WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargıtay yerleşik içtihatlarıyla, nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının yazılı olması gerektiği koşulu, yeni uygulamalarla objektif kriterlerle yumuşatılmış olup; Yargıtay 12. ve 8. Hukuk Dairesi içtihatlarında; nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına, bu miktara yakın ve düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Zira işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır. Aksi düşünce, aşırı şekilcilik olup, hak zayiine ve mükerrer ödemelere neden olacağından kabulü mümkün değildir....

Davacının boşanma kararı kapsamında aylık 500,00 TL çocuk için nafaka ödeme yükümlülüğü bulunduğu, ödemeleri banka kanalıyla gönderdiği, bazı aylarda toplu gönderdiği ve açıklamaların nafaka açıklaması yazıldığı sabit olmakla davacının yaptığı bir kısım ödemelerin ahlaki yükümlülük olarak nafaka borcundan düşürülmesi doğru görülmemiştir. Bu haliyle, davanın davacının yaptığı nafaka ödemeleri dikkate alınarak kısmen kabul edilerek 28.821,00 TL'den borçlu olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden davacının istinaf talebinin kısmen kabulüne, davalının istinaf talebinin reddine, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, Bakırköy 4....

Davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda; bilirkişi raporundaki hatalı değerlendirmelere dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, borçlunun yaptığı ödemelerin nafaka ile ilgisinin bulunmadığını, davacının müşterek çocuğuna katkı için yaptığı ödemeler olduğunu, borçlunun bu durumu fırsat bilerek bir kısım ödemelerinin nafaka adı altında yaptığını, borçlunun nafaka adı altındaki ödemesi 250 TL olup bilirkişinin 39.800 TL asıl alacak hesabının doğru olduğunu, borçlunun müşterek çocuğun giderlerini karşılamak için destekte bulunduğunu, ancak bu ödemelerini nafaka olarak göstermeye çalıştığını, bilirkişinin incelediği banka hesabının nafaka hesabı olmadığının davacı tarafından bilindiğini, borçlunun alacaklı olduğu dosyadan, müvekkilinin hesabına da haciz koyarak ödediği parayı geri aldığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

Yargıtay yerleşik içtihatlarıyla, nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının yazılı olması gerektiği koşulu, yeni uygulamalarla objektif kriterlerle yumuşatılmış olup, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin son içtihatlarında, nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Zira, işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır. Aksi düşünce, aşırı şekilcilik olup, hak zayiine ve mükerrer ödemelere neden olacağından kabulü mümkün değildir....

Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı ile Akhisar 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı ile boşandıklarını, davacının uzun yıllar boyunca nafaka alacaklarını ödemediğini, nafaka alacağını icra yolu ile tahsil etmesini engellemek için sigortaya tabi işlerde çalışmasına rağmen durumu SGK'ya bildirmediğini ve bu nedenle davalının maaşından alacağını tahsil edemediğini, bugüne kadar icra bedellerinin tahsil edilemediğini, davalı hakkında nafaka hükmünü ihlal suçunu işlediği için mahkumiyet kararına rağmen nafaka bedellerinin tahsil edilemediğini, icra dosyasında yapılan SGK sorgulaması sonucunda davacının SGK emeklisi olduğunun anlaşıldığını ve 2021 yılı Mayıs ayından beri kendisinden nafaka bedelinin tahsil edilebildiğini, davacının 2008 yılından bu yana nafaka borçlarını ödemediğini, umursamadığını ancak icra yoluyla maaşından kesinti yapılmasının üzerine dava açtığını, davacının dava dilekçesinde kendini mağdur durumda olduğunu iddia ettiğini ancak davacının sosyal ve ekonomik durumunun...

