Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Rusya Ticari Kanunu 244. maddesinde de yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizinde aranacak olan koşulların gösterildiği, aranan bu koşulların Türk hukukundaki tenfiz koşulları ile ağırlıkları bakımından özdeş nitelikte bulundukları, Rusya'da yabancı mahkeme kararlarının akdi mütekabiliyet koşulu aranmaksızın tenfiz edildiği, bu nedenlerle Türkiye ve Rusya arasında mahkeme kararlarının tenfizi açısından hukuki mütekabiliyet bulunduğu anlaşılmakla, tenfiz açısından 54. maddenin 1. fıkrasındaki koşulun oluştuğu kanaatine varılmıştır. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuk Hakkında Kanunun 53. maddesi nde belirtilen belgelerin davacı tarafça sunulmuş olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu, ... Bölge Arbitraj (Ticaret) Mahkemesi tarafından ... numaralı dosyada verilen, 26.09.2018 tarihli kararın tercümesinin incelenmesinde; Davacının ... - ... ... "..." F.E. ... A.Ş., davalının ... End. İnş. ve San. Tic....

    “Tanıma” başlıklı 58.maddesinde: “(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz. (2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir. (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.” “Kesin Hüküm ve Kesin Delil Etkisi” başlıklı 59.maddesinde: “Yabancı ilâmın kesin hüküm veya kesin delil etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder.” Hükümleri yer almaktadır. Maddi anlamda kesin hükmün, taşıdığı niteliğin gereği olarak, iki sonucu bulunmaktadır: kararın kesin delil teşkil etmesi ve aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı sebeple dava açılması halinde karşı tarafın kesin hüküm itirazında bulunabilmesidir....

      Soyadı Nizamnamesinin 5.maddesinde " Yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır. " 7.maddesinde ise " Yabancı ırk ve millet isimleri soyadı olarak kullanılamaz." denilmektedir. “...uyuşmazlık; davacının nüfus kaydında "Selçuk" olan soyadının “Selçuk Southall” olarak değiştirilmesine yasal olanak bulunup bulunmadı noktasında toplanmaktadır. Bilindiği üzere; 2525 sayılı Soyadı Kanunu’nun 3. maddesinde “Rütbe ve memuriyet, aşiret ve yabancı ırk ve millet isimleriyle umumi edeplere uygun olmayan veya iğrenç ve gülünç olan soyadları kullanılamaz” hükmü yer almaktadır. Ayrıca; 2891 sayılı Soyadı Nizamnamesi’nin 5. maddesinde “Yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır”, 7. maddesinde de “Yabancı ırk ve millet isimleri soyadı olarak kullanılamaz” şeklinde düzenleme bulunmaktadır....

      Buna karşın yabancı ülkede açılan ve karara bağlanan aynı tür davalarda verilen ortak olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesine ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesi veya farklı hukuki gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi halinde Türkiye’de açılan davalar ile yabancı ülkede açılan davalarda tamamen zıt veya farklı sonuçlara ulaşılacak, ayrıca Türk Mahkemelerinin emredici yasal düzenleme sonucu verdikleri çok sayıdaki karara tezat teşkil edecek yabancı mahkeme kararlarına Türkiye’de icra kabiliyeti kazandırılacak ve netice olarak bu durum MÖHUK’un 54/1-c maddesinde düzenlenen Türk kamu düzenine açık aykırılık teşkil edecektir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/02/2019 NUMARASI : 2019/54 ESAS, 2019/47 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nun 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

        Sanık ... hakkında; dosya içerisinde bulunan yabancı tanıtma belgesi incelendiğinde, sanığın doğum tarihinin 01/01/1985, doğum yerinin Hasiçi olduğu, anne adı ile ilgili bilgi olmadığı, iddianamede doğum yerinin belirtilmediği, doğum tarihinin ise 1985 olarak yazıldığı, sanık ... hakkında; dosya içerisinde bulunan tercüme edilmiş Suriye Arap Cumhuriyeti Nüfus İşleri Müdürlüğünden alınan nüfus kayıt örneğine göre,isminin ... doğum tarihi ve yerinin 13/02/1981 ve Kesra olduğu, iddianamede isminin ..., doğum yerinin belirtilmediği, doğum tarihinin ise 1980 olarak yazıldığının anlaşılması karşısında; Suriye uyruklu sanıklara ait nüfus ve adli sicil kayıtlarının, sanıkların vatandaşı olduğu ülke ve gerektiğinde uluslararası kurum ve kuruluşlardan genelgeler doğrultusunda temin edilip, sanıkların resmi kimlik bilgileri diplomatik yazışmalarla belirlenemediği takdirde, sanıkların parmak izlerinin ve fotoğraf kayıt formu ile temin edilecek fotoğraflarının Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilerek...

