ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2015 NUMARASI : 2014/645-2015/88 Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2008 yılında boşandıklarını, boşanma neticesinde müşterek çocuklar İlayda ve Aslı'nın velayetinin davacı anneye verildiğini, davacı için aylık 200 TL yoksulluk ve müşterek çocuklar için aylık 150'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, iştirak nafakalarının nafaka artırım davası neticesinde aylık 200'er TL'ye yükseltildiğini, hükmedilen yoksulluk nafakası ile iştirak nafakalarının günün ekonomik koşulları ile çocukların ihtiyaçlarının artması neticesinde yetersiz kaldığını, davacının aylık 300 TL kira ödemesi...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı davası, karşı dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesince iştirak nafakasının artırımı talebi dışındaki davalar reddedilmiş, karar davalı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmiştir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Davalı davacı vekili dosyanın karar oturumu için mazeret dilekçesi sunmuş, mazeretine konu başka bir mahkemedeki duruşmasına dair belgeyi dilekçesine eklemiştir. İlk derece mahkemesince mazeret yerinde görülmeyerek reddedilip esas hakkında karar verilmiş ise de yapılan işlem davalı davacının savunma hakkını ihlal eder mahiyettedir. Dava ve karşı dava basit yargılama usulüne tabidir. HMK'nun 321....
İlk derece mahkemesince davacının iştirak nafakası davası yönünden kısmen kabulü ile iştirak nafakasının aylık 450,00 TL'ye çıkarılmasına, davacının yoksulluk nafakasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ ; Davalı istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olmakla birlikte infazda tereddüt yarattığını, davacının iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren arttırılması yönünde bir talebinin olmadığını, taleple bağlı kalınarak karar tarihinden itibaren arttırılması gerekirken nafakanın başlangıç tarihi konusunda herhangi bir hüküm kurulmamasının aleyhine sonuç doğuracağını belirterek, kararın bu yönden düzeltilerek onanmasını istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması isteğine ilişkindir. Davacı istinaf başvurusunda bulunmamış, davalı da iştirak nafakasının başlangıç tarihi yönünden kararı istinaf etmiştir....
Aile Mahkemesi 2019/501 Esas ve 2019/720 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Işıl Naz yararına hükmedilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 450,00 TL'ye arttırımına, mezkur nafakanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, takdir edilen iştirak nafakasının kararın kesinleşmesinden bir yıl sonra başlamak üzere, TÜİK tarafından açıklanan TÜFE+ÜFE/2 (TÜFE ve ÜFE oranları ortalaması) oranında arttırılarak uygulanmasına" ilişkin karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Mahkeme kararı davacı vekili tarafından; hükmedilen nafakanın son derece yetersiz olduğu, davalının son olarak fiilen yaptığı ödemelerin dahi altında kaldığı, ekonomik hayattaki sıkıntılardan kaynaklı maaşlarda yapılan artışların dikkate alınmadığı gerekçeleri ile davanın tam kabulü talebi ile istinaf edilmiştir. GEREKÇE: Dava "iştirak nafakasının artırımı talebine " ilişkindir....
Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. ./.. -2- Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası .. oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar .ve 25.11.2013 tarihli ilamıyla boşanmışlar, davacı lehine aylık 150,00 TL yoksulluk nafakasına ve velayeti davacıya bırakılan iki müşterek çocuk lehine aylık 150,00'şer TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, karar 20.01.2014 günü kesinleşmiş, eldeki artırım davası 06.10.2015 tarihinde açılmıştır....
yoksulluk nafakasının 1.000 TL müşterek çocuklar için de 500'er TL'den toplam 1.500 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl davanın kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzre nafakanın aylık 400 TL artırımı ile 750 TL ye yükseltilmesine, erkeğin usulüne göre harcını yatırarak açtığı karşı dava olmadığından karşı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmiş, Davacı davalı kadın vekili nafaka artırım miktarını usulen reddedilen karşı dava yönünden lehlerine vekalet ücreti hükmedilmemesini, Davalı davacı vekili iştirak nafakası artış miktarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak nafakasının artırımı davası, karşı dava ise ortak çocukla baba arasında kurulan şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi, yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminden ibarettir....
iştirak nafakasının aylık 400 TL'ye, müşterek çocuk . için aylık 700 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının 175 TL'ye, iştirak nafakasının ise, müşterek çocuk ... için 175 TL'ye, ... için 250 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından, süresi içerisinde, temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının artırımına ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir." Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde, boşanma tarihindeki malavarlığı ile işbu dava tarihi arasındaki malvarlığı arasında fark bulunmadığını, müşterek çocuğun Kanada'da okula kaydettirilmesinin davacının kişisel tasarrufu olduğunu, davalının rızasının bulunmadığını, müşterek çocuk için yapılan eğitim, spor, müzik vs. harcamaların evlilik birliği içerisinde yapıldığını savunarak; iştirak nafakasının yasal olarak EFE, TÜFE, TEFE oranlarında artış yapılmasına ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 500,00 TL olan iştirak nafakasının 600,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....