Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Yargıtay 18. H.D.'...
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda dava, davacı ...'nin ... ile ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin Nezaket Akça, gerçek babasının da Durmuş Akça olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan ...,...,...'...
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararından). Somut olayda; davacı ... 15.05.1957 doğumlu,.... oğlu olarak 21.05.1957 tarihinde, davacı ... ise 01.01.1955 doğumlu ... Bürün ve eşi Şehriye kızı olarak 07.09.1959 tarihinde nüfusa tescil edilmiş, gerçek baba ve annesi oldukları iddia edilen Kamil Çavuşoğlu ve eşi ... 28.05.1958 tarihinde evlenmişlerdir. Davacıların iddiasının kabulü halinde çocuk ile anne ve baba arasındaki soybağı kurulacaktır. Davada ana ve baba yönünden davacıların kaydının düzeltilmesi istenmiştir. Davacıların iddialarının kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; ... ve ...'ın kayden baba ve annesi görünen kişiler yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir....
Mahkemece; "Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, nüfustaki baba kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir (Nüfus Yönetmeliği m.143). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35. maddesine göre, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak, olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar, nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir....
Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2- 36- 47 sayılı kararı). Somut olayda dava, davalı Muhammed’in babalarının çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin Nisfiye gerçek babasının da nüfus kaydına göre kardeşi görünen Orhan olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....
kızı ...’nun aynı kişi olduğunun tespitine” şeklinde bir tespit hükmü kurulması gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 01.11.2012 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
ın anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü: ... Cumhuriyet Başsavcılığının davanamesi ile, Asliye Ceza Mahkemesinde sanık ...'ın cebir ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu nedeni ile yargılanması sırasında suç duyurusunda bulunulması üzerine küçük 05.04.1999 doğumlu ...'ın ... olan anne kaydının ... olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
Anne ile çocuk arasında soybağı doğum ile kurulacağından ve Maşallah, Zeynep, Muhammed Resul, Merve ve Mete'nin gerçek annesinin Nelea olup, Ganime ve Birgül olmadığı gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olduğundan, sözkonusu talepler bakımından dava 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....
Anne ile çocuk arasında soybağı doğum ile kurulacağından ve Maşallah, Zeynep, Muhammed Resul, Merve ve Mete'nin gerçek annesinin Nelea olup, Ganime ve Birgül olmadığı gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olduğundan, sözkonusu talepler bakımından dava 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....
Ancak, tapuda intikal işlemlerinin yaptırılabilmesi için "çoğun içinde az da vardır" kuralı gereğince bir tespit hükmü kurulması gerekeceği açıktır. O halde yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde, 181 ada 9 parsel (eski 3218 parsel) sayılı taşınmaz ile 191 ada 3 parsel (eski 3798 parsel) sayılı taşınmazların tapu kayıt maliki ile davacının murisinin aynı kişi olduğuna yönelik olarak tespit hükmü kurulması gerekirken, sicil kaydında yer alacak şekilde malikin doğum tarihi bakımından da düzeltilmesine karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan çekişme konu 181 ada 9 parsel (eski 3218 parsel) sayılı taşınmazın tapu kaydının "... kızı ...." olarak düzeltilmesi suretiyle kabul karar verilmiş ise de; bu taşınmaz mevcut durumu itibari ile de "... kızı...." adına kayıtlı olduğundan bu istem yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması da isabetsizdir. Davalının temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir....