Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

    Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların .......

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Velayet - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından, müşterek çocuk Şeyma'nın velayet düzenlemesi yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise müşterek çocuk ...'...

        Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

          Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

            Davalı erkek vekili tarafından, velayetlerin değiştirilerek anneye verilmesinin hatalı olduğu ve dava tarihinden geçerli olacak şekilde iştirak nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu takdir edilen nafaka miktarlarının fazla olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla; her ne kadar yerel mahkemece, velayetleri değiştirilerek müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine karar verilmiş ise de; velayet yönünden eksik inceleme ile karar verildiği, idrak çağındaki müşterek çocukların uzman pedagog eşliğinde mahkeme huzurunda velayete ilişkin beyanlarının alınması gerektiği halde, bu hususlara riayet edilmediği, kararın bu yönü ile usul ve yasaya aykırı olduğu, ayrıca velayet değişikliği sonrasında, çocukların fiilen anneye teslim edildikleri tarih itibari ile tedbir nafakasına, velayet kararının kesinleşme tarihinden itibaren ise, iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakası başlangıcının, dava tarihi...

            İngiltere’deki boşanma kararım Türkiye de yürürlüğe girer girmez nafaka ve velayet davası açacağını söyleyerek anlaşma yapan ve toplamda benden 7.000 TL (6.500 YTL.mahkeme + 500 YTL masraf) para aldığı halde “velayet ve nafaka davası”nı eksik açan, 3. Sonrasında da kızımın velayetini almak istiyorsam karşı tarafa nafaka davası açmanın uygun olmadığını, aksi halde çocuğun velayetinin babaya verilebileceğini söyleyerek beni korkutan, 4. ve hatta hukuken de velayet kesinleşmeden karşı taraftan para isteme hakkımızın olmadığını söyleyerek beni yanıltan, 5. benim için nafaka davasının önemini defalarca kendisine iletmeme rağmen, geçen bir yıl içinde başlangıçtaki hatasını düzeltmek adına dahi dava açmayan, 6. en kısa zamanda nafaka dilekçesini vermek için araştırıyorum diye beni aylarca oyalayan, 7....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; nafaka miktarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayet değişikliği ve iştirak nafakası isteminden ibarettir. Ortak çocuk Ayaz'ın velayetinin davacıya verilmesine dair karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul çağında ise okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Somut olayda, dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuğun 2016 doğumlu olduğu, davacı kadının çalışmadığı gelirinin bulunmadığı, ailesiyle yaşadığı, davalının ise turizm sektöründe mevsimlik işçi olarak çalıştığı, aylık 7.000 TL gelirinin olduğu anlaşılmaktadır....

            TMK.nun 330. maddesindeki düzenleme, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir şeklindedir. TMK'nun 331.maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Ancak, mahkemece nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanısıra, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

              Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Davacı, küçük İlayda için iştirak nafakası isteği, mahkemece 100 TL nafakaya hükmedilmiş ise de; tarafların mahkemece araştırılan sosyal ve ekonomik durumları ile nafakanın niteliği ve günün ekonomik koşulları, babanın gelir durumu da dikkate alındığında 05.09.2003 doğumlu İlayda'ya takdir edilen iştirak nafakasının bir miktar daha artırılması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu