Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari bir işlem niteliğindedir. Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 35/1. maddesinde, saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamının illerde Valilikler, ilçelerde Kaymakamlıklar olduğu hükme bağlandığından; doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne tescilinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi yerine kabulü doğru görülmemiştir....
Kimlik numaralı Kadiriye Erdoğan” ın kaydının TERKİNİ ve nüfus kaydındaki 10/12/2005 ölüm tarihli 2008/77 tescil nolu ölüm olayının Samsun İli Havza İlçesi Çay Mahallesi 2 cilt 6 hane 51 birey sırada nüfusa kayıtlı ve Salih ve Emine kızı 14/02/1932 Ladik doğumlu T.C. Kimlik numaralı Kadiriye Gökmen” in nüfus kütüğüne NAKLİ olarak tescili neticesinde: T.C. Kimlik numaralı Kadiriye Gökmen” in nüfus aile kütüğünde kendine ait 06/01/2006 ölüm tarih ve 2006/31 tescil nolu ve naklen taşınacak olan 10/12/2005 ölüm tarihli 2008/77 tescil nolu ölüm vukuatı olmak üzere iki ölüm olayı olacağından Havza Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/83 esas sayılı kararın nüfus aile kütüğüne tescili usul ve yasaya aykırı olacağı düşünüldüğünü, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur....
KARAR Davacı dilekçesinde, doğum tarihinin gerçekte 01.07.1981 olduğunu ileri sürerek düzeltilmesini istemiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. 1-Dosyadaki bilgi ve belgelerden; doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen davacının, nüfusa kayıt edilmediği, kendisinden önce doğup nüfusa 01.05.1980 tarihi ile 23.05.1980'de tescilinden sonra vefat ettiği halde sağ gözüken kardeşi ...'nın kaydını kullandığı anlaşılmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir....
nin nüfus kütüğüne 14.12.1971 doğumlu olarak 11.02.1972 günü tescil edildiği, tescil işlemine dayanak yapılan doğum kağıdına göre adı geçen çocuğun ... Devlet Hastanesinde 14.12.1971 günü dünyaya geldiği ve nüfusa aynı doğum tarihi ile tescil edildiği, buna karşın ...'ın, muhtar'ın bildirimi üzerine ve onun tarafından düzenlenen doğum kağıdına dayanılarak 18.01.1972 doğumlu olarak tescilinin yapıldığı, ... ... ile ...'ın kayden doğum tarihleri arasında l ay 4 gün'lük bir fark bulunduğu, bu süre içerisinde bir kadının iki kez doğum yapamayacağı, bu durumda iki kayıttan birinin mükerrer olduğu, diğer bir anlatımla bir çocuğun nüfusa iki kez (mükerrer olarak) kayıt edildiği ...'ın kayden evli bulunduğu anlaşılmaktadır. Saptanan bu olgu karşısında nüfus kütüğüne ... ......
Kanununun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir. ... Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 35/1. maddesinde; saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamının illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklar olduğu hükme bağlandığından doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek davanın görev yönünden reddine karar verilmesi yerine kabulü doğru görülmemiştir....
Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir. Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 35/1. maddesinde; saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamının illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklar olduğu hükme bağlandığından doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin Nüfus İdaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek davanın görev yönünden reddine karar verilmesi yerine kabulü doğru görülmemiştir....
A R A R Dava dilekçesinde, davacının nüfusa kaydedilmediğini, kendisinden önce doğup nüfusa kaydedilen ve küçük yaşta ölen, ablasının nüfus kaydını kullandığını, gerçekte doğum tarihinin 01.09.1984 olduğunu ileri sürerek 12.09.1981 olan doğum tarihinin 01.09.1984 olarak düzeltilmesini istemiş, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen davacının, nüfusa kayıt edilmediği, kendisinden önce doğup nüfusa 12.09.1981 tarihi ile 09.11.1981'de tescilinden sonra vefat ettiği halde sağ gözüken kardeşinin kaydını kullandığı anlaşılmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir....
Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir. Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 35/1. maddesinde; Saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamının illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklar olduğu hükme bağlandığından doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek davanın görev yönünden reddine karar verilmesi yerine kabulü doğru görülmemiştir....
ün nüfusa kaydedilmediğini, kendisinden önce 15.02.1988 tarihinde doğup nüfusa tescil edilen ve küçük yaşta ölen kardeşinin nüfus kaydını kullandığını, gerçekte doğum tarihinin 15.02.1991, adının ise Zehra olduğunu ileri sürerek doğum tarihi ve adının düzeltilmesini istemiş; mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen davacının, nüfusa kayıt edilmediği, kendisinden önce 15.02.1988 tarihinde doğup nüfusa 16.12.1988 tarihinde tescilinden sonra vefat ettiği halde sağ gözüken kardeşi ...'in kaydını kullandığı anlaşılmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari bir işlem niteliğindedir....
KARAR Davacı dava dilekçesinde, nüfusa kaydedilmediğini, kendisinden önce doğup nüfusa işlenen ve küçük yaşta ölen ablası Nagihan'ın nüfus kaydını kullandığını, gerçekte doğum tarihinin 17.04.1984 olduğunu ileri sürerek doğum tarihinin düzeltilmesini istemiş, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari bir işlem niteliğindedir....