Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sonucu, ... ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

    ın çocuğu gibi kayıt edildiği bildirilip, davacının gerçekte babası olan ...ile soybağının kurularak, eski nüfus kaydının iptaline ve nüfus kayıtlarının gerçeğe uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesi istenmiştir. İstek, nüfusta baba olarak görünen ... yönünden soybağının reddine( TMK 286/2. md.), gerçekte baba olduğu iddia edilen ...yönünden ise babalık davası ( TMK 282 ve devamı maddeleri, TMK301 ve devamı maddeleri) niteliğindedir. Babalığın tespiti, tanıma ve soybağının kurulmasına yönelik düzenlemeler TMK'nun 2. kitabında yer almış olup, bu konularda görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 11. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 08.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      ın evlilik dışı beraberliğinden olduğu halde nüfus kayıtlarına ... ile ...ın çocuğu gibi kayıt edildiği bildirilip, davacının gerçekte babası olan... ile soybağının kurularak, eski nüfus kaydının iptaline ve nüfus kayıtlarının gerçeğe uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesi istenmiştir. İstek, nüfusta baba olarak görünen Adnan Baysal yönünden soybağının reddine( TMK 286/2. md.), gerçekte baba olduğu iddia edilen ... yönünden ise babalık davası ( TMK 282 ve devamı maddeleri, TMK301 ve devamı maddeleri) niteliğindedir. Babalığın tespiti, tanıma ve soybağının kurulmasına yönelik düzenlemeler TMK'nun 2. kitabında yer almış olup, bu konularda görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 11. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 08.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir. ... Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Kayıtlarda Sağ Görünen Kişinin Ölü Olduğunun tespiti istemli) Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair 8. Hukuk Dairesi'nin 28.09.2020 gün ve 2020/3101 esas, 2020/5444 karar sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Uyuşmazlık ve hüküm, nüfus( kayıtlarda sağ görünen kişinin ölü olduğunun tespiti istemli) isteğine ilişkin olup Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı iş bölümü kararı uyarınca davanın niteliğine göre, temyiz inceleme görevi Dairemize ait ise de, karar düzeltme istemini inceleme görevi ortak hükümler 3. maddesindeki "Temyiz incelemesi tamamlanarak mahalline gönderilen dosyalara ilişkin karar düzeltme istemlerinin incelemesi kararı veren daire tarafından tamamlanır." düzenlemesi gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir....

            Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. (HGK 30.01.2008 tarihli ve 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanun'un 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda dava, davalılar T5 ile T6 (Altınsoy)'ın gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek babaları olan H.Ali Altınsoy ve gerçek anneleri olan Ayşe Altınsoy olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....

            Bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gereklidir. Ancak, bazı durumlarda nüfusta kayıtlı olmayan kişilerin de kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmektedir. Nüfusta kayıtlı olmayan kişiler adına kayıtlı taşınmazların idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak açılan bu tür davalarda düzeltme kararı verilemeyen hallerde tespit kararı verilmesi gerekli ve zorunludur. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Eldeki davada davacıların murisi olduğunu iddia ettikleri "... ..." ve "... ...'nin" nüfus kayıtları dosya içerisinde bulunmamaktadır....

              Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise nüfus kaydının “gerçek durumu” yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiğinden söz edilmesi gereklidir (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararından). Somut olayda, davacılar davalı ...'in baba kaydındaki ...... isminin iptali ile nüfus kaydının bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Bu nedenle davacıların talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası,....l Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında da açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır....

                Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı, nüfusta anne baba olarak görünen davacıların gerçekte anne baba olmadıkları ve bu nedenle nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, TMK 285. Maddesinde düzenlendiği üzere, evlilik birliği içinde doğan çocuğun babası kocadır şeklindeki babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır....

                annesi ve annesinin eşi ile iki kız kardeşiyle birlikte Türkiyeye göçtüğünü, Türkiye girişleri sırasında gerçek babasının hayatta olmamasından dolayı baba adının Salih Mehmet olduğunu, aile üyeleri ve çevresinin gerçek babasının Haliibraym olduğunu bildiğini bu sebeplerle nüfusta Fatma ismiyle kayıtlı olan müvekkilinin adının Fatmegyul (Fatmagül) olarak, nüfusta 01/07/1937 doğum tarihi ile kayıtlı olan müvekkilinin doğum tarihinin 06/09/1937 olarak, nüfusta Salih Mehmet olarak görünen baba kaydının baba adının Haliibryam Mehmetdov Muradov olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu