WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; tacir olan taraflar arasında imzalanan ticari iş birliği sözleşmesinden kaynaklı yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi talebine yöneliktir. İstanbul BAM İş Bölümü kararları ortak hükümler 7.madde" Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi istemli davalar sonucu verilen kararlar ile hakemlerce ve hakemlere ilişkin her türlü işlerle ilgili hüküm ve kararların incelenmesi, esas davaya ait hükmü incelemekle görevli daire tarafından yapılır" düzenlemesini içermektedir. Somut olay ticari netilikteki iş birliği sözleşmesinden kaynaklı yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi istemine yöneliktir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi iş bölümü kararının "Ticari nitelikteki alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan her türlü davalar (ihtiyati haciz talebine ve ihtiyati hacze itiraza ilişkin davalar dâhil) sonunda verilen hüküm ve kararlara" ilişkin ilamların istinaf incelemeleri 12,13,14 ve 43....

    No:) tarafıma herhangi bir kaydının yapılmadığını fark ettiğini, Türk vatandaşlığına geçtikten sonra doktor olması nedeni ile Sağlık Bakanlığı tarafından zorunlu hizmet ataması yapılacağından, ancak nüfus kaydında doktor olan eşi ile evli olarak görülmediğinden eş durumu nedeni ile atama hakkını kullanamayacağından bahisle Mahkemenin kendiliğinden göz önüne alacağı durumlar ışığında: Nüfus kaydıırı resmi nikahlı eşi Mustafa Cengiz DURA ile evli olarak ve resmi nikahlı eşinden olma AREN ALP DURA'nın oğlu olarak değiştirilmesi, soyadının eşinin soyadı olarak değiştirilmesi, eşinin ve oğlunun aile nüfus kayıtlarının kendi güncel bilgileri ve resmi evliliğinin belirtilmesi şeklinde değiştirilmesinin kabulü ile bu doğrultuda düzeltilmesine, diğer devlet daireleri ve bankalarda işlemlerin sürdürülmesi amacıyla yabancı T.C. kimlik numaralı SAMIRA ATAFI ile T.C. Kimlik numarası ve SAMİRA ATAYİ'nin aynı kişi olduğuna dair mahkeme kararı düzenlenmesini talep ve dava etmiştir....

    CEVAP Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; yabancı mahkeme kararlarının idari yoldan da gerekli yerlere bildirilebileceğini, buna ilişkin yönetmelikte hangi makamlara başvuru yapılabileceğinin belirtildiğini, anılan yönetmelik hükümleri gereğince tanınma ve tenfiz başvurusunun yapılacağı merci İzmir Nüfus İl Müdürlüğü olduğunu, İzmir Nüfus İl Müdürlüğü'ne yapılan bir başvuru olmadığını, davacının öncelikle idari başvuruyu yapması, olumlu cevap alınamadığı taktirde aile mahkemesinde dava açması gerektiğini, doğrudan işbu davanın açılmasında hukuki yararının olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesi karar verilmesini talep etmiştir. III....

      C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile nüfus aile kayıt tablosu, yabancı mahkeme ilâmı aslı ve onaylı tercümesi, apostil şerhi ile tüm dosya kapsamı çerçevesinde yapılan değerlendirmede dava konusu 17.07.2012 tarihli Gelsenkirchen Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesinin) 32 F 112/12 sayılı nafaka kararı olup, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkındaki kanunda düzenlenen yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizine ilişkin koşulların gerçekleştiği ve yargılamada Türk hukukuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, taraflar arasındaki ortak çocuk ...'...

        Main Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesinin 08.11.2017 tarihli ve 3 F 188/17 numaralı kararının, kararın verildiği ülke makamlarınca kesinleştiğini gösteren şerhi ihtiva eden usulen onanmış örneğinin, apostil şerhinin ve usulen onanmış Türkçe tercümelerinin ibraz edildiği, yabancı mahkeme kararının 17.12.2017 tarihinde kesinleştiği, yabancı mahkeme kararında Türk kamu düzenine açıkça aykırı bir yön bulunmadığı, yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfiz şartlarını taşıdığı, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü yönünde verilen kararın ... olduğu, ancak yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine ilişkin karar vermekle yetinilmesi gerekirken ''tarafların nüfus kayıtlarının düzeltilmesine, müşterek çocukların velâyet hakkının anneye bırakılmasına, çocuklarla baba arasında görüş günü düzenlenmesine'' yönünde hüküm kurulmasının açılan davayla bağdaşmadığı, davalı kadın vekilinin istinaf itirazlarının haklı olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının infazda tereddüte sebebiyet vermemesi...

