Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir ve MK. md.201 uyarınca nafaka isteyen eş yerleşim yerinde açtığı dava ile tedbir alınmasını; nafaka verilmesini isteyebilir. Tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki tedbir nafakası ile yardım nafakası davası, boşanma davası ile aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. Ayrıca, 4721 sayılı TMK'nun 365/6.maddesine göre yardım nafakasına dair davalarda yetkili mahkeme, taraflardan birinin yerleşim yeri mahkemesidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava dilekçesinde, ayrı yaşamda haklılık iddiasına dayalı olarak davacı eş (kadın) için aylık 300 TL, davacı yanında kalan müşterek çocuklar için ayrı ayrı 150'şer TL tedbir nafakası talep ve dava edilmiştir. Mahkemece; davacı kadın yönünden davanın reddi, müşterek çocuklar yönünden kısmen kabulüne (ayrı ayrı aylık 75'şer TL tedbir nafakasına) hükmolunmuş, hükmü davacı temyiz etmiştir. TMK 197. maddesine göre ayrı yaşamakta hakkı olan eş diğer eşten tedbir nafakası talebinde bulunabilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, davalının evi terk etmesi nedeniyle davacı kadın ve müşterek çocuk için tedbir nafakası talep edilmiş, mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. HUMK'nun 176/3.maddesinde "Herçeşit nafaka davaları adli ara vermede bakılır" hükmü gereğince, tedbir nafakası talebine ilişkin davanın adli tatilde görülen dava ve işlerden olduğu açıktır. Bu nedenle nafaka davalarında HUMK'nun 177.maddesi hükmü uygulanmaz. Davacı vekili 09.08.2010 tarihinde tebliğ edilen hükmü HUMK'nun 432.maddesinde belirlenen 15 günlük süre geçtikten sonra 13.09.2010 tarihinde temyiz etmiştir....

        -TL tedbir nafakası (05.10.2005- 14.02.2013 arası), Çocuk için aylık 1.500.-TL iştirak nafakası, davacı(eş)için aylık 500.-TL tedbir nafakası(05.10.2005- 14.02.2013 arası), 25.000.-TL maddi tazminat, 20.000.-TL manevi tazminat şeklinde olduğunu, Azerbaycan’da 2016 yılında Kadıköy 3.Aile Mahkemesi kararı için önce tanıma müracaatında bulunulmuş ardından ilamdaki tüm kalemlerin (çocuk için nafaka, eş için tedbir nafakası, maddi ve manevi tazminat) icraya konulduğunu, İstanbul Anadolu 21.İcra Müdürlüğünde ise sadece çocuk için nafaka (tedbir+iştirak) icra takibine konulduğunu, diğer ilamın alacaklarının ise takibe konu edilmediğini, bunun nedeninin Türkiye’deki icra takibinin açıldığı tarihe kadar borçlunun Azerbaycan’daki icra dosyasına yapmış olduğu toplamda 6.101.-Manat ödemesi olduğunu, bu ödemenin Türk Lirası karşılığı bilirkişi tarafından 19.397,21....

        Davacı kadın vekili tedbir, yoksulluk nafakası, maddi, manevi tazminat ve vekalet ücreti yönlerinden davadan kısmen feragat etmiş olmakla ilk derece mahkemesi kararının 3,4 ve 5.bentlerinin kaldırılmasına, davacı kadının tedbir, yoksulluk nafakası, maddi, manevi tazminat ve vekalet ücreti taleplerinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davalı erkek vekilinin boşanmaya ilişkin ve yine reddedilen feriler yönünden vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin istinaftan feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı kadının nafaka ve tazminatlardan feragati kapsamında davalı erkeğin bu yönlere ilişkin istinaf talebi konusuz kaldığından davalı erkeğin nafaka ve tazminat taleplerine yönelik istinaf talebi hakkında konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

        davası, kusur belirlemesi, erkeğin manevi tazminat talebinin reddi, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat, kadın ve çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakaları ile iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf edilmiştir....

          Somut uyuşmazlıkta boşanma davası sırasında kadın lehine 4320 sayılı Kanım kapsamında verilen 4 aylık tedbir nafakasının nafaka borçlusu erkek tarafından istirdata konu edilemeyeceği hususu yapılan yargılama sonucunda kesinleştiğine göre, ancak 4 aylık nafaka bedelinin nafaka alacaklısından istirdat edilebileceği yönünde bir kesin hükmün ortaya çıkması halinde 6100 sayılı Kanun’un 375/1-ğ maddesinin işlerlik kazanabilecektir. Oysa yargılamanın yenilenmesi talep eden tarafından, talebine dayanak olarak, münhasıran taraflar arasında görülen boşanma davasında tedbir nafakasının nihai hüküm fıkrası ile kaldırılması gösterilmiştir. Bu husus tek başına nafaka borçlusunun cebri icra yolu ile ödemiş olduğu tedbir nafakasını geri alabileceği sonucu doğurmadığı gibi nafaka borçlusu tarafından açılmış ve ret ile sonuçlanmış kesin hüküm niteliğindeki istirdat davasındaki hükmü ortadan kaldıracak nitelikte yeni bir kesin hüküm ihdas edildiğinden de söz edilemez....

            Aile mahkemesinin 2020/159 esas sayılı dosyasında verilen ara karara dayanılarak birikmiş 18.000,00 TL tedbir nafakası alacağı ile devam eden aylar için aylık toplam 3.000,00 TL tedbir nafakası alacağının tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, takip borçlusu vekilinin alacaklı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığı, okul taksitleri olan 65.000,00 TL ödeme yapıldığını, bu bedelin hükmedilen tedbir nafakasından mahsubu gerektiğinden bahisle takibe itiraz ettiği görülmüştür. Davacı tarafın, davalı tarafça yapılan ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olarak yapıldığına dair bir kabulü bulunmayıp, davacı takibe konu nafaka borcunu ödediğine dair İİK 68/1 maddesi kapsamında delil ibraz edememiş olup takip borçlusunun müşterek çocukların okul masrafları için yapmış olduğu ödemelerin nafakaya mahsubu mümkün olmadığından ilk derece mahkemesi kararı yasaya uygun olmakla davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

            Dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış, tedbir nafakası talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 197.maddesine göre, ayrı yaşamakta hakkı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenlemeler gereği eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında katılmak zorundadırlar (TMK.madde 186/son). Buna göre evlilik birliğinin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır. Bu bağlamda; tedbir nafakası miktarı tayin edilirken, birliğin giderlerine katılmada eşlerin "ekonomik güçleri" ile müşterek yaşam sırasında davalının eş ve çocuklarına sağlamış olduğu yaşam düzeyi dikkate alınmalı, hakim; eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyelerinin ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir....

              Somut olayda mahkemece kabulüne karar verilen nafaka miktarı 14.400 TL olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası davasına yönelik verilen karar kesindir....

                UYAP Entegrasyonu