Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı nüfus müdürlüğü takdiri mahkemeye bırakmıştır. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile davacının nüfus kaydında Delil olan adına Paşa isminin eklenmesi suretiyle Paşa Delil olarak düzeltilmesine, soyadının değiştirilmesine ilişkin talebinin ise Soyadı Kanunu'nun 3.maddesi uyarınca aşiret isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı vekili yargılama sırasında ileri sürdüğü sebepler ve Bucak soyadının sadece aşiret adı olmadığı gerekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, nüfus kaydındaki ad ve soyadın değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı tarafın adının değiştirilmesine ilişkin talebi kabul edilmiş ve istinaf kanun yoluna başvurulmaması nedeniyle kesinleşmiştir....

Dava, nüfus kaydındaki adın değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacının nüfus kaydının incelenmesinde; evvelinde soyadı Kadasavdı iken 5490 sayılı Kanunun geçici 8.maddesi uyarınca Şahinbey Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu'nun 27/03/2019 tarihli 747 sayılı kararı ile Karabay olarak değiştirildiği, davacının nüfus aile kayıt tablosuna göre anne, baba ve kardeşlerinin soyadının Kadasavdı olduğu görülmüştür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi hükmüne göre haklı nedenin varlığı halinde, soyadın değiştirilmesi mümkün olup hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusunda bir yasal düzenleme bulunmadığından ve esasen bu konuda bir kıstas belirlenmesi de söz konusu olmadığından, haklı sebebin var olup olmadığı, her bir davadaki özel koşullara göre mahkemece belirlenecektir. Yargıtay uygulamalarında, kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı soyadı ile anılmayı ve onu kayden de taşımayı istemesinin haklı neden teşkil edeceği kabul edilmiştir....

Hukuk Dairesi'nin 19.04.2017 gün ve 2017/1278-5849 Esas-Karar sayılı ilamı ile, davacıların dava tarihi itibarıyla nüfus kaydında yazılı yerleşim yeri adresinin ... olduğu, bu davanın görülmesinde ... mahkemeleri yetkili olduğu, Mahkemece kanun hükmü dikkate alınarak yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, bozma kararının davacılar vekili tarafından düzeltilmesi talep edildiğinden dosya yeniden incelenmiştir. Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....

    Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava, nüfus (Ad ve soyadı düzeltimi istemli) davasıdır. 5490 sayılı nüfus hizmetleri kanunun 36. Maddesi 1/a bendinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarında yetkili ve görevli mahkemelerin düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yerlerinin bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtildiği, bu yetkinin kamu düzenine ilişkin olup, kesin yetki niteliğinde bulunduğu ve mahkemece resen gözetilmesi gerektiği, davacının dava dilekçesinde ikametgah adresi olarak "Zeytinköy mahallesi Akşemsettin caddesi no:37 daire:10 Pamukkale/DENİZLİ" adresini belirttiği, bu adrese çıkartılan davetiyenin bizzat davacıya tebliğ edildiği, davacının sürekli kalmak niyetiyle oturduğu yerin (ikametgahın) dava dilekçesinde belirttiği adresi olup, mernis adresi olmadığı anlaşıldığından yargılamaya bakmakla görevli mahkemenin Denizli 5. asliye Hukuk Mahkemesi olduğu halde Acıpayam 1....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2022 NUMARASI : 2021/171 ESAS, 2022/272 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Davacının istinaf başvurusu üzerine Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/171 Esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 2022/272 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI: Davacı vasisi dava dilekçesinde özetle; Soyadı olan MAY kelimesi anlamının dışında MAL olarak kullanılmakta olduğunu soy adının mal olarak kullanıldığından zor durumda kalmakta olduğunun ve soyadının Babasının soyadı olan EVREN olarak değişmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (soyadı düzeltilmesi istemli) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,70 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 09.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Soyadı Düzeltilmesi İstemli) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,70 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 05.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Soyadı Düzeltimi İstemli) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,70 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 01.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın yersiz veya hatalı görülmesi halinde, ileri sürülen delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır. Bu değerlendirmelere göre, ad ve soyadı değişikliği davaları da 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 382/II-a,2 fıkrasında “Ad ve soyadın değiştirilmesi”, çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır. Aynı yasanın 383. maddesinde de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir....

            İlk derece mahkemesince her ne kadar 4271 sayılı Kanun'un 40. maddesine dayanılmış ve henüz cinsiyet değişikliği ameliyatı gerçekleştirilmeden talepte bulunulmasının haklı neden olmadığı belirtilmiş ise de, 4271 sayılı Kanun'un 27. maddesinde isim değişikliği davası açılabilmesi için haklı nedenlere dayanılması gerektiğinin hüküm altına alındığı ve cinsiyet değişikliği ameliyatı olunmasının bir şart olarak belirlenmediği göz önünde bulundurulduğunda, isim değişikliği ile ilgisi bulunmayan bu kuralın uygulanması ve isim değişikliği talebinin reddine gerekçe yapılmasının bu konuda ilgili ve yeterli gerekçe olarak kabul edilmesi mümkün değildir....

            UYAP Entegrasyonu