"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nüfus kaydında anne ve baba adının düzeltilmesine ilişkin olup, inceleme görevi dosyanın Yargıtay'a geliş tarihi itibariyle Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.10.2013 (Pzt.)...
Dosya içindeki bilgi ve belgeler incelendiğinde davacının annesinin ilk tescil edildiği baba hanesinde adının ... olarak yazıldığı, kaydının evlenmeyle koca hanesine naklinde adının yanlışlıkla ... olarak yazıldığı ve dolayısıyla çocuklarının annelerinin de ... yazıldığı, 22.01.2008 tarihinde Nüfus İdaresince davacının annesinin ... yazılı adının ilk kaydına (baba hanesindeki) göre ... olarak düzeltildiği ve buna bağlı olarak da oğlu davacının anne adının da ... olarak düzeltildiği ve davacının annesinin 09.08.1991 tarihinde ölmüş olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 27.maddesi, haklı sebebin varlığı halinde adın değiştirilmesine ve bu değişikliğin nüfus siciline kaydedilmesine imkan vermekte ise de; kişiye sıkı sıkıya bağlı olan ad üzerindeki bu hakkı, kişinin kendisinden başkası kullanamaz....
, nüfus kaydının düzeltilmesi davası biyolojik anneye ya da biyolojik anne olduğunu iddia eden kadına ve/veya biyolojik anne olmadığı halde düzeltilmesini istediği nüfus kaydında anne olarak yer alan kadına ve/veya anne/baba adının yanlış yazıldığını düşünen çocuğa verilmiş olan bir hak olduğunu, nüfus sicilinin düzeltilmesi davası ile amaçlanan sicilde gözüken maddi hatanın giderilmesi ve nüfus sicilinin gerçek soybağı ilişkisinin yansıması olduğunu, açılacak nüfus sicilinin düzeltilmesi davasının soybağı ve miras hukuku hükümleri bakımından etkileri olacağını, diğer taraftan, kamu düzenine ilişkin olan soybağının tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi davasının, bu yönüyle hiçbir hak düşürücü veya zamanaşımı süresine tabi olmadığı da her türlü duraksamadan uzak olduğunu, nüfus sicil kayıtları, aksi ispat edilinceye kadar itibar edilmesi lazım gelen delil ve belgelerden olduğunu, kişilerin, mal, şahıs, aile ve miras haklarına ilişkin muamele ve tasarrufları ile kamu haklan bakımından...
, nüfus kaydının düzeltilmesi davası biyolojik anneye ya da biyolojik anne olduğunu iddia eden kadına ve/veya biyolojik anne olmadığı halde düzeltilmesini istediği nüfus kaydında anne olarak yer alan kadına ve/veya anne/baba adının yanlış yazıldığını düşünen çocuğa verilmiş olan bir hak olduğunu, nüfus sicilinin düzeltilmesi davası ile amaçlanan sicilde gözüken maddi hatanın giderilmesi ve nüfus sicilinin gerçek soybağı ilişkisinin yansıması olduğunu, açılacak nüfus sicilinin düzeltilmesi davasının soybağı ve miras hukuku hükümleri bakımından etkileri olacağını, diğer taraftan, kamu düzenine ilişkin olan soybağının tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi davasının, bu yönüyle hiçbir hak düşürücü veya zamanaşımı süresine tabi olmadığı da her türlü duraksamadan uzak olduğunu, nüfus sicil kayıtları, aksi ispat edilinceye kadar itibar edilmesi lazım gelen delil ve belgelerden olduğunu, kişilerin, mal, şahıs, aile ve miras haklarına ilişkin muamele ve tasarrufları ile kamu haklan bakımından...
Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Ancak, davacının genetik baba hanesine kayıt istemi, anne ve baba olduğu iddia edilen kişiler arasında evlilik ilişkisi bulunmadığından, baba yönünden soybağının düzeltilmesi talebidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfus Kayıt Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm nüfus kaydında anne ve baba adının düzeltilmesi istemine ilişkin olup 5490 sayılı Kanunun 36. maddesine dayanmaktadır. Bu davanın Yargıtay 18. Hukuk Dairesinde görülmesi gerekir. Ancak bu daire tarafından görevsizlik kararı verildiğinden daire görevinin belirlenmesi için Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince dosyanın Yargıtay Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay Başkanlar Kuruluna gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.10.2011 (Çar.)...
Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “Genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır....
Malazgirt Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.04.2014 tarihli ve 2012/205 Esas, 2014/122 Karar sayılı kararı ile; davanın nüfus kayıtlarındaki anne ve baba adının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu, dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalılar ... ve ...’un nüfus kaydında görünenin aksine gerçekte davacı ...’in kızları değil kız kardeşi oldukları, gerçek anne isminin ... baba isminin ise ... olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, davalılar ... ve ...’un baba adının ... anne adının ... olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. Özel Daire Bozma Kararı 8. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur. 9. Yargıtay (Kapatılan) 18....
Bu nedenle davacıların birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Davacının, çocukların gerçek ana babası üzerine kayıt istemi ise anne ve baba arasında evlilik ilişkisi olmadığından baba yönünden soybağının düzeltilmesi davasıdır. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir....
Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı ididasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişininçocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır....