Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yaş tashihine ilişkin davada ... 2. Asliye Hukuk ve Muş 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, yaş düzeltimi istemine ilişkindir. ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın yaşının tashihi istenen kişinin yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Muş 2.Asliye Hukuk Mahkemesi ise, yaşının düzeltilmesi istenilen Seyfettin Oğuz'un yerleşim yerinin kolluk tarafından yapılan araştırma sonucu Merkez/ ... olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydında 1955 olan doğum tarihinin 1945 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile doğum tarihinin 01.01.1945 olarak düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, 1955 olan doğum yılının 1945 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Nüfus davaları kamu düzeni ile ilişkili olup, hakim doğru kayıt oluşturmakla yükümlüdür. Dosyada bulunan Dörtyol Devlet Hastanesinden alınan 04/09/2012 tarihli raporda davacı ...'in 18 yaş üstü ile uyumlu olduğu bildirilmiştir. Alınan bu rapor davacı ... yönünden düzeltilmek istenen doğum tarihini kesin olarak doğrulamamaktadır....

      Nüfus Hizmetleri Kanunu 44. Maddesinde " Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır." hükmü getirilmiştir. Somut olayda, dava konusu uyuşmazlık, küçüğün doğum tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkin olduğundan, uyuşmazlığın Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırlması gerekmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK’nun 21., 22. ve 23. maddeleri gereğince Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,30.11.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının 1961 olan doğum yılının 1958 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, davacının nüfus kütüğünde yazılı 06.03.1961 olan doğum tarihinin 06.03.1958 olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün değildir. Mahkemece tıbben yaş tespiti için sağlık kurulu raporu alınmamış, nüfus kayıt örneği, adli sicil kaydı, ilçe emniyet müdürlüğünün davacının aranmadığı ve yurt dışı çıkış yasağı bulunmadığına dair yazısı, taraf ve tanık beyanlarına göre dava kabul edilmiş ise de, kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının yaşının düzeltilmesi için bu bilgi ve belgeler yeterli sayılamaz....

          İKİZLERDEN BİRİSİNİN YAŞ DÜZELTİLMESİ DAVASI 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 427 ] "İçtihat Metni" Davacı İ...... A......... ile davalı Nüfus Müdürlüğü arasındaki davada Ümraniye 2.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay'ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 28.03.2008 günlü ve 2007/599-2008/90 sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.01.2010 gün ve Hukuk-2009/296893 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İ... A...'in davalı Nüfus Müdürlüğü aleyhine açtığı ve küçüğün annesi S.... A...'in muvafakat ettiği davada, müşterek çocuk S.... A...'in 09.02.1991 olan doğum tarihinin ay ve günü baki kalmak kaydıyla 1988 olarak tashihine karar verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır....

            Somut olayda; yaşının düzeltilmesi istenilene hastane sağlık kurulunca verilen ve bilimsel nitelik taşıyan yaş tespiti esas alınarak ...’in doğum yılının bu rapora ters düşmeyecek ve diğer kayıtlarla da çelişki yaratmayacak biçimde düzeltilmesi gerekirken, adı geçenin yaşının istem gibi düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              ın 08.08.1958 olan doğum tarihinin ay ve gün baki kalmak koşulu ile 1957 olduğunun tespitine, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının bu yaşının düzeltilmesi için mevcut bilgi ve belgelerin yeterli sayılamayacağı, ilgilinin doğum tarihi ile tanıkların dinlendiği tarih arasında uzunca bir zaman geçtiğinden beyanlarında yanılgı ihtimali bulunduğu, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'na göre açılan kayıt düzeltme davalarının kamu düzeni ile yakından ilgili bulunması, mahkemelerin tarafların veya tanıkların beyanları ile bağlı kalmaksızın gerçeği araştırıp doğru sicil oluşturmak mecburiyetinde olduğu dikkate alınarak gerekçe de gösterildiği gibi davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kamu düzeni ile ilgili olan resmi kaydın mücerret iddia esas alınarak davanın kısmen kabulü ile tespit kararı verilmesi, doğru görülmemiştir....

                Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktalarda, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hâle getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus Kanunu’nun 46. maddesinde “yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davaları…” ibaresi yer aldığından, herhangi bir sınırlama olmaksızın nüfus kütüğünde mevcut her kaydın düzeltilmesinin istenebileceği kuşkusuzdur....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Nüfus kaydında Yaş Tashihi istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı nüfus kaydında 03/06/1985 olarak geçen doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığını ileri sürüp gerçek doğum tarihinin 14/06/1987 olarak düzeltilmesini talep ettiği, davacının 24/06/1985 tarihinde nüfusa tescil edildiği, davacının tescil tarihinden sonra doğmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının yaş tashihi için yeterli olmadığı, dosyada mevcut bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken, kayıtlar arasında çelişki meydana getirmemek ve hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek zorundadır. 22 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 22 yaşın üzerinde olan davacının bu yaşının düzeltilmesi için mevcut bilgi ve belgeler yeterli değildir....

                Davacının Sağlık Bilimleri Üniversitesi Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen yaş tespiti için istenen raporda Kemik yaşı olarak 22(yirmi iki) yaş üzeri ile uyumludur şekilde kurul raporu aldığı, fakat 22 yaşından sonra tıbben yaş tespitinin mümkün olmadığı, yaş düzeltilmesi için dosyadaki delillerin yeterli olmadığı, davacının davasını ispatlayamadığından davanın reddi yönündeki mahkeme kararı dosya kapsamına ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygundur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'na göre açılan kayıt düzeltme davalarının kamu düzeni ile yakından ilgili bulunması, mahkemelerin tarafların veya tanıkların beyanları ile bağlı kalmaksızın gerçeği araştırıp doğru sicil oluşturmak mecburiyetinde olduğu dikkate alınarak, somut olayda davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum yoktur. (Bknz. Yargıtay 8....

                UYAP Entegrasyonu