İcra Müdürlüğü'nün 2018/20112 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen icranın 12.550,00- TL nafaka, 1.660,94- TL nafaka alacağı işlemiş faiz kalemlerini aşan miktarlar bakımından geri bırakılmasına, takibin 12.550,00- TL nafaka, 1.660,94- TL nafaka alacağı işlemiş faiz miktarları bakımından takip çıkışlı olacak şekilde devamına, '' dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin vermiş olduğu kararda, tarafların ergen ve müşterek çocuğu vasıtası ile yapmış olduğu ödemelerin dikkate alınmayarak müvekkili aleyhine hüküm kurulduğunu, davaya konu Bakırköy 12....

ancak mahkeme kararının kesinleştiği 26/01/2021 tarihinden itibaren geçerli olduğunu, ayrıca icra takibinde nafaka alacağına hangi tarihten itibaren nafaka farkı alacağı başlatıldığı ve faiz başlangıç tarihinin yazılı olmadığını, davacının davalı banka hesabına mahkeme kararının kesinleşme tarihi itibari ile arttırılmış nafakanın yatırdığını, nafaka borcu olmadığını, mahkeme ilamına göre sadece 3.400 TL vekalet ücreti ile 120,91 TL yargılama gideri borcu olduğunu, başkaca borcu olmadığını, icra emrindeki diğer asıl alacak kalemlerini ve faizi kabul etmediklerini, Sevilay Zorlu”nun kendi adına alacaklı sıfatı olmadığından icra emrinin iptalini, icra takibinde düzenlenen nafaka arttırımına ve işletilen faize ilişkin başlangıç tarihinin takip dayanağı ilama aykırı olması ve nafaka hesabının yanlış olması nedeni ile icra emrinin iptalini talep etmiştir....

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere; yapılan ödemelerde hükmolunan aylık nafaka miktarı ve bu miktarın katları şeklinde ödemelerin görülmesi halinde, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olarak yapıldığına dair atıf bulunmasa dahi bu ödemelerin hakkaniyet kuralları gereğince nafaka borcundan mahsubu gerektiği, borçlu tarafından nafakaya mahsuben ödendiği iddia olunan ödemelerin ahlaki ödemeler olarak nitelendirilmesi gerektiği, emsal gösterilen Yargıtay 2....

    İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklının İstanbul Bölge Adliye 10.Hukuk Dairesi'nin 2018/2460 Esas - 2018/2696 Karar sayılı kararını daha önce başlatmış olduğu Beykoz İcra Müdürlüğü'nün 2017/5851 Esas sayılı icra dosyasına sunarak nafaka alacağını tahsil etmeye başladığını, icra müdürlüğünce nafaka miktarının BAM kararına göre hesaplanıp borç muhtırası gönderildiğini, davalının aynı ilamı dayanak yaparak Beykoz İcra Müdürlüğü'nün 2019/3063 Esas sayılı dosyası ile aylık nafaka miktarı 8.125,00 TL olmak üzere 6 aylık nafaka talebinde bulunduğunu, ilk icra takibinden feragat etmeksizin aynı nafaka alacağı için başlatılan ikinci takibin mükerrer olduğunu ileri sürerek takibin iptalini istemiştir....

    Davacı vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararındaki hatalı değerlendirmenin düzeltilmesini talep ettiklerini, müvekkili ile davalı T3 boşandıklarını, kararda davalı eş için 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminat ile aylık 150 TL nafaka ile müşterek çocuklar Mahmut ve Bilal Ahmet için 135 TL nafakaya hükmedildiğini, nafaka ve tazminat alacaklarının tahsili için müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını ve emekli maaşına haciz konulduğunu, emekli maaşından sadece nafaka alacakları haczedilebilecek olması dikkate alınmadan icra müdürlüğünce tüm alacaklar için kesintiler yapıldığını, davalı eşinin işe başlaması ve oğlu T4 18 yaşını doldurmuş olması nedeniyle nafakanın kaldırılması için dava açtıklarını, nafakaların 17/04/2013 tarihi itibariyle kaldırıldığını ve kararın kesinleştiğini, bu tarihten sonraki işleyen nafaka alacakları yönünden müvekkilinin emekli maaşından kesinti yapılamayacağından maaş üzerindeki hacizlerin kaldırılmasının gerektiğini, nafakanın...

    UYAP Entegrasyonu