İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinin süresinde olduğunu belirterek üç tanığının dinlenmemesini, tedbir nafakası miktarını, ıslah dilekçesi hakkında karar verilmemesini, önlem nafakasının artırım miktarını, kusur değerlendirmesini, yoksulluk nafakası, tazminat talepleri hakkında karar verilmemesini istinaf etmiştir. BOZMA ÖNCESİ İSTİNAF KARARI: Dairemizce kararı ile, 1- )Davalı kadın vekilinin, Sandıklı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/310 Esas ve 2012/447 Karar sayılı dosyasında kadın lehine hükmedilmiş olan önlem nafakasının artırılmasına yönelik davasının işbu dosyadan TEFRİKİ ile DAİREMİZİN AYRI BİR ESASINA KAYDEDİLMESİNE ve kadının önlem nafakasının artırılmasına yönelik davasının TEFRİK EDİLEN DOSYADA DEĞERLENDİRİLMESİNE, davalı kadın vekilinin sair istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka ve Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "nafaka" davası ile boşanmaya ilişkin karşı davanın ve kadın tarafından bağımsız olarak açılan boşanma davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma ve Nafaka Taraflar arasındaki "boşanma" davaları ile kadın tarafından bağımsız olarak açılan "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat ve yoksulluk nafakası ile maddi tazminat ve tedbir nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar...
Mahkemece tedbir nafakasının hükümle karar altına alınan geçici önlem nafakası niteliğinde olduğunu, tedbir nafakasının hüküm fıkrasında yer alması onu hükmün parçası yapmayacağından ilamlı takip yapılamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi üzerine; hüküm alacakl Aile Mahkemesi'nin 2011/889 Esas-2013/175 Karar sayılı ilamında "tarafların boşanmalarına, dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 250,00 TL tedbir nafakasına" hükmedildiği, takibe ise anılan bu nafakanın konulduğu anlaşılmaktadır. Talep edildiği aşamada tedbir nafakası alacağı ilama bağlanmış olduğundan ilamlı takip yapılabilir. Bu nedenle Mahkemece şikayetin reddi gerekirken aksi düşünce ve yazılı gerekçeyle takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararın yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Yapılan yargılama ve toplanan deliller ile özellikle zabıta tarafından yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasına göre davacı-karşı davalı kadının ev hanımı olup, çalışmadığı, herhangi bir mal varlığı ve gelirinin buunmadığı anlaşılmaktadır. O halde, davacı-karşı davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri (TMK m.175) gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle isteğin reddi doğru görülmemiştir....
Yanlar arasındaki boşanma davasının şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı olarak açılıp, davacı yoksulluk nafakası isteminde bulunduktan sonra tarafların yargılama sırasında karşılıklı olarak anlaşarak TMK'nun 166/3. maddesi gereğince boşandıkları anlaşılmaktadır. Mahkemece zapta geçirilen anlaşma metninde davacının yoksulluk nafakası isteminden açıkca vazgeçtiğine dair bir beyanı olmadığı gibi nafakaya ilişkin bir anlaşma hükmü de bulunmamaktadır. Bu durumda davacının nafaka isteminden vazgeçtiğini kabul etmek mümkün değildir. Mahkemece gerekli inceleme yapılıp, TMK'nun 175.maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından katılma yoluyla, kusur belirlemesi, tazminatlar ve tedbir nafakası yönünden, davalı-karşı davacı tarafından ise; tazminatların miktarı ve reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalının tüm, davalı-karşı davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz....
nin açmış olduğu boşanma davasının reddine dair verdiği karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmuştur. Yerel Mahkeme bozma ilamına iştirak nafakası yönünden uymuş; yoksulluk nafakası yönünden ise istek yokluğundan yoksulluk nafakası konusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vererek ilk kararında direnmiştir. (Uyulan kısım taraflarca temyiz edilmemiştir.) Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık; davacı-davalı G... C… …'nin yoksulluk nafakası talebinde bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Türk Medeni Kanunu 174.maddesi uyarınca yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için davacının yoksulluk nafakası isteği olması şarttır ancak bu isteğin mutlaka dava dilekçesinde bulunması gerekmez yargılama aşamasında da yoksulluk nafakası isteğini dile getirebilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki karşılıklı açılan "boşanma" davalarının ve davalı (kadın) tarafından bağımsız olarak açılan "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından; kadının boşanma davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün...
nın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Mahkemece, evlilik birliğinin tarafların eşit kusurlu davranışlarıyla temelinden sarsıldığı kabul edilerek boşanmaya karar verilmiş ve davacı- karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebi tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle reddedilmiştir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz....