Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yoksulluk nafakasının aylık 350 TL'ye, müşterek çocuklar Emre ve Ramazan için aylık 75'er TL olan iştirak nafakasının aylık 300,00'er TL'ye çıkartılarak toplam 950,00 TL nafakaya hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükmedilen nafaka miktarlarının çok yüksek olduğunu, karşılayamayacağını, öncelikle davanın reddine, aksi kanaatte ise hakkaniyet ilkesi gözetilerek uygun bir nafaka miktarına hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE : Dava; iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması isteğine ilişkindir. Yoksulluk ve iştirak nafakaları aidiyetleri, nitelikleri itibariyle ayrı nafakalar olup, bu nedenle davacı eş ve çocuklar ihtiyari dava ortağıdır. Her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2011/22147 Esas, 2012/4699 Karar ve 27.02.2012 tarihli kararı- Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2012/4119 Esas, 2012/7991 Karar ve 26/03/2012 tarihli kararı) Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka( farkı) miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

    Dosyanın tetkikinde davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının tahsili talepli olarak ilamlı takip başlatıldığı, daha sonra nafaka artırımı kararı gereğince takibe devam edildiği, 2018 yılı haziran ayına kadar borçlunun maaşından hem yoksulluk nafakası hem de iştirak nafakası için kesinti yapıldığı, müşterek çocukların reşit olmasına rağmen iştirak nafakası kesintisinin devam ettiği, 2018 yılı Haziran ayında borçlunu işten ayrılması sebebiyle kesintilerin yapılamadığı, bunun yanında borçlunun 12/07/2018 tarihili talebi ile müşterek çocuklar reşit olduğu için iştirak nafakası yönünden kesintilerin kaldırılmasına karar verildiği, daha sonra davacı alacaklı tarafça, borçlunun emekli olması üzerine 2018 yılı Haziran ayından itibaren birikmiş yoksulluk nafakasının ve bundan sonra işleyecek yoksulluk nafakası alacaklarının, nafaka artırım kararı uyarınca tahsili için borçlunun emekli maaşından kesinti yapılmasının talep edildiği, ancak icra müdürlüğünce...

    Aile Mahkemesi'nin 2016/610 Esas, 2016/1135 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakalarının ayrı ayrı 225 TL'ye artırılmasına, davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının 500 TL'ye artırılmasına ve nafakalara her yıl ÜFE oranında artırım yapılmasına karar verildiğini, aradan geçen zaman diliminde müşterek çocukların ve müvekkilinin ihtiyaçlarının arttığını, davalının ekonomik durumunda iyileşmenin olduğunu belirterek, ÜFE oranlaması sonucu 456 TL'ye çıkartılan iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 1.000 TL'ye çıkartılmasına, müvekkili T1 için ÜFE oranlaması sonucu 1.014 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 1.500 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....

    , evlendiği tesbit edildiğine göre boşanma kararından 2 yıl sonra davalı kocanın ödeme gücünü aşacak şekilde ve davacının ihtiyacını karşılamanın ötesinde, gerektiğinden fazla yoksulluk nafakası ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır.Bu durumda, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, özellikle önceki nafaka tarihinden sonra ÜFE artış oranları dikkate alındığında, takdir edilen yoksulluk nafakası fazla olup, TMK'nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun bulunmamıştır....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tarafların Antalya 3 Aile Mahkemesinin 2009/836 Esas 2010/1382 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, kararın 10/02/2011 tarihinde kesinleştiğini, karar ile davacı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakası , müşterek çocuk Rafet Can lehine aylık 100,00 TL iştirak nafakası bağlandığını, Davacının Niğde Aile Mahkemesinin 2018/171 Esas 2018/737 Karar sayılı dosyasi ile nafaka arttırım davası açtığını, müvekkili için 400,00 TL yoksulluk nafakasına müşterek çocuk Alperen için aylık 200,00 TL iştirak nafakasına, müşterek çocuk Rafet Can Eren için aylık 250,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacının bu dava ile iyi niyetten yoksun ve çıkar amaçlı açıldığını, müvekkilinin özel bir şirkette şoför olarak çalıştığını, müvekkilinin çalışması karşılığında edinmiş olduğu para ile çocuklarının bakım ve giderlerinin her zaman karşılamakta olduğunu, ve karşılamaya devam edeceğini, müvekkilinin çocukları ile her görüşmesinde borç para bularak çocuklarına...

      Mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile davacı yararına yüksek yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Ayrıca, mahkemece oluşturulan hükümde; iştirak nafakasının hangi tarihten itibaren artırılmaya başlanacağı belirtilmemiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.- 15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, iştirak nafakasının artırılmasına dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken; bu tarihin belirsiz bırakılması da usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dava dilekçesinde, boşanma kararı ile birlikte davalı kadına 250 TL yoksulluk nafakası, müşterek 2 çocuk için 200'er TL iştirak nafakasına karar verildiğini, asgari ücretle geçici işçi olarak çalıştığını, ailesinin yardımı ile geçindiğini belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, iştirak nafakasının 200'er TL'den 100'er TL'ye indirilmesini talep etmiştir.Davalı, duruşmalara gelmediği gibi, cevap dilekçesi de vermemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının ve yoksulluk nafakasının ayrı ayrı 100'er TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir....

          Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

            Davacı kadın tarafından, yerel mahkeme kararına karşı müvekkili lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının hakkaniyet, usul ve yasaya aykırı olduğu ve nafaka miktarlarına her yıl ÜFE oranında artış uygulanması gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece kusur ve ekonomik sosyal durumları dikkate alınarak davacı kadın için 500 TL yoksulluk nafakası ile çocuk için 200 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş ise de; yerel mahkemece tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu oluşu, evlilikte geçen süre, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının yetersiz olduğu anlaşılmakla, davacı kadının nafaka miktarlarına...

            UYAP Entegrasyonu