ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2020 NUMARASI : 2019/620 ESAS, 2020/53 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Doğum Yerinin Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İstinaf yoluna başvuran davalı nüfus idaresi temsilcisinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/620 Esas dosyası ve dava dosyasında verilen 19/02/2020 tarih ve 2020/53 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. Ön inceleme raporunda belirtildiği üzere dosyada ön inceleme sonucu karar verilecek nitelikte bir eksikliğin bulunmadığı ve HMK 353. maddesi uyarınca duruşma yapılmaksızın usul yönünden incelenebileceği anlaşılmakla, dosya ve HMK 354. maddesi uyarınca yapılan görevlendirme gereği sunulan inceleme raporu incelendi....
Anayasasının 141/3 maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 34, 230 maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde açık olması ve Yargıtay'ın bu işlevini yerine getirmesi için kararın dayandığı tüm kanıtların, mahkemenin ulaştığı sonucun, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin sanıkların eyleminin ne olduğunun gerekçeli kararda gösterilmesi gerektiği gözetilmeden gerekçesiz hüküm kurulması, 2-Yabancı uyruklu sanıklara ait nüfus kaydı ya da pasaportlarının onaylı bir suretlerinin ve adli sicil kayıtlarının İnterpol Daire Başkanlığı aracılığı ile getirtilip bu kimlik bilgileri ve adli sicil kaydına göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve Davit Sargsyan ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 02.11.2022...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından tenfızi talep edilen kararın ------ dosyası üzerinden tanınmasının istendiğini, müvekkili şirket tarafından derdestlik itirazında bulunulduğunu, davacı şirket tarafından derdest davanın konusu haline getirilen yabancı mahkeme kararlarının yalnızca alacak kısmının tenfız edilmeye çalışıldığını, yabancı mahkeme kararlarının hem inşai tesiri hem de eda hükmü bulunması halinde ilgili kararların yalnız başına tenfızinin istenemeyeceğini, davacı şirketin iki ayrı mahkemede dava açarak kanunu dolanmaya çalıştığını, tenfız davalarının nispi harca tabi olduğunu, davacı tarafından harcın eksik yatırıldığını, davacı şirkete harcın tamamlattırılması gerektiğini, derdest ----------dosyasında verilecek kararın huzurdaki davayı doğrudan etkilediğinden söz konusu davanın bekletici mesele yapılmasının uygun olacağını, yabancı mahkeme kararında bahsedilen ihtilafın müvekkili şirket tarafından davacı şirketin yabancı mahkemeye başvurma tarihinden...
Türk Hukukunda, veraset belgesi vermeye yetkili Türk mahkemesinin, yabancı miras bırakan hakkında, yabancı hukuka tabi mirası için veraset belgesi vermeyi engelleyen bir hüküm bulunmamaktadır. Öte yandan kesin hüküm teşkil etmeyen çekişmesiz olarak verilen mahkeme kararlarının tanınmasına ya da tenfizine olanak yoktur. Zira Türk Hukukunda mirasçılık belgesi aksi ispat edilinceye kadar mirasçıları gösterir. Bunun doğru olmadığı herhangi bir davada ileri sürülebileceği gibi iptali ve düzeltilmesi de istenebilir. Yabancı bir mahkemeden alınmış mirasçılık belgesine Türk Hukukunun tanıdığı ve kabul ettiği değerden daha fazla bir güç de yükletilemez. Aksi her zaman ispat edilebileceğine göre de tanınması yahut tenfizi yoluna da gidilemez. Somut olaya gelince; muris ...'ün Türk Vatandaşı iken 1995 yılında vatandaşlığının kaybettirildiği, Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı iken 1998 yılında öldüğü anlaşılmaktadır....
Dava, yabancı mahkeme ilamının tanınmasına yöneliktir. Tanıma, yabancı mahkeme kararına kesin delil veya kesin hüküm vasfını kazandırır (MÖHUK m. 58).Yabancı mahkeme kararının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. (MÖHUK m. 58)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, yabancı ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kişinin evlenme olayının tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/11/2018 NUMARASI : 2018/139 ESAS, 2018/393 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı Nüfus Müdürlüğü temsilcisince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nun 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; yabancı kimlik numaralı olan müvekkili T1 annesinin Fedia EJEH'in Türk vatandaşı olması nedeniyle Türk Vatandaşlığı başvurusunda bulunduğunu, müvekkiline yapılan bilgilendirmede "5901 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin 63.'...
Diğer taraftan, tanıma yabancı mahkemece verilen kesinleşmiş bir kararın kabul edilmesi işlemi olup; tanımada amaç, sadece kararın maddi anlamda kesinliğinden yararlanılmasıdır. O halde, tanıma kararı verilebilmesinin ön koşulu bir yabancı mahkeme kararının varlığı ve bu kararın kesinleşmiş olmasıdır. 5718 sayılı Kanunun (MÖHUK), yukarıya metni aynen alınan 59.maddesinde; yabancı ilâmın kesin hüküm veya kesin delil etkisinin, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade edeceği düzenlenmiştir. Bu hükümle, yabancı mahkemeye ait ilamın kesin hüküm veya kesin delil etkisinin yabancı mahkeme kararının tanınmasından itibaren değil, somut olayda tanımaya konu yabancı mahkemeye ait boşanma kararının kesinleştiği andan itibaren etkisini göstereceği kabul edilmiştir. Bir başka deyişle, tanıma kararları nitelikleri gereği, verildikleri andan geriye etkili olarak yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarih itibariyle hüküm ifade edecektir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dilekçesi, nüfus kayıt örneği, yabancı mahkeme kararı aslı ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; tarafların AACHEN Bölgesel Mahkeme Hanım Başkanı/1 Mahkemesi'nin 02.12.2016 tarih ve 11 F 146/15 numaralı boşanmaya ilişkin karar 10.01.2017 tarihinde kesinleşen kararıyla boşandıkları, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (5718 sayılı Kanun) 54 üncü maddesine göre yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi için gerekli yasal şartların oluştuğu anlaşıldığından davanın kabulü ile 10.01.2017 tarihinde kesinleşen yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
M... 08/06/1994 tarih ve 011 1 C 67/94g Esas sayılı kararı ile bağlanan 218.02 Euro nafakayı gayri resmi olarak başka bir kişi ile yaşamasına rağmen almaya devam ettiğini, davalının kötü niyetli olarak yabancı mahkeme kararlarının Türkiye'de tanınması yoluna gitmediğini, yabancı mahkeme kararlarından dolayı davacının mağdur olduğunu ileri sürerek, yabancı mahkeme kararlarının tanınmasını ve davalının bir başkası ile gayri resmi olarak yaşaması nedeni ile yabancı mahkemece bağlanan nafaka ve bu nafakaya bağlı olarak verilen kararların iptal edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; yabancı mahkeme tarafından verilen nafakanın Türk Mahkemelerince kaldırılamayacağını, müvekkilinin başka bir kişi ile yaşamasının söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....