Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Besna Gündüz olarak 26/09/1952 tarihinde Mardin İli, Kayaüstü ilçesi nüfus kütüğüne tescil edildiğini, kendisinin 9 kardeşi bulunduğunu ve kardeşlerinin de aynı yerde nüfusa kayıtlı olduklarını, müvekkilinin 1969- 1970 yıllarında evlenerek eşiyle birlikte Suriye'ye yerleşip orda yaşamaya başladığını ve orda bilinmeyen nedenlerde adının değiştiğini, şu an Türkiye'de İl Göç İdaresinin Suriyeli sığınmacılara verdiği geçici koruma kimlik belgesi ile kaldığını, Türk vatandaşı olan müvekkilinin 2013 yılında aldığı nüfus kaydında da isminin Besna Gündüz olarak kayıtlı olmasına rağmen hali hazırda nüfus idaresi kayıtlarında kaydının kapatılması nedeniyle işlem yapamadığını belirterek Besna Gündüz ile Nıjud Hoca'nın aynı kişiler olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

Yargıtay HGK’nun 30.01.2008 tarih 2008/2- 36- 47 Sayılı içtihadında da açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sebebiyle mevcut kaydın düzeltilmesi davası sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu sebeple davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır... Nüfus kayıt düzeltim davaları kamu düzenine ilişkin olup, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmadığı gibi nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir. Dolayısıyla nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık da dinlenebilecektir....

Sulh Hukuk Mahkemesi'nce ise, gaipliği istenen kişinin nüfusa kayıtlı bulunduğu ve dahi babasının nüfusa kayıtlı bulunduğu yerin Balıkesir olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 32/2. maddesinde "Yetkili mahkeme, kişinin Türkiye'deki son yerleşim yeri, eğer Türkiye'de hiç yerleşmemiş ise nüfus sicilinde kayıtlı olduğu yer, böyle bir kayıt da yok ise anasının ya da babasının kayıtlı olduğu yer mahkemesidir.” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda, gaipliği istenilenin yerleşim yeri adresinin ... Cumhuriyeti olduğu, Türkiye’deki son yerleşim yerinin bulunmadığı, nüfus siciline kayıtlı olduğu yerin ise Karesi/Balıkesir olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, Balıkesir 3. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunu’nun 36/3. maddesi gereğince Balıkesir 3....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kaydının İptali İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... müdürlüğü tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde; davacı ...'in iki farklı nüfus kaydı bulunduğu, davacının biyolojik anne ve babası olan ... ve ...'ın çocuğu olarak ... olarak nüfusa tescil edildiği, ancak anne-babası tarafından doğumdan kısa bir süre sonra ... ve ... ailesine evlatlık olarak verildiği, adı geçenlerinde sanki yeni doğmuş gibi ... ismi ile nüfuslarına tescil ettirdikleri ileri sürülerek, ... ile ...'in aynı kişi olduğunun tespiti ile işlem görmeyen ilk kayıt olan ...'a ait nüfus kaydının iptali ile ikinci kaydın (...) devamına, bu şekilde nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenmiştir. Mahkemece, istem gibi ... ile ...'ın aynı kişi olduğunun tespiti ile ...'...

      Köyü” olarak yazılı nüfus kaydının ise “ ... Köyü” şeklinde düzeltilmesini istemiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiş, hükmü davalı idare vekili temyiz etmiştir. Dava, tapuda anne adının ve tapu dayanak belgelerinin yanlış yazılan bilgilerin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre; 1- Davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi gerekmiştir. 2- “Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25.maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin doğum tarihi, anne adı, nüfusa kayıtlı olduğu yer gibi bilgiler yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez....

        "…nüfus kayıtlarına... 11.8.1998 olarak kaydının yapıldığı, gerçekte... 2000 doğumlu olduğu anlaşıldığından doğum tarihlerinin ay ve günü baki kalmak kaydı ile düzeltilmesine karar verildiği, ancak ...'ın nüfusa 23.2.1999 tarihinde tescil edildiği dikkate alındığında, bir şahsın doğmadan önce nüfusa kaydı söz konusu olamayacağı bu suretle yapılan düzeltmenin nüfus kayıtlarında çelişki doğurduğu anlaşılmaktadır..." (Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, E. 2014/18879- K. 2015/7642, T. 6.5.2015) Dosya kapsamına göre; davacıya ait sağlık kurulu raporunda kemik yaşının 22 yaş ve üstü ile uyumlu bulunduğunun belirtildiği, nüfus kayıtlarına bakıldığında davacının nüfusa 04/03/1991 tarihinde tescil edilmiş olduğu dikkate alındığında, bir kimsenin doğmadan önce nüfusa tescili mümkün olmadığından, ispatlanamayan ve kayden engel bulunan yaş düzeltme isteminin reddine karar verilmiş olması doğrudur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İddianın ileri sürülüş biçimine göre dava; ....'ın nüfus kaydında annesi hanesinde kayıtlı bulunan “...” isimli kişinin “...” olduğunun tespiti ve bu şekilde hatalı nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Mahalli mahkemece, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir. Nüfus kaydındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır....

          E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇEE: Dava, davacının atik hanede nüfusa kayıtlı Ömer'in büyük dedesi olduğunun tespiti ile aile bağı kurulması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. Somut olayda, davacının, Ömer ve Zeynep oğlu Recep mirasçılarından olduğunu beyanla büyük dedesi Recep'in babası Ömer ile aile bağının kurulmasını talep ettiği, davacının büyük dedesi Recep'in babasının nüfusa kayıtlı olmadığını, ancak atik hanede kayıtlı olduğunu beyan etmesi nedeni ile mahkemece Nüfus T2 müzekkere yazılarak atik hane kayıtlarının istendiği, kayıt fotokopisinin tercüme ve tasdik edilerek dosyaya gönderildiği, atik hanede Hüseyin oğlu Ömer'in kaydının bulunduğu görülmüştür. Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesi gereğince, ilgililer nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme ve tespit davası açmak hak ve yetkisine sahiptir....

          ın aynı çocuğu ... ismiyle tekrar nüfusa kaydettirdiğini ve bu isimle yaşayıp haklar kazandığını, ... ve ... adlarının aynı kişiye ait olduğunu, ... ismiyle yaşayan herhangi bir kimsenin bulunmadığını ileri sürerek, nüfus kütüğünde ... adıyla yazılı kaydın iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece hastanede dünyaya geldiği resmi belge ile anlaşılan ... ...'ın olmadığına, yaşamadığına ilişkin iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddi yolunda hüküm kurulmuştur. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden davalı ... ...'ın 1.7.1972 tarihinde doğup 8.7.1972 günü tescil edildiği, baba adının ..., anne adının ise ... olduğu, ... ... ... Mah. C:10, H:67, Sıra:4' de nüfusa kayıtlı bulunduğu, aynı hanedeki başka bir kayıtta ... ... adında bir kardeşinin olduğu 26.5.1971 günü dünyaya gelen ...'in 3.6.1971 tarihinde nüfusa tescil edildiği, ... ...'ın 2.6.1971 günü düzenlenen doğum kağıdı ile ......

            Mahkemece, Yıldız Arpacı'nın 26.05.1993 olan doğum tarihi 26.05.1994 olarak düzeltilmiş ise de, adı geçen kişinin nüfusa tescil tarihi 08.07.1993’tür. Bir kişinin doğmadan nüfusa tescili söz konusu olamayacağından bu şekilde bir düzeltme nüfus kayıtlarında çelişki meydana getirecektir. Hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken bu kayıtlar arasında çelişki meydana getirmemek ya da hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek zorunda olup bu hususa uyulmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine 07.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu