Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyada içerisindeki tapulama tutanağının incelenmesinde; kaydına rastlanmayan taşınmazın 1978 deki tespit tarihinden 25 yıl evvel köy tüzel kişiliği tarafından haricen ... ...'ye satıldığı ve kesintisiz zilyetliği devam ederken 15 yıl önce vefat ettiği, mirasçılarının bilinmediğinden ölü olduğu beyanlar hanesinde yazılmak suretiyle tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır. Nüfus kaydına göre de "... oğlu ... ..." 1877 doğumlu olup 1952 yılında vefat etmiştir. Nüfus müdürlüğünden yapılan araştırma sonucunda ... oğlu ... ... ve ... oğlu ... ... isimli kişilerin mevcut olduğu belirlenmiştir. Bunlardan ... oğlu ... ... isimli şahıs 1982 doğumlu olup tespit tarihi dikkate alındığında taşınmazla ilgisi olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde "..." soyadlı kişilerin kaydı bulunmaktadır. Mahkemece yapılan zabıta araştırmasında da dava konusu taşınmazın "... oğlu ... ..."a ait olup olmadığı tespit edilememiştir....

    Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar T2 dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının amcası ve yengesi üzerindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek anne ve babası üzerine kaydedilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, nüfusta amcası ... ... ile eşi ... üzerine kayıtlı olduğunu, oysa gerçek babasının ... ..., annesinin de ... ... olduğunu bildirerek yanlış nüfus kaydının düzeltilip, ... ve ... oğlu olarak kaydedilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, sonuç itibariyle soybağını ilgilendiren nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup, davacının nüfus kaydının istem gibi düzeltilmesi durumunda hukuku etkilenecek olan ... ...'un ve varsa ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı dava dilekçesinde, annesi ...'in nüfus kaydında Sultan olarak görünen adının ...olarak düzeltilmesini istemiş; mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/49 E. - 2021/222 K. sayılı 13.07.2021 tarihli kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne, karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre, kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir....

        ın üç çocuğu olduğunun bilindiği ve nüfus kayıtlarında da bu şekilde göründüğü anlaşılmakla nüfus kaydında kardeşi olarak gözüken ...'ın, gerçekte annesinin ... olduğu ispatlanamadığından, tespit hükmü de kurulamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan; mahkemece, sadece taraf ve tanık beyanları ile yetinilmeyip iddia ile ilgili olarak ... ile ... arasında DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....

          in anne, baba, kardeş, eş ve çocuklarını gösterir nüfus aile kayıt örneğinin dosya arasına celp edilmediği, ayrıca nüfus müdürlüğünden gelen 20/02/2013 tarihli cevabi yazı ve ekleri uyarınca tespit edilen tapu maliki olabilecek '' .......... '' ve özellikle '' .......... kızı .......... ............ '' isimli şahısların bulunmasına rağmen söz konusu şahısların yada kanuni mirasçılarının duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazda mülkiyet hakkı iddialarının bulunup bulunmadığının kendilerinden sorulmaması yerinde değildir. Hâl böyle olunca; ismi düzeltilmesi istenen murisin babası ...............'...

            nin soyisminin nüfus kaydında yazılı olmadığı anlaşılmaktadır. Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesi olduğundan tapu kaydında soyisim düzeltmesi yapılabilmesi için malikin soyisminin nüfus kaydında yazılı olması gerekir. Muris ...’nin nüfus kaydında soyismi bulunmadığına göre tapu kaydında soyisim düzeltilmesi doğru değildir.Bu malik hakkında yapılacak inceleme ve araştırma sonunda davacının murisi olduğu hususunda sonuca varıldığı takdirde; "çoğun içerisinde az da vardır" kuralı gereğince tapu maliki ile davacının murisinin aynı şahıs olduğunun tespitine şeklinde tespit kararı verilmekle yetinilmesi gerekirken düzeltme yapılması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              ASLİYE HUKUK TARİHİ : 30/01/2020 NUMARASI : 2018/46 ESAS 2020/51 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İstinaf yoluna başvuran tarafın/vekillerinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul 26. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/46 esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 30/01/2020 tarih ve 2020/51 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Tarafların İddia ve Savunmaları: Davacı dava dilekçesinde özetle; 1972 yılında Türkiye'ye göç eden babaannesi Mükerrem DURMAZ'ın Bulgaristan resmi makamlarınca verilen, apostilli mührü ve onaylı doğum belgesinde de görüleceği üzere gerçek doğum tarihinin 17/08/1924 olduğunu, ancak Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığına geçişi esnasında verilen mucahir kağıdında doğum tarihinin yanlışlıkla 01/07/1926 yazıldığını, bu hatanın düzeltilmesi için işbu davayı açma zaruretinin doğduğunu belirterek nüfus kayıtlarında yanlış yazılan doğum tarihinin 17/08/1924 olarak düzeltilmesi talep ve dava edilmiştir....

              Yine, 151 ada 679 ve 681 sayılı parselin tespit maliklerinden ... (veya ...) ...’in nüfus kaydı bulunmadığından gönderilmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu