Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nafaka, Tazminat Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet, nafaka ve maddi tazminata vekalet üceti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının harç yatırmak suretiyle açtığı davada maddi tazminat talebi red edildiği halde davalı yararına ayrıca nisbi vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru olmamıştır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka-Tazminat Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile buna karşı açılan "nafaka ve tazminat" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından; kendi davası yönünden, davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise; dava ve karşı dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık...

      Kadın dava dilekçesinde tüm dava hakları saklı kalmak kaydı ile nafaka ve tazminat talep etmediğini beyan etmiş, ancak 09/03/2018 tarihli dilekçesi ile müşterek çocukların her biri için ayrı ayrı 500 er TL tedbir ve iştirak nafakası, 600 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş ve geçerli bir özrü olmaksızın ön inceleme duruşmasına gelmeyen davalının yokluğunda da bu taleplerini yinelemiştir. Kadın tazminat ve nafaka haklarını dava dilekçesi ile saklı tuttuğundan dava dilekçesinde nafaka ve tazminat istememesi bu hakkın özünden vazgeçtiği şeklinde (Feragat) yorumlanamaz. Bu bakımdan kadına verilen nafakalarla tazminatların yerinde olup olmadığı, miktarının makul olup olmadığı esastan incelenmelidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek vasisi tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafaka yönünden yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması için yazılan müzekkerelere rağmen araştırma yapılamamış, nafaka ve tazminata karar verilmiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları etraflıca araştırılarak, sonucuna göre davacı kadının nafaka ve tazminat talepleri hakkında karar verilecek yerde, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, babalığın tespiti, nafaka ve Türk Medeni Kanununun 304. maddesi gereğince tazminat istenilmiştir. Mahkemece babalığın tespiti yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer talepler yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm çocuk için hükmedilen nafaka yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece müşterek çocuk için dava tarihinden geçerli olmak üzere 200 TL tedbir nafakası takdir edilmiş, fazlaya ilişkin istem reddedilmiştir. Talep edilen nafaka evlilik dışında dünyaya gelen çocukla ilgilidir....

          Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünüldüğünden, yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek olamaz. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmasının yanı sıra, nafaka talep edilen eşin de nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yoksulluk nafakasının sosyal ve ahlaki düşüncelere dayanması özelliği, sadece nafaka talep eden tarafa nafaka verilmesinde değil, aynı zamanda nafaka talep edilen tarafın nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması koşulunda da kendisini göstermektedir. Dolayısıyla boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacını taşıyan yoksulluk nafakası, hiçbir surette nafaka yükümlüsüne yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde olmamalıdır. 16....

            CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının nafaka borcunu ödemediğini, dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, boşanma davası sonucu hükmedilen tazminat ve nafaka borcunun itfa edilmediğini belirterek davanın reddine, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Takip konusu alacak kalemlerinin itfa edildiğinin davacı tarafından ispat edilemediği, 06/07/2020 tarihli bilirkişi raporu ile davalı alacaklının takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak kalemlerinin birikmiş nafaka alacağının 34.300,00TL, işlemiş faiz alacağının 12.527,30TL, maddi tazminat alacağının 10.000,00TL, işlemiş faiz alacağının 6.465,21TL, manevi tazminat alacağının 8.000,00TL, işlemiş faiz alacağının 5.172,16TL şeklinde olduğu, başlatılan takipte usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, babalığın tespiti ve tazminat istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, 01.02.2010 tarihinde dünyaya gelen ... 'un babasının davalı olduğunun tespiti ile doğum nedeniyle yapılan harcamaların tahsili ve çocuk yararına nafakaya hükmedilmesine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece, babalığın tespitine, doğum nedeniyle yapılan harcamaların yarısına ve davalının Kanada'da üniversite öğrencisi olması nedeniyle nafaka isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından nafaka ve hükmedilmeyen yargılama gideri ve tazminat yönünden temyiz edilmiştir....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; reddedilen nafaka talepleri yönünden, davalı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-İlk derece mahkemesince boşanma ve fer'ilerine yönelik olarak tesis edilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönünden istinaf edilmiştir....

                Davalı kadın süresinde vermediği cevap dilekçesinde nafaka ve tazminat talep etmiş, davacı erkek ise bu taleple ilgili olarak açık bir muvafakat beyanında bulunmamış hatta kabul etmediklerini açıkça beyan etmişlerdir. Durum böyleyken, davalı kadının talep ettiği maddi manevi tazminat ve nafaka talebi ile ilgili olarak "Karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hükmün açıklanan sebeple bozulması gerekiyor ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu kısmının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUM m.438/7)....

                  UYAP Entegrasyonu