Aile Mahkemesinin 2017/801 Esas, 2017/1044 Karar sayılı yardım nafakası talepli dava dosyasının sonuçlanmasından 6 ay kadar sonra lisans diplomasını aldığını, söz konusu dava duruşmasının akabinde davacının, müvekkilinin 2.600,00 TL olan emekli maaşından 1.000,00 TL'sini kendisine verdiğini ve kendisinin mağdur olmadığını söylediğini ancak söz konusu davayı açtığını belirterek, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile davacı-davalı lehine 2017/801 Esas, 2017/1044 Karar sayılı kararı ile verilen 400,00 TL yardım nafakasının söz konusu dava tarihinden itibaren 600,00 TL artırılarak 1.000,00 TL'ye çıkarılmasına, belirlenen nafakanın davalı-davacıdan alınarak davacı-davalıya verilmesine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2011/727 Esas ve 2012/905 Karar sayılı ilamı ile davalı ... için 400 TL yoksulluk, müşterek çocuk ... için 300 TL iştirak nafasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede iştirak ve yoksulluk nafakalarının günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 600,00 TL'ye, iştirak nafakasının 400 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın işlemden kaldırılması nedeniyle tefriki ile karşı davanın kısmen kabulüne karar verilerek karşı davacı ... için aylık 400 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsili, ... için aylık 300 TL yardım nafakasının davacı- karşı davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Ancak, davada daha önce takdir edilen 400 TL iştirak nafakasının yardım nafakasına dönüştürülerek aylık 1.000 TL yardım nafakasına hükmedilmesi talep edilmiş olup, mahkemece yardım nafakasının arttırımı şeklinde hüküm kurulması doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün birinci fıkrasından "...davanın açıldığı 09.05.2012 tarihinden itibaren davacıya ödenen yardım nafakasının 450 TL çıkartılmasına" sözlerinin çıkartılarak yerine "davanın açıldığı 09.05.2012 tarihinden itibaren 450 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline" sözlerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 30.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın, davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Ankara 4....
Aynı yasanın 364/1. maddesine göre de; Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri gereğince; yardım nafakası, reşit çocuğun eğitimi süresince ödenmek üzere hükmolunmaktadır. Bu kuralın istisnası ise, nafaka hakkının kötüye kullanılmasıdır. Somut olayda ise; davacı tarafça, davalının, yardım nafakası hakkını kötüye kullandığı ispat edilememiştir. Bundan ayrı, davalı dava tarihinde, ... Teknik Üniversitesi Metalürji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü 4.sınıf öğrencisi olup, nafaka dışında geliri bulunmamaktadır. Her davanın, açıldığı tarihteki duruma göre karara bağlanması zorunlu olduğuna göre, eğitimi nedeniyle nafakaya ihtiyacı bulunan davalı aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun değildir....
Aile mahkemesinin 2018/933 E 2019/182 K sayılı ilamı ile boşandıklarını ve davalıya aylık 500 TL yoksulluk nafakası ödemesine hükmedildiğini, davalının birikmiş nafaka alacağı için müvekkili adına icra takibi başlattığını, müvekkilinin nafaka borcunu ödeyerek borcu kapattığını, davalının müvekkilden boşandıktan iki ay sonra iş bulup çalışmaya başladığını, ve artık yoksulluk nafakasına ihtiyacı bulunmadığını ve nafakasının kaldırılması gerektiğini, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı'ya tebligatın yapıldığı, cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece;davanın kabulü ile davalı kadın lehine Sakarya 1. Aile Mahkemesinin 2018/933 E.- 2019/182 K. sayılı ilamı ile takdir edilen aylık 500 TL yoksulluk nafakasının davalının yeniden evlendiği tarih olan 20/11/2020 tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmiştir....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Eğitime devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimi tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının 01/01/2001 doğumlu olmakla reşit olduğu, Ankara Batı 7....
500,00 TL yoksulluk nafakası ile davalı Mehmet lehine bağlanan 400,00 TL yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise nafakaların düşürülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....