          Aile Mehkemesi'nin 24.04.2013 tarihinde kesinleşen E.2012/791 sayılı dosyasında dava konusu yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verilmesinin eldeki davada tenfiz kararı verilmesine engel olmayacağı ve tenfiz koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, yabancı mahkeme ilamının tenfizine karar verilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; dava konusu yabancı mahkeme ilamının yalnızca boşanma hükmü içerdiği anlaşılmaktadır. Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacı, yabancı mahkemede verilen boşanma kararının Türkiye'de nüfus kayıtlarına tescili için tenfizini talep etmiş ise de, talep yabancı mahkeme kararının tanınmasına ilişkindir. Davalı kadın tarafından ... 1. Aile Mehkemesi'nde açılan dava kabul edilerek, dava konusu yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verilmiş, karar 24.04.2013 tarihinde kesinleşmiş ve tarafların boşanmaları nüfus kayıtlarına tescil edilmiştir....

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyada yabancı mahkeme karar aslının, onaylı tercümesinin, kesinleştiğini gösteren yazı ile apostil şerhinin bulunduğu, tüm dosya kapsamından; uygulanan hükümlerin Türk hukukuna ve kamu düzenine aykırı olmadığı, yabancı mahkeme ilamından davalının yabancı mahkemeye çağrıldığı, yabancı mahkemedeki usul hükümlerinin uygulanmasında ve tebligat usulünde, o yer kanunlarının geçerli olduğu, diğer bir ifade ile yargılamanın usulü ve tebligatın, hâkimin hukukuna (Lex fori) tabi olduğu, dolayısıyla davalının yabancı mahkemedeki karardan haberinin olmadığı, savunma hakkını kullanamadığına ilişkin itirazına itibar edilemeyeceği, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunda ''tenfiz'' için aranan şartlar gerçekleştiğinden yabancı mahkeme ilamının tenfizine dair İlk Derece Mahkemesince verilen kararın isabetli olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir...

              Bilindiği üzere, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu'nun 50. vd. maddelerinde yabancı mahkeme kararlarının tenfizi ve tanınması düzenlenmiş bulunmaktadır. Yabancı mahkemeler tarafından verilmiş ve o devlet kanunlarınca kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye’de icra olunabilmesi için Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesi gerekir. Yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi ise yabancı mahkeme ilamının tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır (MÖHUK 58.m). Davacının tanıma ve tenfiz kararı verilmesinin istediği belgenin incelenmesinden yabancı mahkeme ilamı niteliğinde olmadığı, yabancı ülkeden alınmış belge niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Mahkeme kararı niteliğinde olmayan yabancı ülkeden alınmış bir belgenin tanınmasına karar verilemez. Bu durumda, görülebilirlik koşulu bulunmadığından davanın reddine ilişkin aşağıda yazılı karar verilmiştir.''...

              Bu belgede yer alan açıklamaya göre, yabancı ilamın 02.07.2013 tarihinden önce kesinleşmiş olması lazımdır. Tanıma halinde, yabancı ilamın “kesin hüküm” etkisi, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade edeceğine (5718 s. MÖHUK md.59) ve tanıma kararı verilip kesinleşmesi halinde, yabancı mahkemece verilmiş olan kararın kesinleşme tarihi, boşanma tarihi olarak kabul edileceğine (Nüfus Hizmetleri Kanunu Yönetmeliği md.58) göre, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihin hiçbir duraksamaya yer verilmeksizin saptanması zorunludur. Bu sebeple tanınması istenen boşanma kararının kesinleştiği tarihin, o ülke yetkili makamlarından sorulup tespiti gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. 2-Kabule göre de; 2675 sayılı Kanun, 12.12.2007 tarihinde yürürlükten kalkmış, bu Kanunun yerini aynı tarihte yürürlüğe giren 5718 sayılı Kanun almıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Avanos Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 05/12/2013 NUMARASI : 2012/101-2013/377 K A R A R Dosyada yapılan inceleme ve karar düzeltme dilekçesine ekli nüfus kayıt örneğindeki açıklamalardan, tarafların yabancı mahkeme kararıyla boşandığı ve nüfus kaydına boşanma şerhi verildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, yabancı mahkemeye ait boşanma ilamının tanınmasına ilişkin her hangi bir tanıma/tenfız kararı bulunup bulunmadığının araştırılması, mevcut ise getirtilip dosya içine alınması nüfus kaydındaki boşanma şerhine ilişkin dayanak belgelerin ilgili nüfus müdürlüğünden istenilerek dosya içerisine konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için, dosyanın yeniden Mahalli Mahkemesi'ne GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu