka arttırımı istemini TMK 175 ve devamı maddelerince değerlendirmesi gerekir iken en son nafaka miktarının 250.00 TL olduğundan bahisle yapılan değerlendirmenin eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yapıldığı gözetilerek davacı vekilinin istinaf başvurusu kabul edilmiş, kararın kaldırılması gerekmiştir. 22.07.2020 tarihli ve 7251 Sayılı Yasa ile Değişik HMK'nın 353/(1)-a-...

      UYAP Entegrasyonu