WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların 13.12.2013 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı/karşı davalı lehine 300 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık iki yıllık süre geçtiği, davacı/karşı davalının ev hanımı olduğu, 400 TL kira ödediği, davalı/karşı davacının ise matbaada çalıştığı, aylık 1000 TL gelirinin olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....

    Belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK.'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Somut olayda; davacının Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 1. Sınıf öğrencisi olduğu, davacının annesi ile birlikte yaşadığı ve herhangi bir gelirinin bulunmadığı, annesinin sevgi evlerinde çalıştığı, davacının 300 TL öğrenim kredisi aldığı; davalının ise Cumhuriyet Savcısı olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece; eğitim ve sosyal durumunun değişmesi nedeniyle ihtiyaçları artan davacının geçinmesi için gerekli ve nafaka yükümlüsü olan davalı babanın tesbit edilen gelir durumuna uygun olarak daha yüksek miktarda nafaka takdir edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde düşük miktarda nafaka takdir edilmiş olması doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

      gücündeki düşüş ve müşterek çocuğun ve müvekkilinin ihtiyaçlarındaki artış da göz önünde bulundurularak aylık 400,00TL iştirak nafakasının dava tarihinden başlamak üzere iştirak nafakasının 2.100,00 TL. arttırımı ile aylık 2.500,00 TL....

      Davalı istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle; nafaka artışına ilişkin miktarı ödeyecek ekonomik gücünün olmadığını, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İlk derece mahkemesinin karar tarihi itibariyle uygulanması gerekli HMK'nın 341.maddesi uyarınca miktar veya değeri 8.000 TL'sini geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas 2005/235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Somut olayda, davalı aleyhine hükmedilen nafakanın yıllık miktarının toplamı (400x12=4.800 TL) 8.000,00 TL kesinlik sınırı altında olduğundan, hüküm kesin niteliktedir. Bu nedenle, davalının istinaf kanun yoluna başvurma talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Aile Mahkemesinde 24.01.2013 tarihinde nafaka artırım davası açtığını, davacının açmış olduğu nafaka davasının Isparta 1. Aile Mahkemesinde 2013/94 esas numarası ile görüldüğünü ve 21.03.2013 tarihinde karara bağlandığını, nafakanın yıllık TEFE-TÜFE oranında artırılmasına karar verildiğini, davacının yeniden dava açmasının yerinde olmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davalı erkeğin boşanma davası esnasındaki ve nafakanın artırılmasına ilişkin bu davanın açıldığı sıradaki ekonomik şartlarının aynı olduğu, boşanma davasından sonra davalının gelirinde ayrıca bir artış olmadığı anlaşılmıştır. Buna göre, boşanma davasının üzerinden uzun bir zaman geçmeden ve davalının ekonomik gelir düzeyinde TÜFE oranının üzerinde belirgin bir artış olmadan nafaka artırım talebinde bulunulmasının hakkaniyet ilkesi ile bağdaşmayacağı kanaatine varıldığından; açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Meryem Deniz için 200,00 TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden başlamak üzere 800,00 TL arttırımı ile aylık 1.000,00 TL'ye, Egehan için aylık 200,00 TL olan iştirak nafakasının 800,00 TL arttırımı ile aylık 1.000,00 TL'ye çıkartılmasına, hükmedilen nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, yargılama giderleri ve velaket ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Davalı asil, makul ve düzenli nafaka arttırımı yaptığının dikkate alınmasını, nafakanın talep edilen oranda artışının yapılması hâlinde kendisine yargılama ve vekâlet ücreti gibi ek maddi yük getireceğinin de göz önünde bulundurulmasını, davacının her fırsatta nafaka arttırımı talep etmek suretiyle kendisini maddi-manevi olarak zarara uğratabilme güdüsüyle hareket edebileceğini, kendisinin yeni bir hayat kurmasını ve mutlu olmasını kıskandığı için davacının bu yola başvurduğunu savunarak davanın reddini; aksi hâlde, davacı annenin de katkısının olması gerektiği düşünülerek, kendisini ödemede zorlamayacak şekilde makul oranda bir nafakaya hükmedilmesini, TEFE-ÜFE-TÜFE endeksleri ortalamasına göre nafaka arttırılmasının sabitlenmesine karar verilmesini dilemiştir....

          Aile mahkemesinin 2008/921 esas 2009/374 karar sayılı ilamı ile boşandığını, nafaka arttırımı için 8. Aile Mahkemesinde dava açıldığını, ikinci kez nafaka arttırımı için 5. Aile Mahkemesinde dava açıldığını, davacının davalı avukatı vekil tayin ettiğini, eski eşine karşı nafaka arttırım davası açılası için sözde anlaşma yapıldığını, davalının davacıdan 500 TL masraf aldığını ve davacıdan dava açılması için gerekli belgeleri istediğini davacının bu belgeleri verdiğini, davalının davanın açıldığını söylediğini, aşama içerisinde davacının dava ile ilgili bilgi sorduğunu, davalının ise davalıyı oyaladığını, 09/01/2017 tarihinde yapılan telefon görüşmesinde davalının davalı kazandıklarını söylediğini, ancak paranın şubat ayında yatacağını belirttiğini, sonraki araştırmalarında davacının e-devlet sisteminden davanın açılmadığını gördüğünü, İzmir 9....

          Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, iştirak nafakası takdir edilirken; müşterek çocukların yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.( TMK. nun 330/1. maddesi ). Somut olayda, davacının ev hanımı olduğu, gelirinin bulunmadığı, annesinin evinde yaşadığı; davalının işçi olduğu, aylık 1.200,00 TL gelirinin bulunduğu, aylık 500,00 TL kira gelirinin bulunduğu anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü....

              UYAP Entegrasyonu