Yine, Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 72. maddesinde “Aile kütüğünde kaydı olmayan kişinin ölümüne ilişkin tutanaklar resmî veya özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına dayanılarak düzenlenmişse nüfus müdürlüğünce kabul edilip işleme alınır. Ölüm tutanaklarında yer alan bilgilere göre aile kütüğünde kaydı bulunmayan kişiler, vatandaşlık durumu düzgün olmayan kişiler kütüğüne kayıt edilerek hakkında yaptırılacak soruşturma ile Türk vatandaşı olup olmadıkları araştırılır. Türk vatandaşı olduğu anlaşıldığı takdirde, ölüm tutanağına dayanılarak nüfus müdürlüğünce resen doğum tutanağı düzenlenir. Ölen kişi bu doğum tutanağına dayanılarak aile kütüğüne tescil edilir. Daha sonra ölüm tutanağı aile kütüğüne geçirilir, vatandaşlık durumu düzgün olmayan kişiler kütüğündeki kaydı, aile kütüğü ile bağ kurularak kapatılır” hükmüne yer verilmiştir....
Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğe göre, ergin kişinin nüfusa tescili için kendisinin nüfus müdürlüğünce beyana davet edilmesi (Yönetmelik m.26/7), aile kütüğünde kaydı bulunmayan bir kişinin ölümünün nüfusa işlenebilmesi için de, bu kişinin ölümüne ilişkin tutanakların resmi veya özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına .... dayanılarak düzenlenmiş olması gerekir (Yönetmelik m. 72/1) Bunlar bulunmadıkça, nüfusta kaydı bulunmayan kişinin doğum ve ölümünün nüfusa tescili mümkün değildir. Bu sebeple, davacının, doğrudan nüfus idaresine başvurup tescili sağlama olanağı yoktur. Doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur. Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durum her türlü kanıtla ispat olunabilir. (TMK. m.30) Bu bakımdan davacının, mirasbırakanı .....'...
Nüfus Müdürlüğünce 27.04.1948 tarihinde düzenlendiği, nüfus cüzdanında “...” olarak geçen soyadının “...” olarak tashih edildiğinin gösterildiği, yine aynı cüzdanın “nüfus kütüğünde kayıtlı olduğu yeri” içeren sayfasının üzerine ise esas kaydının ...köy. ... Mah. Taşhan 68 3/15 haneye kayıtlıdır ibaresinin 27.08.1971 tarihinde not düşüldüğü anlaşılmaktadır. Hernekadar ... nüfus idaresi tarafından böyle bir kaydın bulunmadığı bildirilmiş ise de, ibraz edilen bu nüfus cüzdanı kişinin ... ilçesinde kayıtlı olduğuna bir işaret ve kuvvetli bir delildir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesi ile özetle, saklı nüfus işlemleri hakkında nüfus kayıtlarında Valilik ve Kaymakamlıkça yapılan araştırmaların mevcut olduğunu, yerel mahkemenin yeterli araştırma ve inceleme yapmadığını, tanık beyanlarının ve DNA testi sonucunun dikkate alınmadığını, kararın kendisini mağdur ettiğini, kamu yararının gözetilmediğini, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. HUKUKİ SEBEP, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, nüfusa kayıtlı olmayan kişinin nüfusa tescili istemine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında nüfusa hiç kaydedilmediğini, saklı nüfus olarak kaldığını beyanla, nüfus kayıtlarının düzeltilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, nüfus kütüğüne tescil edilen kişinin davacının hayatını kaybeden kardeşi olduğu, ölüm olayının nüfusa bildirilmediği ve davacının ölen kardeşinin kimliğini kullandığını beyanla nüfus kaydında düzeltim talebinde bulunmuştur. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari bir işlem niteliğindedir....
Ancak; Davacının dava dilekçesindeki beyanına göre nüfusta kayıtlı olmadığı ve ölen ablasına ait nüfus cüzdanını kullandığı anlaşılmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir. Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 4/z-ff. maddesine göre 18 yaşını tamamlayıncaya kadar herhangi bir nedenle aile kütüğüne geçirilmemiş olan kişiler saklı nüfustan sayılır....
