Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki soybağının düzeltilmesine ilişkin davada Diyarbakır 2. Aile ve 3.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, soybağının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; talebin nesebe yönelik olduğu bu nedenle görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise; nüfus kayıtlarının soybağının reddi sonucunu doğuracak şekilde Cumhuriyet Savcılığınca dava edilemeyeceği, talebin nüfus kaydının düzeltilmesi olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, ...'ın gerçekte anne babasının ..... ve .... olduğu halde nüfus kaydında ..... ve .....'nin oğlu olarak kaydedildiği, gerçek anne babasının tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi talep edilmiştir....

    Ancak, söz konusu yanlış kaydın düzeltilmesi, soybağı davaları ile değil açılacak kayıt düzeltme davası sonucunda gerçekleşecek (TMK m. 39) ve bu dava her türlü delil ile ispat edilebilecektir. Somut olayımıza gelince; davadaki talep Huri Yalçın’ın davacının annesi olduğunun tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler uyarınca çocuk ile ana arasında soy bağının doğumla kendiliğinden kurulması nedeni ile anne ile çocuk arasında soybağı davalarından söz edilemeyeceği, bu haliyle davanın nüfus kütüğündeki anne kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36/1- a maddesi gereğince uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle Denizli 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.02.2021 tarih ve 2020/377 Esas 2021/56 Karar sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş aşağıda hüküm tesis olunmuştur....

    ın nüfus kaydında ... ... ve ... ... olan anne ve baba adının iptali ile küçüğün anne ve baba adının, gerçek anne ve babası olduğu ileri sürülen ... ... ve ... ... olarak düzeltilmesi istenmiştir. Görüldüğü gibi birbiriyle bağlantılı iki ayrı dava vardır. İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise genetik anne ve baba üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih .../...-...-... sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmî sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez....

      Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. (HGK 30.01.2008 tarihli ve 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanun'un 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda dava, davalılar T5 ile T6 (Altınsoy)'ın gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek babaları olan H.Ali Altınsoy ve gerçek anneleri olan Ayşe Altınsoy olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....

      C)İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı T4 istinaf dilekçesinde özetle; soybağının ve nüfus kaydının düzeltilmesi davalarının Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, mahkemenin annesinin evli olup olmamasına göre ayrım yaptığını ne var ki bu ayrımın da davanın nüfus kaydı düzeltim davası olduğunu ortaya çıkardığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacıların kardeşi olarak gözüken davalı Yunus'un kardeşleri olmadığı iddiası ile nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, karar davalı T4 tarafından istinaf edilmiştir. Dosya içeriğinden davacıların, davalı T4'in kendi kardeşleri olmayıp kardeşi Zahide'nin çocuğu olduğunu ancak nüfus kardeşleri olarak kaydedildiğini ileri sürerek davalı Yunus'un nüfus kaydının düzeltilmesini talep ettikleri anlaşılmaktadır....

      ın gerçek annesinin ... olup, ... olmadığı ile gerçek babasının da ... olmadığına ilişkin talep bir bütün olarak gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olduğundan, sözkonusu talepler bakımından dava 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına Nüfus Müdürlüğü temsilcisinin katılımıyla asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Yukarıda gösterilen açıklamalar dikkate alındığında; Mahkemece, ...'...

        Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir duruma çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığını tespitine yönelik olarak açılacak dava, soybağını reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır. Annenin belirlenmesi halinde, babalık karinesi çerçevesinde davacının nüfus kaydına göre evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden itibaren üçyüz gün içinde doğmuş ise bu durumda annenin belirlendiği anda, babanın belirlenmesi yasa gereği olacaktır. O halde yasa gereği baba belirlidir. Bu ise nüfus kaydının düzeltilmesi davası ile mümkündür. Somut olayda; yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kaydın düzeltimesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu açıktır....

        İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....

          Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda, davacı ...'ın baba ...'nın sağlığında dünyaya geldiği, ...'nın ölümü sonrasında anne ... ile ...'nın kardeşi ...'in evlendiği ve akabinde davacının gerçeğe aykırı olarak amcasının nüfusuna kaydedildiği iddia edildiğine göre; dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun aile hukukundan doğan bir dava değil, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36’ncı maddesine dayalı nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğindedir....

            İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir. (YHGK, 11.02.1998, 2- 87/77) Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....

            UYAP Entegrasyonu