          Sanık ... hakkında; dosya içerisinde bulunan yabancı tanıtma belgesi incelendiğinde, sanığın doğum tarihinin 01/01/1985, doğum yerinin Hasiçi olduğu, anne adı ile ilgili bilgi olmadığı, iddianamede doğum yerinin belirtilmediği, doğum tarihinin ise 1985 olarak yazıldığı, sanık ... hakkında; dosya içerisinde bulunan tercüme edilmiş Suriye Arap Cumhuriyeti Nüfus İşleri Müdürlüğünden alınan nüfus kayıt örneğine göre,isminin ..., doğum tarihi ve yerinin 13/02/1981 ve Kesra olduğu, iddianamede isminin ..., doğum yerinin belirtilmediği, doğum tarihinin ise 1980 olarak yazıldığının anlaşılması karşısında; Suriye uyruklu sanıklara ait nüfus ve adli sicil kayıtlarının, sanıkların vatandaşı olduğu ülke ve gerektiğinde uluslararası kurum ve kuruluşlardan genelgeler doğrultusunda temin edilip, sanıkların resmi kimlik bilgileri diplomatik yazışmalarla belirlenemediği takdirde, sanıkların parmak izlerinin ve fotoğraf kayıt formu ile temin edilecek fotoğraflarının Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilerek...

            Buna göre yabancı mahkeme kararlarının tenfizinin mümkün olabilmesi için tenfizi talep edilen kararın yabancı bir mahkemeden verilmiş karar olması, kararın hukuk davalarına ilişkin olması ve yabancı mahkeme kararının verildiği ülke kanunlarına göre kesinleşmiş olması gerekmektedir. Yabancı mahkeme kararının tenfiz edilmesinde hukuki yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir. Tenfiz istemi görevli ve yetkili mahkemeye verilecek bir dilekçe ile olur (MÖHUK, m. 52). Bu dilekçeye; yabancı mahkeme ilâmının ve bu ilâmın kesinleştiğine ilişkin belgenin, o ülke makamlarınca usulen onanmış aslının veya onaylı sureti ile bu belgelerin onanmış tercümelerinin eklenmesi zorunludur (MÖHUK, m. 53)....

              Buna karşın yabancı ülkede açılan ve karara bağlanan aynı tür davalarda verilen ortak olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesine veya davanın farklı hukuki gerekçelerle reddine ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesi halinde Türkiye’de açılan davalar ile yabancı ülkede açılan davalarda tamamen zıt veya farklı sonuçlara ulaşılacak, ayrıca Türk Mahkemelerinin emredici yasal düzenleme sonucu verdikleri çok sayıdaki karara tezat teşkil edecek yabancı mahkeme kararlarına Türkiye’de icra kabiliyeti kazandırılacak ve netice olarak bu durum 5718 sayılı Kanun'un 54 üncü maddesinde düzenlenen Türk kamu düzenine açık aykırılık teşkil edecektir....

                Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise bu tür davalarda kesin yetki kuralı bulunmadığı, tarafların da süresinde usulünce yetki itirazında bulunmadıkları, davacı tarafından avukata verilen vekaletnamede de Gölcük olarak adresin bildirildiği gerekçe gösterilerek karşı yetkisizlik kararı verildiği, süresinde anılan mahkeme tarafından verilen kararın davacı vekili tarafından anılan mahkemenin yetkisizlik kararının hukuka aykırı olduğundan bahisle istinaf edildiği görülmektedir. Açılan dava, anne adı yönünden nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Bu yer mahkemesinin yetkisi itiraza tabi olmayıp kamu düzenine ilişkin kesin yetkidir....

                UYAP Entegrasyonu