Bu duruma göre, tapu kütüğünde anne adının ve doğum yerinin düzeltilmesi isteminin reddi gerekir ise de bu yanlışlık kararın bozularak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/VII. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hüküm fıkrasının 1. bendinden “Zühre olarak yazılan ana adının ... olarak Dedekargın olarak yazılı doğum yerinin Alaca-Büyükcamili olarak” sözcüklerinin çıkartılarak, yerine bendin sonuna gelmek üzere “anne adı ve doğum yeri düzeltilmesine ilişkin istemin reddine” cümlesinin yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, 28.09.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davanın kabulü halinde davalı T3 ün anne ve baba adının değiştirilmesinin yanında nüfus kayıtlarına göre baba görünen şahısla soybağının da koparılması gerekeceğinden, davanın bu niteliği itibariyle bir nesep davası olduğu, soybağı hukuku ile ilgili davaların yukarıda belirtilen kuruluş kanunun 4- 1. maddesinde gösterilen davalardan olduğu ve TMK.'...
Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, kendiliğinden baba sıfatını kazanacaktır....
Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır....
Bu nedenle davacıların birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. ./.. Davacının çocuğun gerçek ana babası üzerine kayıt istemi ise anne ve baba arasında evlilik ilişkisi olmadığından baba yönünden soybağının düzeltilmesi davasıdır. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir....
O halde, yukarıda açıklanan şekilde dava, bir kısım talepler yönünden nüfus kayıtlarında düzeltme yapılması ve bir kısım talepler yönünden de soybağını ilgilendirir mahiyette ise, nihai talebi bir bütün oluşturan ve biri hakkında verilecek karar diğerini doğrudan ilgilendiren uyuşmazlığın, bütün olarak özel yetkili aile mahkemesinde çözümlenmesi gerekir. Somut olaya gelince; dosya kapsamından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğum tarihinde, iddia edilen genetik annenin evli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dava, anne adının silinip genetik anne adının yazılması ve kayden baba olan kişinin isminin silinmesi talepleri yönünden “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olmakla birlikte, nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, tüm talepler yönünden uyuşmazlığın, özel mahkeme olan aile mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, kocasının hanesindeki nüfus kaydında "..." olarak yazılı anne adının "..." olarak düzeltilmesini, baba hanesindeki nüfus kaydında T.C. kimlik numarasının farklı yazıldığı ve bekar olarak görüldüğü ileri sürülerek buradaki kaydının iptali ile mevcut kaydı ile babası hanesindeki kayıtla arasında bağlantı kurulmasını istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....
nın nüfus kaydında yer alan çocukları ..., ..., ... ve ... .'nin babalarının ismi ... olarak yer almasına rağmen tespit tutanağında ..., ..., ... ve ...'in baba isimlerinin ... olarak gözüktüğü, tapulama dosyasında bulunan tespit maliki ...'nin mirasçısı ...ve ...'ın veraset ilamlarında baba adlarının ... olarak yer aldığı, ... .'ın anne adının ..., ...'ın anne adının ise ... olarak yer aldığının belirlenmesine rağmen, mahallinde keşif yapılarak yerel bilirkişilerin dinlenmediği, zabıta araştırmasının yapılmadığı ve bu çelişkinin sebebinin araştrılmadan sonuca gidildiği görülmektedir. Hâl böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler ve olgular çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılarak talebe konu taşınmazın maliki ile davacının mirasbırakanının aynı kişi olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/12/2016 NUMARASI : 2016/328 E, 2016/408 K DAVA KONUSU : Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) KARAR : Manavgat 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde davacı vekili müvekkilinin nüfus kütüğündeki anne adının ..., baba adının ise ... olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde ve yargılama sırasında evlatlık sözleşmesi kalkmadan, davacının nüfus kaydında birlikte evlat edinen Hatun ve Süleyman olan anne ve baba adının gerçek anne ve babasının (evlatlık veren) adı olan ... ve ... olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....