İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 775 TL olan iştirak nafakasının 2225 TL aylık artırımı ile nafakanın aylık 3000 TL sına yükseltilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; nafaka artırım miktarının yetersizliğinden bahisle kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Tarafların Konya 3. Aile Mahkemesinin 2011/101 Esas- 2012/801 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, boşanmanın 14.05.2013 tarihinde kesinleştiği, cari iştirak nafakasının nafaka artırımına dair Konya 3. Aile Mahkemesinin 2019/894 esas 2020/299 karar sayılı ilamıyla belirlendiği anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Yoksulluk nafakasının artırımı istemiyle açılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi " nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1. Maddesi uyarınca 01.01.2021 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. maddesindeki parasal sınır 8.000- TL olmuştur. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davalı tarafça istinaf talebinde bulunulmuştur. Davalı taraf yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili 19/01/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafça açılan davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının kaymakamlıktan yardım aldığı iddiasının araştırılmadığını, eksik inceleme yapılarak karar verildiğini, kendilerinin açtığı nafakanın artırımı davasında karar verilmeden bu dosyada karar verilmesinin yanlış olduğunu belirterek, verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; iştirak nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir....
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla davacı İnci için hükmedilen 150,00- TL nafakanın 500,00- TL ye yükseltilmesine ve müşterek çocuk baran için hükmedilen 75,00- TL iştirak nafakasının 350,00- TL ye yükseltilerek davalıdan alınarak davacı İnci'ye verilmesine, davacı Gamze için hükmedilen 400,00- TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacı Gamze'ye verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine hükmolunmuştur. Davalı erkek vekili, hükmedilen nafakaların miktarları ve davacı kadının nafaka taleplerinin reddedilen miktarı üzerinden vekalet ücreti takdiri gerektiğine yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri beş bin sekiz yüz seksen Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. ./.. -2- Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası.oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; . sayılı ve 03.04.2013 tarihli ilamı ile davacı için bağlanan 100,00 TL yoksulluk nafakasının 50,00 TL daha artırılarak 150,00 TL'ye, müşterek çocuk için bağlanan iştirak nafakasının da 100,00 TL daha artırılarak 150,00 TL'ye çıkarılmasına kesin olarak karar verilmiş, eldeki artırım davası 14.08.2015 tarihinde açılmıştır....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak ve diğer ebeveynin de davacının masraflara katlanma yükümlüğü kapsamında Medeni Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların baba kız oldukları; davacının .......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "1- Davacının katılım nafakasının artımı davasının kısmen kabulü Tavas Asliye hukuk mahkemesinin 2013/164 E.2013/382 K.sayılı ilamı ile müşterek çocuk 09/05/2006 doğumlu Sıla İlknur lehine artırılarak hükmedilen aylık 150,00 TL katılım nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 700,00 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2- Davacı Hatice Etci'nin davasının kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren TMK.nun 364/1 maddesi uyarınca aylık 700,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; davanın reddi gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı taraf istinaf yasa yoluna başvurmamıştır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında hüküm altına alınan iştirak ve yoksulluk nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; nafakaların 250’şer TL'den 750’şer TL'ye artırılmasını ve müşterek çocuğun ergin olduğu tarihten itibaren iştirak nafakasının yardım nafakası olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 450 TL'ye, iştirak nafakasının ise 400 TL'ye artırılmasına ve iştirak nafakasının müşterek çocuğun ergin olduğu tarihten itibaren yardım nafakası olarak devamına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı tarafın iştirak (yardım) nafakasına yönelik temyiz itirazları yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yargılama sırasında ergin olan müşterek çocuğa ait vekâletnamenin dava dosyasına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KORKUTELİ ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2014 NUMARASI : 2014/109-2014/751 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı - kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-k. davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesi ile; nafakanın yetersiz olduğunu belirterek, aylık 40 TL olan yoksulluk nafakasının 500 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile; yoksulluk nafakasının kaldırılmasını mahkemenin aksi kanaate hasıl olması durumunda artırımın mümkün olan en az seviyede yapılmasını talep etmiştir....
Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, yardım nafakasının istemine ilişkin dava mahiyetindedir.Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın yardım nafakası davası olarak nitelendirilmesi gerekirken, iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir. Ancak, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nun 438/VII. maddesi gereğince hükmün fıkrasının 1.bendinin hükümden çıkarılarak yerine "davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı için aylık 390 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ifadesinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....