Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak,boşanmadan sonra talep edilemeyeceğine ilişkin yasada bir hüküm bulunmamaktadır.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 175.maddesi ve devamı hükümlerine göre nafaka talep edilen tarihte nafaka alacaklısının yasanın öngördüğü şartları taşıması halinde mahkemece, yoksulluk nafakasına hükmedilebilecektir. Başka bir deyişle, boşanma davası sonrasında yoksulluk nafakası isteme hakkını kaybetmemiş davacı(nafaka alacaklısı)aynı yasa 178.maddesi hükmü gereğince bir yıl içerisinde boşanmadan ayrı olarak açacağı dava ile yoksulluk nafakası isteyebilecektir. Davanın açılması için 743 sayılı Yasada herhangi bir süreye öngörülmemiştir. Oysa, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 178.maddesinde ise 1 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki boşanma ve nafaka davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı (kadın) tarafından birleştirilen tedbir nafakası davasında hüküm altına alınan tedbir nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.04.2013 (Salı)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dilekçesinde; kendisi ve çocukları ... ve ... için tedbir nafakası talebinde bulunmuştur.Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı lehine 150 TL, müşterek çocuklar ... ve ... için ayrı ayrı 125 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, adına tedbir nafakası istenilen müşterek çocuk ... 21.03.1990 doğumlu olup dava tarihinde reşittir....

        Mahkemece, davalı-karşı davacı kadının bağımsız tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne karar verildiği halde, davacı-karşı davalı erkek yararına vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmadığı gibi, kadının nafaka davası sebebiyle yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılması da doğru olmamıştır" denilerek erkek lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden hüküm bozulmuş kadın yararına takdir edilen vekalet ücreti yönünden ise onanmıştır. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda kadın yararına tekrar vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir. 3-Davalı-karşı davacı kadının karşı dava olarak açtığı tedbir nafakası davası bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleştiği halde mahkemece bu yön gözardı edilerek yeniden hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

          -2- Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK md. 186/son). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması veya davacının çalışması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ortak giderlere ( elektrik, su, telefon, kira, yakıt parası vs.) katılma yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmaz. Bu durum sadece nafaka miktarının takdirinde etkili olabilir. Davacı kadının gelirinin bulunması ona tedbir nafakası bağlanmasını engelleyici bir hal değildir. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4). Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korunması gerektiğini gözetmelidir....

            Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, özellikle davacı tarafın zorunlu ihtiyaçları nazara alındığında; takdir edilen tedbir nafakası miktarı az olup, TMK'nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci maddesindeki "aylık 150,00 TL tedbir nafakası takdirine" ifadesinin çıkartılarak yerine "aylık 175,00 TL tedbir nafakası takdirine" ifadesinin yazılması; ikinci maddesindeki "aylık 175,00 TL tedbir nafakası takdirine" ifadesinin çıkartılarak yerine "aylık 200,00 TL tedbir nafakası takdirine" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 12.7.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından reddedilen boşanma davası ve kadının kabul edilen bağımsız tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkeğin kadının bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri Kırk Bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür....

                Ancak, 1-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, tedbir nafakasının niteliğine ve günün koşullarındaki paranın alım gücüne göre hükmedilen nafaka miktarı fazla olup, TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan "hakkaniyet" ilkesine uygun bulunmamıştır. 2-Aksine bir talep olmadıkça tedbir nafakasına, dava tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde hükmedilmesi gerekirken, karar tarihinden itibaren hükmolunması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Hükmedilen nafakanın mahiyetine göre; "tedbir nafakası" olarak nitelendirilmesi gerekirken "iştirak nafakası" olarak nitelendirmesi ve tek çocuk varken "çocuklar" ifadesinin kullanılması kararın infazında tereddüte neden olacağından doğru görülmemiştir.Ne var ki; bu hususların ve yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümlerinin düzeltilmesine karar verilmiştir.Buna göre hükmün 1. fıkrasının 2. bendinde yer alan "350 TL, 200 TL, toplamda 550 TL" rakamlarının karar metninden çıkartılıp sırası ile...

                  Davalı-davacı kadın tarafından açılan ve birleştirilen bağımsız nafaka davasında talep edilen yıllık nafaka miktarı 9.600 TL olup, bölge adliye mahkemesince nafakaya yönelik verilen karar miktar bakımından kesindir....

                    (YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) Somut olayda, davacı dava dilekçesinde; kendisi için 500,00 TL, müşterek çocuk... için 500 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde yardım nafakasının tahsiline karar verilmiştir. Mahkemece, talep yardım nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, tedbir nafakasının tahsiline ilişkin dava mahiyetindedir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi gerekirken, yardım nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu