Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık; haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebi ile müşterek çocuk için nafaka (bağımsız olarak açılmış nafaka talebi bulunmamaktadır.) talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminat ve nafaka yönünden, davalı kadın tarafından ise; tazminat ve nafaka miktarları, tazminatlara faiz başlangıç tarihi ile nafaka artış oranı başlangıç tarihi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı erkeğin tüm, davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen ilk hüküm davalı kadın lehine hükmedilen tazminatların az olduğu gerekçesiyle bozulduğu ve mahkemece bozmaya uyulduğu halde yeniden aynı miktarda maddi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları...

      belirlemesine yönelik temyiz isteminden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin kusur belirlemesine ilişkin olarak reddi gerekmiştir. 3-Davacı-davalı kadın 02.05.2016 tarihli dilekçesiyle kendi adına tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadın için talep edilen tedbir-yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat yönünden bozulması gerekmiştir. 4-Davalı-davacı vekili Av.... 02.05.2016 tarihli dilekçeyle maddi-manevi tazminat taleplerinden, velayeti kendisine verilen müşterek çocuk yararına olan nafaka taleplerinden ve vekalet ücreti taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden, bu hususta bir karar verilmek üzere hükmün erkeğin maddi-manevi tazminat talepleri, çocuk için nafaka talepleri ve vekalet ücreti talepleri yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka-Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma", "karşı boşanma" ve "nafaka" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı koca tarafından; boşanma davaları ve nafaka davası yönünden, davacı-karşı davalı kadın tarafından ise; tazminat miktarları, nafaka miktarları ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 29.5.2012 günü temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekili gelmediler. Karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili ... geldi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

          Taraflar karar tarihinden sonra düzenlenen 22/11/2017 tarihli protokol başlıklı sulh sözleşmesi gereğince “Kadının hükmedilen nafaka ve tazminat taleplerinden, erkeğin ise velayet talebinden vazgeçtiğini” bildirmiştir. Bu beyan tarafların bu taleplerinden feragat niteliğindedir. O halde, boşanma hükmünün sulh protokolü kapsamı dışında bırakılarak boşanma yönünden kesinleştiği gözetilerek hükmün boşanmanın fer'ileri yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeplerle; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 04.04.2018 tarih 2017/1209 esas - 2018/501 karar sayılı kararının, davalı kadın yararına hükmedilen maddi tazminat ile nafaka yönünden BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın HMK'nun 373/1. maddesi gereğince ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ise ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 06.05.2019 (Pzt.)...

            Mahkemece, 18.02.2011 tarihinde kesinleşen boşanma, tazminat ve nafaka istemine ilişkin ... 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/75-526 E.K. Sayılı boşanma davasında, yardım nafakası talebinde bulunan davacı ...'ın şartların oluşmaması nedeniyle nafaka talebinin reddine karar verildiği, bu kararın görülen iş bu davada kesin hüküm teşkil ettiği anlaşılmakla davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden; ...2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/75-526 E.K....

              Bu durumda; davacı-davalı kadının ilk kez 15.06.2015 tarihli dilekçesinde yer alan maddi-manevi tazminat ile nafaka talebi, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir. Davacı-davalı kadın, davalı-davacı erkeğin birleşen boşanma davasında da cevap dilekçesi sunmamıştır. O halde; davacı-davalı kadının dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında yer almayan maddi-manevi tazminat ile nafaka istemleri, davalı-davacı erkeğin açık rızası buulnmadığına ve ıslah da söz konusu olmadığına göre artık incelenemez. Davacı-davalının maddi-manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, isteğin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

                Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünüldüğünden, yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek olamaz. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmasının yanı sıra, nafaka talep edilen eşin de nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yoksulluk nafakasının sosyal ve ahlaki düşüncelere dayanması özelliği, sadece nafaka talep eden tarafa nafaka verilmesinde değil, aynı zamanda nafaka talep edilen tarafın nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması koşulunda da kendisini göstermektedir. Dolayısıyla boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacını taşıyan yoksulluk nafakası, hiçbir surette nafaka yükümlüsüne yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde olmamalıdır. 22....

                  Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince verilen hükme davacı kadın tarafından süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmadığından kesinleşmekle davacı kadının, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat miktarlarına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                    İcra Müdürlüğü'nün 2014/6106 esas sayılı dosyasına 09/10/2014 tarihi itibari ile birikmiş nafaka borcunu 2 ayrı banka EFT'si ile ödediğini ve icra dosyasını kapattığını, bu tarihten sonraki nafaka borçlarını ve diğer maddi ve manevi tazminat miktarlarını, işlemiş faizi ile birlikte davalı borçluya Mart 2016 itibari ile ödemeye başladığını, maddi ve manevi tazminat toplamını, işlemiş faizi ile birlikte ödeyerek bitirdiğini, bu nedenlerle açılan davanın kabulü ile davacı borçlu müvekkili aleyhine yapılan ilamlı icra takibinin/ödeme emrinin ödeme nedeniyle iptaline, ilamlı icra takibinin geçici olarak tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu