Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sınıfa devam ettiğini, eğitim masrafları ve sosyal ihtiyaçları ETÜT alması, gitar kursuna devam etmesi, karşısında ihtiyaçlarının nafaka miktarının üzerinde olduğunu ileri sürerek yoksulluk nafakasının 750,00 TL'ye, iştirak nafakasının 800,00 TL'ye yükseltilmesini ve her yıl TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında arttırılmasını talep ve dava etmiştir....

    Aynı yasanın 328/1. maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....

    Nafaka yükümlüsünün ödeme gücü, nafaka isteminin kabul edilip edilmemesinde değil, ancak nafaka miktarının belirlenmesinde göz önünde bulundurulur. Davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakası koşulları oluşmuştur. Hâl böyleyken, yoksulluk nafakası isteminin reddine hükmetmek davacı kadın aleyhine yoksulluk nafakası yönünden kesin hüküm oluşturacaktır. Bir an için ileride koşulların değişmesi durumunda, davacı kadının tekrar yoksulluk nafakası isteyebileceği düşünülse dahi bu kez de zamanaşımı (TMK m. 178) sorunu gündeme gelecek ve sonuçta davacı kadının hakkı ağır şekilde zarar görmüş olacaktır. Bu durumda, davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi hukuka uygundur. Diğer yandan, yoksulluk nafakasının ödenmesine davalının cezaevinden tahliye edileceği tarihten itibaren hükmedilmesi, somut olayın özelliği ve hakkaniyet kurallarına (TMK m. 4) göre isabetli olmuştur....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2014 NUMARASI : 2014/270-2014/517 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yoksulluk nafakası yönünden kabulü, iştirak nafakası yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; Zonguldak 1.Aile Mahkemesi'nin 26/05/2011 tarihli, 2010/762 Esas -2011/55 Kararıyla boşandıklarını, boşanmayla birlikte müşterek çocuklarının velayetlerinin annelerine bırakıldığını ve kendilerine 250,00'şer TL iştirak nafakası, 350,00 TL de boşanma davası sürerken herhangi bir işte çalışmayan davalıya yoksulluk nafakası olmak üzere toplam 850,00 TL aylık nafaka ödemesine karar verildiğini, ancak kendisinin yeniden evlendiğini, davalının 1998...

        -2- Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı gözönünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası .oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

          Davalılar vekili yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin haksız olduğunu, çocuklardan İrem için verilmiş bir nafaka kararının olmadığını, Sinem' in ise asgari ücretle çalıştığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Birleşen dosyada davacı ... vekili; müvekkilinin anne ve babasının boşandığını, boşanma ile müvekkili yararına 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, daha sonra mahkeme kararı ile iştirak nafakasının 300 TL ye çıkarıldığını, ödenen 300 TL nafakanın az olduğunu, müvekkilinin halen üniversite öğrencisi olduğunu belirterek müvekkiline ödenen iştirak nafakasının 600 TL ye çıkarılmasını istemiştir....

            Davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri ve yaşantıları, kadın için takdir edilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk Enes için takdir edilen iştirak nafakasının, takdir edildiği tarih, günün ekonomik koşulları, kadının sabit işinin ve gelirinin olmaması, müşterek çocuk Enes'in yaşı ve giderlerinin artması, kadının yoksulluk durumunun devam etmesi birlikte değerlendirildiğinde; kadının yoksulluk nafakası artırım talebinin reddi, müşterek çocuk Enes için takdir edilen iştirak nafakası artış miktarının toplanan delillere, usul ve yasaya uygun düşmediği, müşterek çocuk Enes için takdir edilen aylık nafaka artış miktarının yetersiz olduğu, ayrıca dava dilekçesinde usulüne uygun talep edilmesine rağmen müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakası artış miktarına gelecek yıllar için talep gereği olumlu ve olumsuz karar verilmemesinin de hatalı olduğu anlaşıldığından; davacı kadının İlk Derece Mahkemesince verilen...

            Bu doğrultuda dairemizin yerleşik uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların 10.05.2012 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 300 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği ve boşanma davasından bu davanın açıldığı tarihe kadar aradan yaklaşık üç yıllık süre geçtiği anlaşılmaktadır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....

              Kural olarak boşanma davasında hükmedilen yoksulluk nafakası kararının kesinleşme tarihi ile eldeki artırım davasının açıldığı 05.04.2010 tarihine kadar aradan geçen süre gözetilerek, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜIK’in yayımladığı ÜFE (TEFE) artış oranı nazara alınarak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında oluşan dengeyi koruyucu oranda artırıma karar verilmesi gerekir. Mahkemece, davalı erkek aleyhine dava tarihi olan 05.04.2010 tarihinden geçerli olmak üzere 350,00 TL yoksulluk nafakası, 250,00 TL Aybüke yararına, 50,00 TL ise Ayşegül yararına iştirak nafakası olmak üzere toplam 650,00 TL nafaka belirlenerek, nafakalara her yıl TEFE oranında artış yapılmasına karar verilmiş olup, 31.12.2009 tarih ve 27449 sayılı resmi gazetede yayınlanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararına göre 16 yaşını doldurmuş işçiler için asgari ücret davanın açıldığı tarih itibariyle net 576,56 TL’dir....

                Sonuç olarak; davacının iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarına, davalının ise nafakalara uygulanan ÜFE oranında artış ve faize yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek sonuç ve kanaatine varılmıştır. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1- Davacının, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarına, davalının ÜFE oranında artış ve faize yönelik istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanun'unun 353/1- b-2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE, tarafların sair istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE, ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1,2,3 ve 4 ve 5.bentlerinin HÜKÜMDEN KALDIRILMASINA, 2- Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, Ankara Batı 3....

                UYAP Entegrasyonu