Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı). Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davacı ..., 04.05.1978 doğumlu olarak ...ve eşi ...'nin çocuğu olarak 05.05.1992 tarihinde kayden baba ...'in bildirimi üzerine nüfusa tescil edilmiştir. Somut olayda dava, davacının, dede ve ninesi....in çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin Bican ve Şemsa kızı 02.02.1954 doğumlu ... , gerçek babasının da nüfus kaydına göre kardeşi olan 01.04.1957 doğumlu... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında davacının gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan dede ve ninesi ... ile ...'in hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi ... kızı 02.02.1954 doğumlu ...'...
Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğündeki hatalı kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir. Nesebin reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiş, ancak bu doğru daha sonra nesebin reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, gerçek durumu yansıtmayan nüfus kaydı baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmiştir....
ın nüfus kaydında ... ... ve ... ... olan anne ve baba adının iptali ile küçüğün anne ve baba adının, gerçek anne ve babası olduğu ileri sürülen ... ... ve ... ... olarak düzeltilmesi istenmiştir. Görüldüğü gibi birbiriyle bağlantılı iki ayrı dava vardır. İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise genetik anne ve baba üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih .../...-...-... sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmî sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda dava, ...'ın ... ve ...'ın çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan ..., ... ve ...'...
nin ve soyadındaki "Bilir"in iptali ile ad ve soyadının "Ayça ..." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davaların Cumhuriyet Savcısı ve Nüfus Müdürü veya görevlendireceği nüfus memurunun huzuru ile görülmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu Yasa hükmü dikkate alınmadan Nüfus İdaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması, 2- Davacı, dava dilekçesinde nüfus kütüğünde Ayça ... olan adından ...'nin ve Bilir ... olan soyadından da Bilir'in iptali ile ad ve soyadının Ayça ... olarak değiştirilmesini istemiştir....
Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıktır....
Bu durumda; öncelikle davacının babasının ... ve...oğlu 1918 doğumlu.. olduğu yönündeki babalığın tespitine dair davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davasından tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi ve davaya aile mahkemesi sıfatı ile bakılması, bundan sonra davacı ..... gerçeğe aykırı beyana dayalı olarak oluşturulan ... ve Meryem oğlu 1884 doğumlu ... ile...ve ... kızı 1899 doğumlu Hatice'nin nüfus hanesindeki kaydının iptali ile biyolojik annesi ...ve... kızı 1933 doğumlu (İlk kaydı olan 1924.......
Sözü edilen bu madde bendine göre "aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir; soyadı değişikliğinde Nüfus Müdürlüğü eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir." Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden, özellikle ilgili Nüfus Müdürlüğünden getirtilen nüfus kayıt örneğinden davacının babası ...'ın Boğazlıyan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.07.1991 gün ve 1991/106-166 Esas ve Karar sayılı ilamı ile "..." olan soyadının "..." olarak değiştirildiği anlaşılmaktadır. 07.05.1990 doğum tarihli olarak 20.08.1990 tarihinde nüfusa tescil edilen davacının soyadı da bu bağlamda değişmiştir. Soyadı, aile adıdır. Türk Medeni Yasasının 321. maddesi hükmü uyarınca çocuk doğduğu anda ana ve baba evli ise ailenin, evli değilse ananın soyadını taşır. Babanın soyadının değişmesi ile ailenin (bu kişinin kendisi ile birlikte eşinin ve ergin olmayan çocukların da) soyadı düzeltilir....
İlk derece mahkemesince, mirasçılık belgesindeki nüfus kayıt bilgileri esas alınarak, öncelikle Karşıyaka Nüfus Müdürlüğünden Aydoğan Baygün'ün aile nüfus kayıt tablosunun ve nakil geldiği hanelerden aile nüfus kaydının istenmesi, sonuca ulaşılamadığı takdirde ise Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden aile nüfus kayıt tablolarının istenmesi, davacının annesi olduğunu beyan ettigi Aysel Sertal'ın T.C kimlik numarasından hareketle aile nüfus kaydının, evlenerek ve boşanarak gittiği hanelerdeki aile nüfus kaydının istenmesi, Aysel Sertal ölü ise mirasçılarını gösterir aile nüfus kaydının dosya içerisine getirtilmesi gerekirken anne ve baba olduğu bildirilen kişilerle ilgili nüfus bilgileri araştırılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda; Davacılar Fahri'nin gerçek anne ve babasının Türkan ve Ahmet olduğunu Basri ve Narin üzerine kendi çocuklarıymış gibi kaydedildiğini iddia ederek nüfus kayıtlarının düzeltilmesini talep etmişlerdir....