WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise genetik anne ve baba olan Cengiz ile Şerife'nin nüfus hanesine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar dava dilekçesinde, nüfus kütüğüne kendi üzerine kayıtlı ... ve ...'ın kendi çocukları olduğunu, bu çocukların aynı zamanda ...ile ...'ın çocukları olarak nüfusa kaydedildiğini, bu kişilerin hanedeki kayıtlarının iptalini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dava dilekçesinde; kendi nüfuslarına çocukları olarak kayıtlı bulunan ... ve ...'in ayrıca davalılar ... ve ...'ın da nüfus kütüğüne onların çocukları olarak kayıtlı bulunduklarını ileri sürerek adı geçen davalıların nüfus kütüğündeki mükerrer kaydın iptalini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davada yasal hasım olan davalı ... Müdürlüğünün temyiz hakkı nüfus kayıtlarında bir düzeltme yapılması halinde mümkündür....

      Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, mükerrer kaydın iptaline ilişkindir....

      A.... gibi tescil edildiğini bildirerek, adı geçenlerin nüfus kaydındaki anne ve baba adlarının iptali ile gerçek anne ve babası olan L.... B.... ve A... A... olarak düzeltilmesini istediğinden, davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası vardır. İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi is;e gerçek anne ve baba üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30.01.2008 tarih ve 2008/2- 36 Esas - 2008/47 Karar sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 s....

      ın mükerrer olan nüfus kaydının iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dilekçesinde, 20.03.1938 doğumlu kız kardeşi ...'ın nüfusa mükerrer olarak kaydedildiğini ileri sürerek bu kaydın iptalini istemiş; mahkemece yapılan yargılama sonunda dava kabul edilerek 20.03.1938 doğumlu ...'ın kaydının iptaline karar verilmiştir. Dosyaya getirtilen nüfus kayıt tablosundan; davacının ve kaydı iptal edilen ...'ın ..., ..., ... ve ... adlı kardeşleri olduğu dava nedeniyle bu kişilerin hukukları da etkileneceğinden adı geçenlerin davaya dahil edilip taraf teşkili tamamlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, nüfus kütüğünde mükerrer olan kaydının iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dilekçesinde, davacı 1959 doğumlu ...'nin nüfusa mükerrer olarak kaydedildiğini ileri sürerek bu kaydın iptalini istemiş; mahkemece yapılan yargılama sonunda dava kabul edilerek 1959 doğumlu ...ün kaydının iptaline karar verilmiştir. Dosyaya getirtilen nüfus kayıt tablosundan; davacının annesinin sağ babasının ölü ve kardeşlerinin olduğu, dava nedeniyle bu kişilerin hukukları da etkileneceğinden adı geçenlerin davaya dahil edilip taraf teşkili tamamlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mükerrer Kaydın İptali K A R A R Dava, mükerrer kaydın iptali istemiyle açılmış olup, iptali istenilen tapu kaydı kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra ifraz ve tevhide ilişkin işlemler ile davacı Hazinenin tapu kaydı ise, tespit harici kalan yerlerin ihdasen tescili sonucunda oluşan tapu kaydı olduğuna göre; kadastro işlemi sırasında oluşmuş mükerrerlik durumu söz konusu olmadığından temyiz inceleme görevi ... Birinci Başkanlık Kurulunun 26.01.2022 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan Hukuk Dairelerine ilişkin ... bölümü uyarınca temyiz itirazlarının incelenmesi ... (1.) Hukuk Dairesinin görevi kapsamında kaldığından dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kayıt iptaline ilişkin davada Mersin 1. Asliye Hukuk ile 2. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacılar vekili, dilekçesinde Elbistan-Sevdilli Köyü nüfusuna kayıtlı 10.10.1990 doğumlu ...'ın müvekkillerinin nüfusuna, çocukları gibi gerçeğe aykırı biçimde mükerrer olarak kayıt edildiğini belirterek davacılar nüfusundaki kaydın iptalini talep etmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 38 ve devamı maddeleri uyarınca nüfus kayıt düzeltilmesine ilişkin olan ve T.M.Y. 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasına ilişkin olmayan davanın genel hükümlerine göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....

              Bu ilke gereği açılan davayı nitelemek ve açılmış bir dava hakkında doğru hukuk kurallarını bulup uygulamak hâkime düşen bir görevdir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106.maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesinin 1/c bendine göre ise tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....

              Bu ilke gereği açılan davayı nitelemek ve açılmış bir dava hakkında doğru hukuk kurallarını bulup uygulamak hâkime düşen bir görevdir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106.maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesinin 1/c bendine göre ise tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu