İstinaf Sebepleri 1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğunu, kadının yüklediği davranışları affettiğini, çocukla kişisel ilişki tesis saatlerinin yetersiz olduğunu, hükmedilen nafaka miktarlarının yüksek olduğunu, kadın lehine nafaka hükmedilemeyeceğini, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğunu, erkeğin tam kusurlu olduğunu, tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesis edilmesi ve süresinin hatalı olduğunu, hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının az olduğunu, erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbiren Velayet-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin (TMK m. 197. kapsamında) tedbiren kurulduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.06.2015 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çocukla kişisel ilişki kurulması isteğine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 325. maddesine dayanan dava konusu istek, çekişmesiz yargı işlerinden olmadığı gibi, basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerden de (HMK m. 316) değildir. O halde dilekçelerin karşılıklı verilmesi işlemlerinin tamamlanmış olduğu da gözetilerek Hukuk Muhakemeleri Kanununun 137. ve 139. maddeleri gereğince ön inceleme için bir duruşma günü tespit edilerek taraflara bildirilmesi, aynı Yasanın 140. maddesi çerçevesinde işlem yapılması ve tarafların göstermiş olduğu deliller de toplanarak hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden; davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat miktarları ile bunların sonraki yıllarda artış oranlarının tespit edilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece, tarafların boşanmalarına ve kadın ve müşterek çocuk lehine nafakaya ve kadın lehine tazminata hükmedilmiş, hüküm davacı kadın tarafından çocukla, babası arasında kurulan kişisel ilişki süresi yönünden,davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar velayet ve iştirak nafakası yönünden istinaf edilmiştir...
Davalı anne 11.02.2015 tarihinde çocuğun yaşının küçüklüğü ve halen anne sütü aldığını belirterek yatılı olmayacak şekilde çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin değiştirilmesini talep etmiş ve mahkemece, 02.04.2015 tarihinde dava kabul edilmiştir. 15.02.2016 tarihinde davacı baba tarafından eldeki dava açılarak çocukla yatılı ilişki kurulması yönünde kişisel ilişkinin değiştirilmesi talep edilmiş ve mahkemece dava kabul edilerek baba ile çocuk arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki yeniden düzenlenmiştir. Her iki dava arasında geçen süre içinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini haklı kılacak bir sebep ve olgu ispat edilememiştir. Kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerektiren yasal bir sebep de bulunmamakladır. Ayrıca, her hafta sonu baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasının annenin velayet görevini engelleyeceği ve çocuğun yaşının küçüklüğü sebebiyle baba ile yatılı ilişki kurmasının mümkün olmadığı da mahkemece dikkate alınmamıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/07/2022 NUMARASI : 2021/1433 ESAS 2022/1154 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların boşandığını, boşanma kararının kişisel ilişki tesis edilmediği, 2018 yılı mart ayından beri babanın çocuğu görmediğini, babanın işsiz olduğunu, tüm bu nedenlerle çocukla baba arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacıların oğlu olan çocuğun babası öldüğüne göre, olağanüstü halin mevcut olduğunun kabul edilmesi ve davacılar ile torunu arasında kişisel ilişki kurulmasında hukuka aykırı bir durum bulunmamaktadır. Davalının kişisel ilişki kurulması yönünden istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı annenin Ukrayna uyruklu olması ve çocukla birlikte yurt dışına tatile gitme ihtimali nazara alınarak davalının kişisel ilişki süresi ve kademeli kişisel ilişki kurulmaması yönünden istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 1 nolu bendinin kaldırılmasına, torunla davacılar arasında her ayın 3. hafta sonu Cumartesi günleri saat 10:00'dan Pazar günleri saat 17:00'ye kadar, dini bayramların 2. günleri saat 10:00'dan 3.günleri saat 12:00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Öte yandan, çocuğun, gözetim olmaksızın ana veya babasından biriyle kişisel ilişkisinin sürdürülmesi, onun yüksek yararına değilse, gözetim altında kişisel ilişki kurma imkanı öngörülebilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/3, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 30.1.2012 gün ve 2011/12727- 1614 sayılı ilamı). Aksi halde gözetim altında kişisel ilişki, çocuk ile velayet kendisinde olmayan baba arasındaki bağların güçlendirilmesi amacına aykırı düşer....
KARŞI OY YAZISI Taraflar, anlaşmalı olarak boşanmışlar, boşanma kararıyla ortak çocuğun velayeti davalıya bırakılmış, velayet kendisine verilmeyen ebeveynle çocuğun kişisel ilişkisi, tarafların anlaştıkları şekilde kademeli olarak düzenlenmiş, karar tarafların kanun yolu başvurusundan feragat ettiklerini bildirmeleriyle 4.3.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava, boşanma kararının kesinleşmesinden yaklaşık bir buçuk ay sonra 22.4.2014 tarihinde açılmıştır. Çocuk, 11.4.2013 doğumlu olup, dava tarihinde bir yaşını henüz bitirmiştir. Davacı, boşanma kararıyla tesis edilen kişisel ilişkinin yetersiz ve anne gözetiminde olduğunu, çocukla daha uzun süreli ve annenin gözetimi olmaksızın kişisel ilişki tesisini talep etmektedir. Kuşkusuz, ana ve babası ayrılan çocukların ebeveynleriyle kişisel ilişkisi, durum ve şartlarda değişiklik halinde, çocuğun menfaatine uygun düşecek şekilde yeniden düzenlenebilir....
Ağır Ceza Mahkemesinde 2014/38 Esas sayılı dosya kapsamında suç konusu cinsel istismar olmak üzere ceza davası açıldığını, baba ile çocuk arasında psikolog ya da pedagog uzman eşliğinde görüşülmek üzere kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini, bu ceza davasında beraat kararının kesinleştiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 323 üncü ve 324 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne çocukla davacı baba arasındaki kişisel ilişki kararının yeniden düzenlenmesine, pedagog veya psikolog eşliğinde görüşün kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....