Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesince, kaydın düzeltilmesi istenen şahsın yerleşim yerinin Bozkurt ilçesi Alantepe köyü olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Dava dilekçesi ile ...'in ölü olduğunun tespiti ile nüfusta sağ olarak görünen kaydının ölü olarak düzeltilmesine karar verilmesi istenilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin 1/a bendine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekir. Bu yer mahkemesinin yetkisi itiraza tabi olmayıp kamu düzenine ilişkin kesin yetkidir. Dolayısıyla mahkemece itiraz olup olmadığına bakılmaksızın bu husus mahkemece resen gözetilir. Dosya kapsamından, ölü olduğunun tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi istenilen ...'in nüfusa kayıtlı olduğu adresinin “Bozkurt / Kastamonu” olduğu anlaşılmaktadır....

    E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfusta kaydı olmayan Abdullah Batman isimli kişinin ölü olduğunun tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde, nüfustaki anne ve babasının biyolojik anne ve baba olmadıklarını, babasının Abdullah Batman isimli kişi olduğunu, nüfusta kayıtlı olmadığını, nüfusa kaydı ve ölümünün tescili T3 müracaat ettiğini, nüfus müdürlüğünce talebinin reddedildiğini, ölü olduğunun tespiti kararı alınmasının uygun olduğunun bildirildiğini beyanla Abdullah Batman'ın ölü olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince Abdullah Batman'ın yaşadığına ilişkin hiç bir belge ve kaydın ibraz edilmediği, defin ruhsatı, ölüm kaydı olmadığı, resmi ölüm belgesi olmayan bir kimsenini doğum ve ölüm tescilinin yapılamasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası h...ne dönüştürmez. Somut olayda dava, ...'nın ... ve ... İstemi'nin çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının ipt... ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosyada bulunan ..., ... ve ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı, dava dilekçesinde, nüfusta ana-baba bir kardeşi olarak görünen davalı ...'in annesinin Şekere Dana olduğunu bildirerek,...'in .... üzerindeki kaydının iptali ile gerçek annesi.... üzerine tescilini istemiştir. Mahkemece, nüfus kayıtlarında düzeltim davası açma yetkisinin, nüfus kayıtlarında halen sağ olarak gözüken ...'e ait olduğu, kişiye sıkı sıkıya bağlı bulunan dava konusu ad üzerinde hak sahibi bulunmayan davacı ...'un eldeki davada aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Kayıtların düzeltilmesinde hukuki yararı olan her kişi tek başına bu davayı açma hakkına sahiptir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, nüfusta sağ görünen kardeşi ...'ün ölüm kaydının düşülmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile 05.05.1943 de öldüğünün tespitine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanı ile nüfus kayıtlarında sağ olarak görünen kardeşi ...'ün 05.05.1943 tarihinde öldüğünü bildirerek, nüfusa ölüm kaydının işlenmesini istemiş, mahkemece davanın kabulü ile ...'ün 05.05.1943'te öldüğünün tespitine karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, ölüm tarihinin tespitine karar verilen ..., nüfus kaydına göre 05.04.1943 doğum tarihli olarak 04.09.1945 tarihinde düzenlenen beyana göre 17.09.1945 tarihinde nüfusa tescil edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Analık Davası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı, nüfusta annesi olarak görünen ... ...’ın babasının resmi nikahlı eşi olduğunu, biyolojik annesinin ... olduğunu, ’nin de nüfus kayıtlarında ... ... olarak göründüğünü iddia ederek nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece “Davacının annesi olduğu iddia edilen kişinin kimliğinin tespit edilemediği, mezarının dahi nerede olduğu bilinmediği, bu sebeple DNA incelemesi yaptırılamadığı, davacının davasını ispatlayamadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine temyiz incelemesi yapan Yargıtay 8....

            Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Somut olayda dava, ...'ın ... ve ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyanı ile oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosyada bulunan nüfus kayıtlarının incelenmesinden; ... 15/10/1964 doğumlu olduğu, gerçek anne ve baba oldukları iddia edilen ...'ın 15/12/1957 tarihinde evlendikleri, dolayısıyla davacının doğum tarihinde adı geçenlerin evli bulundukları anlaşılmaktadır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada ... 3. Asliye Hukuk ve ... 3. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta anne ve baba adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi ve soybağının tespiti istemine ilişkin olduğu ve öncelikle gerçek anne ve babanın, dolayısıyla soybağının tespiti gerektiğinden Aile Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, davanın gerçek durumu göstermeyen hatalı nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup soybağının tespiti davası niteliğinde olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacılar, nüfus kaydında çocukları olarak görünen küçük ...'...

                Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/143 Esas sayılı dosyasının 7 nolu celsesinde davalı Abdi Atalay'ın ölüm kaydının nüfusa işletilmesi yetki ve süre verildiğini, Aziziye Nüfus Müdürlüğü'ne başvuru yaptıklarını, 10.02.2022 tarih 1663 sayılı cevabi yazıda Kurban oğlu Abdi Atalay adında bir kişinin kaydına rastlanmadığını, bu nedenle ölüm tespitinin yapılamayacağının belirtildiğini, tapu kayıtlarında ve yapılan araştırmada ölü olarak bilindiği halde nüfusta sağ gözüken Abdi Atalay'ın nüfus kaydına ölüm kaydının düşülmesi için işbu davanın açılmasının zorunlu olduğunu belirterek Abdi Atalay'ın sağ kaydının iptali ile ölmüş olduğunun nüfusuna kaydedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Palandöken İlçe Nüfus Müdürlüğü 28/02/2022 tarihli cevabi yazısında; Palandöken, Yakutiye ve Aziziye ilçesine ait elektronik ortamda yapılan kayıtların tetkikinde Abdi Atalay'ın nüfus kaydına rastlanılmadığını belirtmiştir....

                Bunun sonucu olarak; nüfus kaydında düzeltme sağlamayı da amaçlayan ölümün tespiti davaları açıklandığı gibi, nüfus kayıt düzeltim davalarının bir türü olarak, Cumhuriyet savcısı ve nüfus memuru katılımıyla görülüp sonuçlandırılmalıdır. Hemen belirtmek gerekir ki; nüfus sicilinde kaydı bulunmayan kişilere yönelikolarak, mirasçılık hakları vb. diğer bazı haklar yönünden de ölümün tespiti davası açılabileceğinden; o kişinin nüfus sicilinde kaydı bulunmadığı; ölü kişinin sicile yazımının da olanaklı olmaması nedeniyle; bu gibi ölümün tespiti davalarında Cumhuriyet savcısı katılımı ve davayı nüfus idaresine yöneltme gerekmemektedir. Davaya konu olayda; ölümünün tespiti istenilen kişi 1922 doğumlu Ramazan oğlu Abidin olup; bu kişi 1923 yılında Dikili nüfus kütüğüne tescil edilmiştir. Davacı bu kişinin 1934 yılında ölmüş olduğunu belirterek ölümün tespitiyle ilgili nüfus kaydında buna ilişkin kayıtların düzeltilmesini istemektedir....

                  UYAP Entegrasyonu