-TL tedbir nafakası belirlenen nafakanın kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, müşterek çocuk Kaan Yazıcı için nafaka miktarının 1.000,00.-TL olarak belirlenmesine, yargılama süresince 1.000,00.-TL tedbir nafakası olarak belirlenen nafakanın kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamalarına göre; nafaka alacaklısı ile nafaka yükümlüsünün gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; nafaka TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; 11/05/2018 tarihinde kesinleşen kararla tarafların boşandıkları, müşterek çocuk 11/12/2014 doğumlu Ela'nın velayetinin anneye verildiği, çocuk için aylık 2.000 TL iştirak nafakası takdir edildiği, işbu davanın ise 14/02/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında önceki karardan sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ispat edilmemiştir....
Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken;çocuğun yaşı,eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında,ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. İstanbul Anadolu 15....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının nafaka artırım talebinin kabul edilebilir olmadığını, iddiaların yersiz olduğunu, tarafların her ikisinin de çocuğa karşı nafaka yükümlüsü olduğunu, nafaka dışında da kızı aracılığıyla davalının oğluna para gönderdiğini ve ihtiyacını karşıladığını, kızı Nihal'in dinlenmesi halinde bu durumun ortaya çıkacağını belirterek, nafaka artırım taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Davanın kabulü ile ; Vize Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/30 Esas 2013/47 Karar sayılı kesinleşme tarihli ilamı ile tarafların müşterek çocuk Muhammet Sefa Kılınç yararına hükmolunan aylık 150,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 350,00 TL artırımı ile aylık 500,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak müşterek çocuğun bakım ve ihtiyaçlarına harcanmak üzere davacıya verilmesine" karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/752 KARAR NO : 2023/664 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KIRKLARELİ AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26.01.2023 NUMARASI : 2022/181 ESAS, 2023/63 KARAR DAVA KONUSU : YOKSULLUK VE İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRIMI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı-birleşen dosya davalısı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; tarafların evliliklerinin Kırklareli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/207 Karar sayılı ilamı ile sonlandırıldığını, müvekkili lehine 150,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafakanın artırımı davası neticesinde Küçükçekmece 3....
Nitekim somut olayda da USD olarak yoksulluk ve iştirak nafakası ödenmesi taraflarca kabul edilmiş ve bu anlaşma mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, çocuğun ihtiyaçlarına ve de hukuki statüye uygun bulunmuş (MK m. 150/5), verilen karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Kesin hüküm tarafları ve mahkemeyi bağlayıcıdır (HUMK m. 237). Ancak, TMK m. 176/3 hükmü uyarınca; tarafların mali durumunun değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. TMK m. 182/2 hükmüne göre; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararlan esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır." Aynı şekilde 331. madde uyarınca; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır."...
Her ne kadar davacı vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı iştirak nafakası artırım miktarının az olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede; yerel mahkemece tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, iştirak nafakasının bağlandığı tarihten itibaren aradan geçen süre, çocuğun yaşının büyümesi ve ihtiyaçlarının artması, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında müşterek çocuk yararına iştirak nafakasının aylık 150 TL'den 350'TL artırımla 500 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, artırım miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin nafaka artırım miktarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Gebze 5....
Bu doğrultuda nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların 29/01/2010 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, davacıya 250,00.-TL yoksulluk nafakası bağlandığı, boşanma kararı verildiği tarihte davalının emekli davalının ise ev hanımı olduğu, nafaka davası açıldığı tarih itibariyle de davalı erkeğin emekli ayılığ almaya devam ettiği, davacı kadının ise ölen babasından aylık 747,44....
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının bekçi olduğunu, maddi durumunun gayet iyi olduğunu, davacının, evinin kira olmadığını, davacının ailesinin ihtiyaçlarını davacının karşılamadığını, müvekkilinin yoksulluk durumunun kalkmadığını, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, aradan geçen süre göz önüne alınınca hükmedilen nafaka miktarlarının yetersiz olduğunu davacı karşı davalının açmış olduğu nafakanın kaldırılması davasının reddine, karşı davalarının kabulüne, müşterek çocuk lehine hükmedilen nafakanın 750 TL, davalı kadın için hükmedilen nafakanın 750 TL'ye çıkartılmasına ve takdir edilecek iştirak ve yoksulluk nafaka miktarlarının gelecek yıllara ilişkin olarak her yıl belirlenen TÜİK verilerine göre TEFE (ÜFE) oranlarına göre arttırılarak hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir....
Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....