Köyü Cilt No:55 Hane No:14'de nüfusa kayıtlı 01.01.1949 doğumlu 19.04.1962 tescil tarihli ... T.C. numaralı ...'in 01.04.1966 tarihinde ... ile evlendiği ve Erzurum İli ... İlçesi ... Mahallesi Cilt No:208 Hane No:6'ya naklettiği, nüfusa kayıtlı olmayan ancak kardeşi ...'in nüfusunu kullanıp kendisine doğum ve tescil tarihleri ile T.C. vatandaşlık numaraları aynı olan yeni bir nüfus kaydı çıkartan aynı isimli ...'in ise davacı ... ile 13.05.1992 tarihinde evlenerek Erzurum İli ... İlçesi ... Köyü Cilt No:55 Hane No:1'e nakledildiği böylece adları, doğum tarihleri, tescil tarihleri ve T.C. vatandaşlık numaraları aynı biri nüfusa kayıtlı diğeri kayıtlı olmayan ... adlı kişilerin aynı nüfus kaydını kullanarak iki ayrı kişi ile evlendikleri anlaşıldığından; mahkemece sadece talep gibi davacı ile evli olan nüfusda kaydı olmayan . ...'ın davacı hanesinde bulunan nüfus kaydının iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken nüfusta kaydı bulunmayan . ...'...
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı). Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, davacı ...'in annesi olan ... ile bir kısım davalıların murisi ...'in nüfus kayıtlarında anne adları ... olarak yazılı ise de; ... ile evlatları oldukları ileri sürülen ... ile ... arasında anne-evlat bağı bulunmadığı gibi ...'nin de nüfusa kayıtlı olmaması sebebi ile anne-babasının kim olduğu belli olmadığı anlaşılmaktadır. Somut olayda birden fazla talep mevcut olup ilki; nüfusa kayıtlı olmayan ...'nin ... ve ...'ın annesi olduğunun tespiti; ikincisi, ...'...
Yine, Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 72. maddesinde “Aile kütüğünde kaydı olmayan kişinin ölümüne ilişkin tutanaklar resmî veya özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına dayanılarak düzenlenmişse nüfus müdürlüğünce kabul edilip işleme alınır. Ölüm tutanaklarında yer alan bilgilere göre aile kütüğünde kaydı bulunmayan kişiler, vatandaşlık durumu düzgün olmayan kişiler kütüğüne kayıt edilerek hakkında yaptırılacak soruşturma ile Türk vatandaşı olup olmadıkları araştırılır. Türk vatandaşı olduğu anlaşıldığı takdirde, ölüm tutanağına dayanılarak nüfus müdürlüğünce resen doğum tutanağı düzenlenir. Ölen kişi bu doğum tutanağına dayanılarak aile kütüğüne tescil edilir. Daha sonra ölüm tutanağı aile kütüğüne geçirilir, vatandaşlık durumu düzgün olmayan kişiler kütüğündeki kaydı, aile kütüğü ile bağ kurularak kapatılır” hükmüne yer verilmiştir....
Yine, Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 72. maddesinde “Aile kütüğünde kaydı olmayan kişinin ölümüne ilişkin tutanaklar resmî veya özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına dayanılarak düzenlenmişse nüfus müdürlüğünce kabul edilip işleme alınır. Ölüm tutanaklarında yer alan bilgilere göre aile kütüğünde kaydı bulunmayan kişiler, vatandaşlık durumu düzgün olmayan kişiler kütüğüne kayıt edilerek hakkında yaptırılacak soruşturma ile Türk vatandaşı olup olmadıkları araştırılır. Türk vatandaşı olduğu anlaşıldığı takdirde, ölüm tutanağına dayanılarak nüfus müdürlüğünce resen doğum tutanağı düzenlenir. Ölen kişi bu doğum tutanağına dayanılarak aile kütüğüne tescil edilir. Daha sonra ölüm tutanağı aile kütüğüne geçirilir, vatandaşlık durumu düzgün olmayan kişiler kütüğündeki kaydı, aile kütüğü ile bağ kurularak kapatılır” hükmüne yer verilmiştir....