Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tapu kayıtlarının nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesi için kişinin nüfusa kayıtlı olması gerekir. Eğer muris nüfusta kayıtlı bir kişi değilse, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin de düzeltilmesi mümkün değildir. Bu durumda “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince taşınmaz maliki ile nüfusta kayıtlı olmayan davacılar murisinin aynı kişiler olduğunun tespitine hükmedilmelidir. Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir. Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekâlet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır....

Davacının murisinin aile nüfus kaydı ve murisine ait veraset ilamı ve nüfusu kaydı dosya arasına alınmıştır. Dava konusu taşınmazda bulunun yanlışlığın düzeltilmesi için T2 başvuruda bulunmuş ancak 4721 Türk Medeni Kanunu'nun 1016'ncı ve Tapu Tüzüğünün 26'ncı maddesine göre reddedilmiştir. Bor İlçe Jandarma Komutanlığına müzekkere yazılarak dava konusu taşınmazda malik olarak görünen "Mehmet oğlu Mehmet Şekerci'' isimli kişinin ve ''Hüseyin oğlu Mehmet Keklik'' adlı kişinin aynı kişiler olup olmadığı, taşınmazda ''Hüseyin oğlu Mehmet Keklik'' adlı kaç kişinin olduğu hususlarının mahalden etraflıca araştırılması istenmiş, Bor İlçesinde Bahçeli Kasabasında yapılan araştırma sonucunda taşınmaza Hüseyin oğlu Mehmet Keklik adlı kişinin malik olarak bilindiği bildirilmiştir....

Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir....

    Mersin 5.Aile Mahkemesi ise, açılan davanın nüfusta kayıt düzeltim davası olduğu ve Aile Mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davacı ..., babası ... 'ın evlilik dışı ilişkisinden olduğu halde,bu kişinin evli olmaması nedeniyle babasının akrabası olan ...'ın üzerine kayıt edildiğini bildirerek, ... üzerindeki nüfus kaydının iptali ile nüfustaki baba hanesinin de ... olarak düzeltilip,tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı ... nüfusta babası görülen ...'ın babası olmadığını, gerçek babasının ... olduğunu ileri sürmüş ve buna yönelik nüfus kaydında değişiklik yapılmasını istemiştir. Davada öncelikle davacı ile babası gözüken ... arasındaki Soy bağının reddi ( TMK 286. md ), ikinci aşamada ise gerçek babası olduğunu iddia ettiği ... yönünden de babalık hükmünün ( TMK 301 ve devamı maddeleri ) kurulması talebi bulunduğundan uyuşmazlığın Mersin 5.Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

      Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır. Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

        Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır. Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

          Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır. Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

            Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi" davalarının konusunu oluşturur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan "doğru olmayan kayıtlar" ilgilileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından açılacak olan "kayıt düzeltme davası" ile gerçek durumuna uygun hale getirilir ki, bu dava uygulamada "nüfus kaydının düzeltilmesi" davası olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kayıt davaları sonucunda, genel olarak davacının kaydı başka bir haneye taşınmamakta; mevcut nüfus kütüğü üzerindeki hanede Nüfus Hizmetleri Kanununun 7. maddesi gereğince bulunan kayıtlar mahkeme kararı doğrultusunda değiştirilmekte veya düzeltilmektedir. Nüfus kayıt düzeltim davaları soybağı ile ilgisi olmayıp aynı hanede kayıtlı kalmak şartı ile nüfus kütüğündeki her türlü düzeltim istemini kapsayan davalardır....

            Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, gerçek anne ve babasının nüfusta kaydı olmadıkları ve resmi nikahları da olmadığı için başkalarının adına kayıt edildiğini, bu nedenle babasından kalan taşınmazlarda tam tasarrufta bulunamadığını bildirerek, nüfusta ... olan baba adının ... oğlu ..., ... olan anne adının da ... kızı ..., ... olan soyadının da "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

              Nüfus Hizmetlerinin Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 72. maddesinde belirtildiği üzere; nüfusta kaydı bulunmayanların ölüme ilişkin resmi veya özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına dayanılarak düzenlenmiş herhangi bir ölüm kaydı bulunmadığı takdirde nüfus kütüklerine tescilin yapılması kanunen mümkün değildir. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde "çoğun içerisinde az da vardır" kuralı gereğince bu yönde bir "tespit kararı" verilmelidir. Somut olayda; davacının murisi "... karısı...'nin" nüfus kaydına ulaşılamadığına göre kimlik bilgilerinin de düzeltilmesi mümkün değildir....

                UYAP Entegrasyonu